Meriva B Uğultu

[EgeG]

Herkese merhabalar. Foruma yeni üye oldum. Yurtdışında yaşıyorum ve geçtiğimiz hafta yaklaşık 110bin kilometrede bir Meriva satın aldım. Aracı çok severek aldım ve genel olarak memnunum. Ancak bir sorun yaşıyorum.

Yaklaşık 35 km/h hızdan sonra bir uğultu sesi başlıyor ve sese bağlı olarak artıyor veya şekli değişiyor. Yaşadığım ülkede hız sınırı 110 km/h olduğu için daha yüksek hızlarda deneme şansım yok ancak 110 km/h hızda direksiyonda titreşim başlıyor.

Vitesi boşa alıp motoru rölantiye almak seste hiçbir değişiklik yapmıyor. Ses sadece arabanın hızına bağlı. Aynı zamanda viraj dönerken veya şerit değiştirirken de seste hiçbir değişim yok.

Bir otomotiv mühendisi olarak benim şahsi fikrim sesin rulmanlardan kaynaklandığı yönünde. Ancak bazı ustalar eğer viraj dönerken vs. Seste değişim yoksa sesin büyük ihtimal lastiklerden kaynaklandığını söylediler. Sesin lastiklerden gelme ihtimali de olabilir.

Bu konu hakkında tecrübesi olan ustalarımız veya kullanıcılardan yorum bekliyorum. Videoyu mesaja ekledim. Herkese teşekkürler.

 

[yoldangeçenbiri]

rulman, porya, fren diski, aks, rot gibi ön düzen parçalarına baktırmanız lazım. bu seslerin nereden geldiğini tespit etmek bazen baya zor oluyor

 

[Cemil]

Şahsen videodan lastik uğultusu+Zırıltı şeklinde bir ses duyuyorum ama anlatıklarınıza bakılırsa tekerlek rulmanlarında olma ihtimali çok yüksek...Ama şöyle birşeyde var rulman olsa hızlandıkça sesin birazdaha artması gerekirdi...

 

[EgeG]

Şahsen videodan lastik uğultusu+Zırıltı şeklinde bir ses duyuyorum ama anlatıklarınıza bakılırsa tekerlek rulmanlarında olma ihtimali çok yüksek...Ama şöyle birşeyde var rulman olsa hızlandıkça sesin birazdaha artması gerekirdi...

Hocam hızlandıkça artıyor. Bu arada İngiltere’de lastik kontrolü Türkiye’deki kadar detaylı yapılmıyor. Aracın lastikler de bitik. Sol ön lastiğim 2016 sol arka 2018 sağ ön 2021 üretimi. Hepsi başka marka. Ve araç bu şekilde muayeneden geçiyor…

 

[Cemil]

Şöyle bir test yapabilirsiniz...Gerekli güvenlik önlemlerini alın...Aracın kaymaması için diğer tekerleklere takoz taş vs koyun...Çünki el frenini indirmeniz gerekecek...Önlemleri aldıktan sonra,Şüphelendiğiniz yerdeki tekerleği kriko yardımı ile yerden teması kesilecek şekilde kaldırın..El frenini indirin...Sonra hızlıca tekerleği döndürün bakalım ses gelecekmi...

 

[EgeG]

Şöyle bir test yapabilirsiniz...Gerekli güvenlik önlemlerini alın...Aracın kaymaması için diğer tekerleklere takoz taş vs koyun...Çünki el frenini indirmeniz gerekecek...Önlemleri aldıktan sonra,Şüphelendiğiniz yerdeki tekerleği kriko yardımı ile yerden teması kesilecek şekilde kaldırın..El frenini indirin...Sonra hızlıca tekerleği döndürün bakalım ses gelecekmi...

Cemil hocam aynısı aklıma geldi valla ama arabada lastik tamir kiti olduğu için kriko yok
Kriko olmadığı için kendi imkanlarımla kaldıramadım arabayı

 

[Cemil]

Cemil hocam aynısı aklıma geldi valla ama arabada lastik tamir kiti olduğu için kriko yok
Kriko olmadığı için kendi imkanlarımla kaldıramadım arabayı

Anladım ...Çevrendekilerden belki temin edebilirsin...Arkadaş komşu vs ....

 

[EgeG]

Herkese selamlar. Konuyu takip edenler içim durum güncellemesi yapmak istedim.
Arabayı aldığım ikinci el dükkanının beraber çalıştığı tamirciye güvenmemem üzerine burada bilinen iyi bir Opel/Vauxhall servisine aracı götürdüm.

Aracı inceleyen usta aracı mümkünse elden çıkarmamı tavsiye etti.
Öncelikle arabanın geçmişte conta yakmış olduğunu öğrendim. Ve su soğutma kabının geçmişte çok fazla yağa maruz kaldığını gördük. Her ne kadar conta yakıp su haznesine yağ kaçırmış bir motorun tamiri tamamen mümkün olmasa da en azından 1 veya 2 yıl boyunca idare edecek seviyede olduğunu düşünüyordum zira su soğutma kabındaki güncel yağ miktarı çok fazla değildi. Aynı zamanda motor gayet sağlıklı çalışıyordu. Performans gayet yerinde, tüketim 5.5 litre ve egzoz ise dumansızdı. Motorun iyi bir şekilde tamir edildiğini düşündüm ve kafamda çok sorun etmedim.

Ancak ipin ucunun kaçtığı yer ses probleminin kendisiydi. Maalesef ses ne rulmanlardan ne de lastiklerdendi. Usta sesin differensiyelden geldiğini ve şanzımanın bitik olduğunu söyledi. Aklıma o sıra şu soru geldi. Eğer ses differensiyelden geliyorsa neden komple şanzıman bitik olmuş olur? Bu sorunun cevabını günün ilerleyen saatlerinde aldım. Servisteki usta arabanın geçmişte çok zor günler geçirdiğini ve mümkünse hemen elden çıkarmamı tavsiye etti. Sorunlar bununla da bitmiyordu. İngiltere’de muayeneler devletten yetki alan özel tamirhanelerde yapılıyor. Aracın geçen yıl girdiği muayenede tavsiye edilen tamirlerin hiçbiri iki hafta önceki muayenede yapılmamış üstüne üstlük iki hafta önceki muayeneden araç kusursuz olarak geçmişti. Bilin bakalım iki hafta önceki muayeneyi kim yapmış?

Dolayısıyla düzgün servisteki usta ufak tefek diğer sorunlarla hiç ilgilenmedi bile ve ben de direkt aracı aldığım galeriyi aradım. Aracı geri vermek istediğimi söyleyince aracı bir de kendi ustasına göstermeyi teklif etti.

Ben de belki bir çözüm çıkar diye teklifi kabul ettim. Aracın su haznesindeki birikmiş yağları görünce tamirhanedeki tüm ustalar aynı anda bu sorunun Opellerde normal olduğunu söyledi. Ben de bunun üstüne sabah gördüğüm ustayı telefonla arayarak iki tamirhaneyi birbirleriyle muhattap ettim. Bir taraf normal diğer taraf normal değil diye ısrar etti. Ancak ilk usta yerinde olsam bir an evvel o arabayı elimden çıkarırdım diye tavsiye verip telefonu kapattı. Fikir aldığım bir başka usta ise bu sorunun Opel 1.4 turbolarda görülebildiğinin ama miktarın çok az olması gerektiğini söyledi. Arabayla bir haftada yaptığım 750km boyunca motor her zaman çok iyi çalıştığı için sapsarı kalmış su kabının eski conta yakma hadisesinden kaldığını düşündüm. Servis radyatör temizleyici sipariş etti ve tüm soğutma suyunu değiştirmeye karar verdi. Bu tür geçici göz boyayıcı basit işlemlerle gözümü boyamayı düşündüler diye tahmin ediyorum. Su soğutma kabı söküldü temizlendi. Ancak bu sonun başlangıcıydı. Şanzıman sesini tespit etmek için yapılan test sürüşünden önce su soğutma kabı kapağını yerine takmayı unuttukları için garaja girdiğimizde araç duman altında kaldı. Soğutma suyu motora bulaşmıştı. Motor temizlendi tekrardan. Su soğutma suyu eklendi. Bu işlemler sonrası aracı park eden diğer usta aracı park ettikten sonra el frenini çekmeyi unuttu ve araç kaymaya başladı. Bunu görür görmez araca koşup el frenini çektim.

Gelelim şanzımana. Tabi aracı satın aldığım satıcının tanıdığı olan galeri işi en kolay yönden çözmek konusununda ısracıydı. Aracın altında yapılan inceleme sonucunda vites kutusunun altında terleme olduğu tespit edildi. Ancak yapabilecekleri tek şey şanzıman yağını değiştirmek olduğu için şanzıman yağını değiştirip sorunu çözeceklerini iddia ettiler. Usta değilim ama otomotiv mühendisiyim ve tabii ki işin tamir kısmını okullarda öğrenmiyoruz. Aslında makine mühendisliği müfredatıyla neredeyse aynı.
Ancak hasar görmüş bir dişli sisteminin yağ değişimiyle düzelmeyeceğini bilmek için bir mühendis olmaya da gerek yok. Ancak aracın geçmişinde baskı balata değişimi ile beraber volanın değişmiş olması, işlemi yapan ustanın 6. Vites görsel kontrol yapıldı ve vites kutusu komple incelenmedi, araç sahibi şanzıman sorunu hakkında uyarıldı gibi şeyler yazması sonucunda zaten çok şüpheliydim. Demek ki aracın önceki sahibi bu sorunu farketmiş veya bu sorun hakkında uyarılmıştı ve artık her ne yaşandıysa bu sorunu sadece baskı balata ve volan değiştirip geçici olarak düzeltmişlerdi. Aklımdaki soruyu Türkiye’deki ustamı arayıp sordum. Eğer differensiyelden ses geliyorsa neden vites tüm kutusundan şüphe edildi? Sadece differensiyel tamiri ile bu sorun çözülemez miydi? Ustamın verdiği cevap sonrası işin çok ciddi olduğunu anladım. Şanzıman yağı sızıntılarında yağ kaybı 6.vitesten başlayıp aşağı doğru ilerlediği için en son differensiyel sorun çıkarırmış. Yani vites kutusunun yağsız kalmanın ötesinde büyük ihtimal tüm dişliler hasar görmüştü. Differensiyelin hasarlı olması tüm vites kutusunun hasar görmüş olduğu anlamına geliyordu.
Bunun üzerine merakımdan yağ değişimi teklifini kabul ettim ve her şey ortaya çıktı. Vites kutusu toplamda 2.2 litre yağ almalıyken araçtan sadece 1.5 litre yağ çıktı. Değişimi yapan usta bile şaştı kaldı. Şanzıman yağı yenilendi ve fullendi. Mesai saati bittiği için eğer düzelmezse yarın tekrar gelmem tavsiye edildi. Düzelmediğini bilerek tekrar yola çıktım. Bu arada vites geçişlerinde hiçbir sorun yok.

Saat 6da servisten çıktım ve 2 dk sonra yine motordan buhar geldiğini farkettirm. Zaten aynı hatayı tekrar yapmalarını bekliyordum. Hemen tenha bir yerde durdum ve kapağı bu sefer de tam oturtmadan taktıklarını fark ettim. Islak mendille motoru temizleyip kurulamaya çalıştım ve kapağı tekrar taktım. Bu kadar hatadan sonra arabanın o servisten sağlıklı çıkmasını beklemiyordum. Aracı sürerken bir gözümle sürekli harareti takip ettim. Öngörülerim doğru çıktı ve motor harareti birden 110lara çıktı. Hemen ilk gördüğüm tenha sokakta arabayı kapattım. Arkamdan bir araba geldi ve geçecek yer kalmadığı için arabayı tekrar çalıştırıp 1 metre ileri almak zorundaydım çünkü yokuş yukarıydı. Aracı çalıştırıp 10 saniyede 1 metre ileri almam ile hararet 120 dereceye geldi. Aracı satan galeri arabayı servise geri sürmemi teklif etti ama NO diyerek tek kelime ile reddettim zira 5dkda hararet 120ye çıktıysa 10dkda araç büyük ihtimal tekrar conta yakacaktı. Tabiki yine ilk şüphelendiğim yer su soğutma kabı oldu ve gördüğüm şeye inanamadım. 5dk önce fullenen su kabının içinde bir damla su kalmamıştı. Yol yardım servisi ile gelen usta kontrol etti ve herhangi bir sızıntı bulamadı. Bunun üzerine suyu tamamlayıp 5dk uzaktaki aracı bu hale getiren servise arabayı geri sürmemi tavsiye etti. Arka arkaya garaja kadar gittik. Türkiye’deki ustam bu işlemi içeride kalan havayı almadan yapmış olduklarını düşünüyor. Servise geri giderken hararet olması gereken düzeyde kaldı. Neyse ki yatak sarmadan aracı kurtarabildim.

Ertesi gün servis aracı incelemiş ve motor suyu eksilmemiş. Test sürüşü gerçekleşmiş ve hararet olması gereken seviyede kalmış. Aracı satan galeri tüm masrafları kendisinin karşılayacağını gerekirse şanzımanın bile değişeceğini söylese de bu kadar kötü bir serviste bir de onların bulacakları çıkma şanzımanla aracın sağlıklı bir hale dönmeyeceğinden emindim.

Tüm bu olanlardan sonra aracı aldığım galeri aracı geri almayı kabul etti ancak aldığım fiyata değil. Ortak bir fiyatta anlaştık ve aracı geri devrettim.

1 hafta içinde Merivayı çok severek kullandım. 1.4 turbo motoru özellikle çok beğendim. Düşük turbo gecikmesi alt devirlerin torklu yapısı ve tüketimin 1400 kiloluk bir araçta 5.5lara inebilmesi beni çok mutlu etmişti. Cam tavanı arka koltukları kaliteli işçilik vs. İlk ikinci el araba tecrübem böyle sonuçlanmış oldu...

 

[yoldangeçenbiri]

geçmiş olsun, üzücü ve can sıkıcı bir tecrübe olmuş.
opel alırken sizden önce aracın nasıl ne şekilde kullandığı gerçekten çok önemli. her araç için geçerlidir bu ama opellerde biraz daha önemli. babamda da meriva 1.6 cosmo lpgli var. el üstünde tutar aracını, rutin bakımları dışında arıza verdiğine rastlamadım ben.
umarım bir sonraki aracınızda yüzünüz güler.

 

[Cemil]

Çok geçmiş olsun...Malesef yine galericinin yanına kar kalmış...Size defolu mal satmış kar yapmış,defolu olduğunu bildği için ucuza geri almış tekrar kar yapmış...Birini daha bulur ona satar kar eder sonra tekrar geri alır veya alan kişiye tüm masrafları kalır vs vs yine kar eder...Allah bunları bildiği gibi yapsın...Keşke adalet sistemimiz bu konularda hızlı işlesede bende size keşke dava açsaydınız deseydim...Yani inan senin adına çok üzüldüm ama bir okadarda sinirlendim...Malesef sattığı malın arkasında duran bir galerici bu zamana kadar görmedim...Varsa kusura bakmasın...dediğim gibi ben rastlamadım...Hiç mahkeme yolunu araştırdınız veya danıştınız mı?