Katsayı farkının kalkmasına Danıştay Freni!

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Burak K.
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Hukuk bilmiyorum ama aklımca düşününce bence yerinde bir karar. İmam hatipe gidiyorsan imam olacaksın, akademisyenlikmi istiyorsun ilahiyat fakülteleri var. Teknik liseyimi bitirdin, teknisyen olacaksın, sonra çalışırsan ilgili mühendiste olursun. Sağlık lisesinimi bitirdin, aynen sağlık memuru olursun mesela. Amma velkakin; Düz liseyemi gittin, eğerki üniversiteye giremezsen bişey olamazsın dımdızlak açıkta kalırsın.
İşin bide burasından bakarsanız melek liseliler arkadaşlar bize nazaran hayata 1-0 önde başlıyorlar. Okul bittimi iş-ekmek hazır. Biz üniversiteye giremedikmi vasıfsız eleman oluyoruz. Ondan sonra ara ara iş bul artık elinden ne gelirse. Berben kaportacı olamayız, tornacı olamayız, bobinajcı olamayız, berber olamayız, bilgisayar işletmeni olamayız, imam olamayız (hoş bizim dinde kızlardan imam olmaz hala neden kızları imam hatipe gönderirler ve neden imam hatipler kızları kaydeder onuda anlamış değilim bu arada ama (!))

Not: Şu mağdur edebiyatıda sıkmaya başladı artık... Ben Anadolu lisesi mezunuyum. Bizim zamanımızda (ÖSS-ÖYS) Anadolu liselerinin katsayıları düz liselere göre düşük tutulurdu, gerekçe yabancı dille eğitim vsvsv. Ama biz çıkıpta bunun mağduriyetini yapmadık. Oyun başladıktan sonra kuralları değiştiremezsiniz. Beni engelliyor diye ofsaytı futboldan çıkartırsan o artık futbol olmaz...
 
Danıştayın kararına katılıyorum çok isabetli bi karar bence.Meslek Lisesi çatısı altında imam hatip liselerine yol açmaya çalışıyorlar.durumun özeti bu
 
Sitemiz siyaset konusunda çok yol kat etmiş bunu gördüm, zamanında siyaset yapanlara uyarı cezası gelirdi; başkanlar, bölüm sorumluları bizi 'otomobil sitesinde siyaset mi konuşulur' diyerek azarlarlardı şimdi kendileri düşüncelerini paylaşıyorlar ama sevindim keşke daha fazla siyasi konu tartışılabilse, çok güzel düşünceler ortaya çıkıyor bazen de üslup çizgi dışına çıkıyor ama olsun birbirimize olan saygımızı yitirmedikçe sitede sıkıntı çıkmayacağına eminim. Birde bir kaç arkadaşımız da demiş, bırakın bu katsayı, türban vs işlerini bu ülkedeki insanlar hak ettiği gibi yaşıyor tek sorun kurunun yanında yaşlarda yanıyor, bende o yananlardan biriyim maselef...
 
Saygılı, özenli, karşımızdakileri kırmadığımız, rencide etmediğimiz sürece yapılan tartışmalara bence her ortamda izin verilmelidir.
 
Yeni düşünülen sistem;

İmam hatip ve meslek liseleri kendi dallarında seçim yaparlarsa +10 puan verilecek. Farklı dalda seçim yaparlarsa hiç çarpma,toplama falan yok. ;) Bence gayet güzel. Meslek lisesine gidipte meslek okumak isteyenlerinde önü açılmış.
 
Desene karmaşa furyası devam edecek. Eski uygulama kötüydü ama bu iyi, neden acaba? Kimse üzerine alınmasın, tamamen ortaya konuşuyorum, insanız ya her konuda hangisi işimize gelirse onu destekleriz, başkası mağdur olmuş, hakkı yenmiş hiç ama hiç önemli değil. Düne kadar bu sistemi eleştiren arkadaşlarımız + 10 puanı duyunca gözleri ışıl ışıl oldu. Mesela ortaya şöyle bir fikir atsam nasıl olur? Meslek lisesi mezunu arkadaşlara branşları ile ilgili öğrenim görecekleri yüksek okul/fakülteler için +10 puan ekstradan verilsin, ama branşları haricindeki okulları tercih ederlerken de 10 puanları silinsin. Nasıl ama? Sakın YÖK başkanı duymasın, yoksa kabak benim başıma patlar.
 
Savaş abi,

Aslında herşeyde amaç önemli...

Maksat üzüm yemekse başka, ama biz de genelde bağcıyı dövmeye gidiyor olay.

Eleştiren arkadaşlara önerileriniz nedir diye sorsak onlar da kendi işlerine geleni söyleyecekler.

İşte tam da bu yüzden hukuk var, iktidara sahip olanlar kafalarına göre işlerine geleni yapamasınlar diye.
 
Savaş abi,

Aslında herşeyde amaç önemli...

Maksat üzüm yemekse başka, ama biz de genelde bağcıyı dövmeye gidiyor olay.

Eleştiren arkadaşlara önerileriniz nedir diye sorsak onlar da kendi işlerine geleni söyleyecekler.

İşte tam da bu yüzden hukuk var, iktidara sahip olanlar kafalarına göre işlerine geleni yapamasınlar diye.

oysa iktidara gelen kişiler keşke kafalarına göre her istediklerini yapabilseler. Demokrasi tam olarak bu olmalı diye düşünüyorum bende... böylece iyi iş yapanların tekrar ülke yönetimini ellerinde tutması, kötü iş yapanlarında ilk seçimde dibi boylaması çok daha güzel ve mantıklı olmazmıydı? ama malesef iktidara gelenler kendilerinin istedikleri işleri yapamadıklarını söyleye söyleye ülkem insanının duygularını sömürmeye devam edebiliyorlar.
Mesela keşke bu hükümet şu katsayı meselesinde bildiğini okuyabilseydi. danıştay felanda önüne engel koyamasaydı. bunun sonucunda ne olacaktı? ilk seçimde gençlerin desteğini yada öfkesini alacaktı. yani yaptığı iş onun seçilip seçilememesinde etken olacaktı. ama şimdi ne oldu? seçime gidileceği zaman halka dönüp diyecekki ben yapmak istedim ama yaptırmadılar. birileri bunu beceremedi diye algılayabilecek, birileride inadına oyum sana diyebilecek.

velhasılı kelam : Demokrasi halkın seçtiğinin halkı yönetmesi ise eğer, neden halkın seçtiği her istediğini yapamasın..!
 
yeterli dğil mi sizce de?

yargı işinize yarar bir karar verince yargıdır karışamayız.yargı işliyor.gerekeni onlar bilir yapar... demeçleri boy boy yer alırken her yerde.

işinize gelmeyen bir yargı kararında veryansın, tukaka, karalama, boy boy hakimlerin fotoları medyada hedef, korkutmacalar, gözaltılar...

yargı bağımsızdır.ve verilen kararları tartışmak doğru değildir.bırakın adamlar işini yapsın.onları susturmak için kara çalış, al aşağı etmenin anlamı yok.
 
oysa iktidara gelen kişiler keşke kafalarına göre her istediklerini yapabilseler. Demokrasi tam olarak bu olmalı diye düşünüyorum bende... böylece iyi iş yapanların tekrar ülke yönetimini ellerinde tutması, kötü iş yapanlarında ilk seçimde dibi boylaması çok daha güzel ve mantıklı olmazmıydı? ama malesef iktidara gelenler kendilerinin istedikleri işleri yapamadıklarını söyleye söyleye ülkem insanının duygularını sömürmeye devam edebiliyorlar.
Mesela keşke bu hükümet şu katsayı meselesinde bildiğini okuyabilseydi. danıştay felanda önüne engel koyamasaydı. bunun sonucunda ne olacaktı? ilk seçimde gençlerin desteğini yada öfkesini alacaktı. yani yaptığı iş onun seçilip seçilememesinde etken olacaktı. ama şimdi ne oldu? seçime gidileceği zaman halka dönüp diyecekki ben yapmak istedim ama yaptırmadılar. birileri bunu beceremedi diye algılayabilecek, birileride inadına oyum sana diyebilecek.

velhasılı kelam : Demokrasi halkın seçtiğinin halkı yönetmesi ise eğer, neden halkın seçtiği her istediğini yapamasın..!

halkın seçtiği her istediğini yapsaydı, türkiye beş yıl şeriatla, beş yıl komunizmle, beş yıl faşizmle, beş yıl kapitalizmle yönetilirdi.

Demokrasi anlayışımız yanlış, demokrasi herşeyi yapabilme özgürlüğü değildir.

Özgürlük başkasının özgürlükleri ile sınırlıdır.

Seçilen herşeyi yapabilsin mantığı olmaz.

bir takım kurallar vardır, bu kurallar çerçevesinde seçer, ve seçilenler bu kurallar çerçevesinde yönetirler.

Hukuk da seçilenlere karşı onları seçmeyenlerin haklarını da savunur.

O mantıkla seçilenler kendilerini seçmeyenlere her türlü muameleyi yapabilirler.
 
Geri
Üst