Katsayı farkının kalkmasına Danıştay Freni!

[smihci]

oysa iktidara gelen kişiler keşke kafalarına göre her istediklerini yapabilseler. Demokrasi tam olarak bu olmalı diye düşünüyorum bende... böylece iyi iş yapanların tekrar ülke yönetimini ellerinde tutması, kötü iş yapanlarında ilk seçimde dibi boylaması çok daha güzel ve mantıklı olmazmıydı? ama malesef iktidara gelenler kendilerinin istedikleri işleri yapamadıklarını söyleye söyleye ülkem insanının duygularını sömürmeye devam edebiliyorlar.
Mesela keşke bu hükümet şu katsayı meselesinde bildiğini okuyabilseydi. danıştay felanda önüne engel koyamasaydı. bunun sonucunda ne olacaktı? ilk seçimde gençlerin desteğini yada öfkesini alacaktı. yani yaptığı iş onun seçilip seçilememesinde etken olacaktı. ama şimdi ne oldu? seçime gidileceği zaman halka dönüp diyecekki ben yapmak istedim ama yaptırmadılar. birileri bunu beceremedi diye algılayabilecek, birileride inadına oyum sana diyebilecek.

velhasılı kelam : Demokrasi halkın seçtiğinin halkı yönetmesi ise eğer, neden halkın seçtiği her istediğini yapamasın..!

Böyle bir sisteme demokrasi değil, kafasına göre yönetme denir. Ülke yönetiminde "bir kereden birşey olmaz" ilkesi asla olamaz. Rahmetli Özal'ın meşhur laflarından biri de " Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz" sözüydü. Bir bir derken anayasa delik deşik oldu. Bu ülke 45 günde öğretmen yetiştirdi. Kimse de 45 günlük öğretmenin ne kadar başarılı olacağını sorgulamadı. Bir öğretmenin 25 yıl hizmet yaptığı varsayılırsa demekki yapılan bir hata devlete 25 sene boyunca yük olabiliyor. O nedenle bir deneyelim diye bir şeye katılmıyorum.

 

[kesanlee]

evet sanırım yazım eksik olmuş yanlış anlaşılmış dolayısıyla. dolayısyla yazdıklarınızda haklısınız. ama herşeyden kastım tabiiki kafasına estiği değildir.. ki zaten böyle bir ihtimal demokrasi değil Darbe olur. bırakalım projelerini yapsınlar derken tabii ki yasalar anayasa çerçevesinde demeyi kastetmiştim.
Savaş abi verdiğin örnekte de %100 haklısın ve fakat 45 günde yetiştirilen öğretmenler hiç olmayan öğretmenden iyi olsa gerek. çünkü o dönemde doğunun büyük bir kısmında öğretmen yoktu. Büyüklerin bile çoğu okuma yazma bilmiyordu ki bırakın çocukları.. yani yapılanı savunmuyorum ama bazen kötünün iyisi durumlarıda geçerli olabiliyor. neyse konuyu dağıttık, kusra bakmayın...

dipnot : 45 günlük öğretmenler rahmetli Özal döneminde değil rahmetli Ecevit döneminde (1978) atanmış.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205483

 

[smihci]

evet sanırım yazım eksik olmuş yanlış anlaşılmış dolayısıyla. dolayısyla yazdıklarınızda haklısınız. ama herşeyden kastım tabiiki kafasına estiği değildir.. ki zaten böyle bir ihtimal demokrasi değil Darbe olur. bırakalım projelerini yapsınlar derken tabii ki yasalar anayasa çerçevesinde demeyi kastetmiştim.
Savaş abi verdiğin örnekte de %100 haklısın ve fakat 45 günde yetiştirilen öğretmenler hiç olmayan öğretmenden iyi olsa gerek. çünkü o dönemde doğunun büyük bir kısmında öğretmen yoktu. Büyüklerin bile çoğu okuma yazma bilmiyordu ki bırakın çocukları.. yani yapılanı savunmuyorum ama bazen kötünün iyisi durumlarıda geçerli olabiliyor. neyse konuyu dağıttık, kusra bakmayın...

dipnot : 45 günlük öğretmenler rahmetli Özal döneminde değil rahmetli Ecevit döneminde (1978) atanmış.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205483

Benim Özal'la ilgili satırların 45 günlük öğretmenlikle ilgili değil, anayasanın delinmesi ile ilgili, yani bir kere delinmeye görsün. 45 günlük öğretmenlik konusu ise ayrı bir şey. Yani o zamanın iktidarı kendi kafasına göre bir uygulama yaptı ama yapılan hata sonucu atananlar devlette 25 sene görev yaptı. Bu ülkenin öğretmen açığı halen var. Ama açık daha çok doğuda mı batıda mı tartışılır. Herkes TV lere çıkıp doğu politikası hakkında nutuk atar ama nedense ellerini taşın altına koymayı akıllarına getiremezler. Mesela doğulu bir öğretmen, bir iş adamı, bir yazar, bir şarkıcı, bir girişimci hep eleştirir, hep acitasyon yapar ama gidip buralarda görev yapmayı, fabrika açmayı, yatırım yapmayı da istemezler, onların gözünde illaki devlet yapmak zorundadır. Ama unuttukları birşey var, devlet zaten batıya da yatırım yapmıyor ki, baktılar sıkışıyorlar mevcutları satıyorlar. O nedenle sıkışınca insanların doğu/batı kuzey/güney ayrımı yapmasına karşıyım.

 

[Ghent]

Olayı yıllarca merkezinden yaşamış bir eğitimci olarak katsayı uygulamasını doğru buluyorum. Gidip meslek lisesine veya imam hatip lisesine kayıt yaptır ondan sonra ben üniversite okuyacağım da puanımı kesiyorlar diye ajitasyon yap. böyle çelişki olmaz. herkese yol gösterilmiş. diyanetle ilgili eğitim alıp ilgili kurumlarda çalışacaksan imam-hatip lisesine git. tornacı, klimacı felan olacaksan meslek lisesine git. akademik eğitim alacaksan fen anadolu sosyal bilimler spor güzel sanatlar vs bir liseye git. burada 2 yı mağduriyet oluştu. o da 1998 yılında katsayı uygulaması çıktığında bu okullarda okuyanlar mağdur oldu. geri kalan ya bile bile lades diyor ya da ideolojik amaçlı gündem yaratma peşindeler. benim gözümde katsayı sorunu çözülmüştür.

Kesinlikle katılıyorum size.

türkiyede adam akıllı eğitimcide kalmadı haberturkteki yorumları okudukça sıyıracam ya ....

Gidip "Zaman , Taraf veya Vakit" okuyun o halde.

sorunun cevabı burda yazıyor.
ki heryer işsiz mühendis kaynarken mühendis olmak neden işte oda yukarıdaki yazıda gizli.avrupada amerikada mühendisler direk prosesin içindeyken neden bizim mühendisler tornavida tutamıyor oda yukarıdaki yazıda gizli.
teknik veya eslek lisesi ardından yüksekokul okuyup kendinizi geliştirir ve çalışırsanız mühendisler işsiz gezerken siz ayda 2000 lira kazanabilirsiniz.
onun cevabıda yukarıdaki yazıda gizli.

başkanım seni alkışlıyorum bu kadar güzel ifade ettiğin için.

imam da lazım hatip te onlar içinde okullar belli gidilir okunulur ve imam veya hatip olunur. illa dinimide okuyacağım diyorsanız kuran kursları yada evdeki kaynaklarla da aynı seviyede öğrenilebilir.

mühendis kadar teknikerede ihtiyac olduğundan teknik liseye yada meslek lisesine gidilir yeteri kadar okunulur ve vatana millete hizmet verilir avrupada amerikada bütün dünyada bu böyle.

+1...

 

[Ghent]

Evet aynen öyle demek istedim. İmam hatipte ne için ve ne olmak için okunur? İmam veya hatip olunmayacaksa imam hatip okuluna ne gerek var? Aynı durum meslek liseleri için de geçerli. Öğrenciler bu okullarda zorla mı okutuyorlar, ayrılmak isterlerse zorla mı tutuluyorlar. Bu okulların kurulmasındaki amaç nedir, kurulma amacına hizmet etmiyorsa neden hala varlar? Kaldı ki yanlış bir karar olmasaydı danıştaydan dönmezdi değil mi? Devletin hakimlerine, bu ülkenin adalet sistemine güveniniz ve inancınız mı yok yoksa?

:tesk:

 

[Ghent]

sonuna kadar katılıyorum çok tarafsız ALLAH belasını versin

benim kuzenlerimde imamhatip mezunu dayım imam hatip mezunu bi kuzenim matematik öğretmeni bi kuzenim çok iyi biyerde yönetici bi kuzenim bankada çalışıyo işletme okuyabildi bi kuzenim çok yüksek puanlar almasına rağmen anca baküde istanbul üniversitesi denkliğini alabildiği bi okulda okuyabildi dayımda üniversite okudu 47 yaşında o zamnlar yask olmadığı zamanlardı bi şirket açtı ve şimdi işini büyüttü ve çok büyük bi fabrikası var ama hiçbirinin kimseye zararı yok imam hatip okumak hoca olmak değil dinini daha iyi öğrenerek okumak demek kuran kurslarını kapattıranda bu zihniyetler değilmi? dayımında bi oğlu imam hatip bitirdi yeni biride son senede mecburen bu adil olmayan sistemden dolayı düz liseye geçiş yaptı yazık günah bence...

Ne lisesi? İmam Hatip..

İmam olunmaycak,din mi öğrenilecek? Daha neler artık.. İmam Hatip liseleri Kur'an öğretmek için değil,İmam yetiştirmek içindir. Adı yeterince açık bence. İMAM hatip.

Kur'an öğrenmek isteyen varsa,diyanet işlerinin açtığı kurslara gider,en doğru biçimde öğrenir olayı.

Dayınızın oğlu bu adil olmayan sistemle düz lisye geçti diye yazık ve günah mı oluyor bu olay şimdi..