- Katılım
- 5 Ağu 2006
- Mesajlar
- 612
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bana çok ilginç gelen bir olayı başka bir forumda okudum , buraya da aktarmak yararlı olabilir diye düşünüyorum.
ALINTI:
" Cumartesi kar yağışlıydı biliyorsunuz. Sileceklerimden memnun olmaıdğım için sanayiye giriyordum. Kendi ustamın dükkanına 15 metre kala en fazla 10 km/h ile sola dönüş yapacaktım. Sileceklerin solda topladığı kar yüzünden önümü tam göremedim ve elektrik direğine dokundurdum. Yerler ıslak olduğu için durmadı araba. Bütün bu durumlar raporda da yazıyor.
Ustamın söylediğine göre tam tampon sensörünün olduğu yerden vurmuşum. Bende veya başkasında bir şey yok, emniyet kemerim de takılı. Ama hava yastıklarının ikisi de açıldı. Yolcu yastığı açılırken kapak fırladı ve çarpmanın etkisiyle ön camı da kırdı. Bir de Opellerde yastıklar açılmaz derler.
Etraftan esnaf geldi ve polis, sigorta vs arandı. Sigorta acenteleri (Anadolu Sigorta) sanırım Cumartesi çalışmıyor. Genel merkezle konuştum, polis rapor tutsun sonra Opel servisine çekin dedi. Polisi beklemeye başladık.
Polis geldi, şoför kim diye sordu. Kendimi gösterdim. Adımını atar atmaz "bu kaza burda olmamış" deyiverdi. Etraftaki esnaf benden önce davrandı, itiraz etti. Polis hala "burda olmamış" diyor. Şaşırdım. Alkol muayenesi "0" çıktı. Evraklar tastamam. Sordum, neden böyle diyorlar diye. "Ben 13 yıllık memurum, bilirim bu işleri".
"13 sene yetmeyebilir" gibi bir şey deme gafletinde bulundum.
Belki de beni deniyorlardı. Sanki işleri beni denemek.
Allah Allah!
Esnaflara yanaştım, "polis bir şey mi demeye çalışıyor?" diye sordum, yok dediler. Öyle ya, bana da açık açık bişi demediler. Benim de ilk arabam ilk kazam. İki yıldır araba bende, henüz ne kazam ne cezam yok. Bilmiyorum bu işleri.
Ne oldu dedim polise. Yolcu tarafındaki cam kırığının birinin cama kafa atması sonucu oluştuğunu, sonra da benim arabayı buraya çektiğimi, kamuflaj olsun diye direğe dokunma yerine kar yığdığımı falan iddia etti. Çok küçük bir çarpışma ve kaputta maksimum 5 cm göçük olduğu için direkte iz, hasar, boya da yok. Hava yastığı açılmış arabada ön cama nasıl kafa atılacaksa...
Neyse, ben durumun fotolarını çektim. Polis arabayı biraz geri çekmemi istedi, o halde de foto çektim. Polis ayrılırken bana "sana öyle bir rapor yazarım, kaskodan para mara alamazsın" dedi ve ayrıldı.
Ben bütün bu konuşmaları telefonda ses kaydına aldım.
Pazartesi raporu aldım. Raporda benim beyanımdan sonra "Tetkik ve incelemede kazanın olay yerinde meydana gelmediği çelişkisinde kalındığından bu kazada kanaate varılamamıştır" yazmış.
Bizdeki Opel, aynı zamanda sigortanın anlaşmalı servisi. Onlara danıştım, polis raporuna şaşırdılar.
Sigorta genel müdürlüğünde hasar uzmanlarıyla görüştüm. Fotoları gösterdim. Eksper görmeden bir şey diyemeyiz dediler. Eksper zaten benimle görüşecekmiş. Perşembe oldu hala haber yok.
Şimdi, eksperin incelemesini yapıp yapmadığını nasıl anlarım?
Raporunu yazmadan önce bana ve şahitlere bir şey sormayacak mı?
Polisin aksi raporu için elimdeki ses kayıtları ve fotoları kullanmam gerek var mı? Nasıl kullanırım?
Servisin tahmini,
2000 İki hava yastığı
500 Torpido ve konsol
600 İki adet aktif gergili emniyet kemeri
500 Güvenlik beyni
500 Ön cam
Sol ön far
Kaput düzeltme ve boya
... gibi masraflar söz konusu. Oldukça ciddi bir meblağ.
Acaba mahkemelik olur muyuz?
"
BÖLÜM 2:
" Durumu ekspere de anlattım. Olay yerine gidilmiş, esnaf şahitlerle de görüşülmüş. "Evet, olay burada oldu. Adam geldi vurdu" demişler. Eksper bu olayın orada olmasına şaşırdı. Çünkü düşük hızda bu kaza olsa bu kadar hasar oluşmazmış. Ama olay yerinde zaten yüksek hız da yapılamazmış.
Servisten aldığım bilgiye göre tampon destek çubuğu da eğilmiş. İşçilik dahil 7.200 YTL çıkarmışlar ekspere
. Şimdilerde eksperin ofisine gittim. Orada da sadece teknik olarak rapor yazılacağını, sigortanın ödememe ihtimali bulunduğunu belirttiler.
Polisin sebebini bilemediğim bir garezi üzerine olayı görmeden yazdığı rapor, onca şahidin ifadesinden ve eksperin raporundan daha önde tutulur da bana ödeme yapılmazsa... Bu iş bitmiştir arkadaşlar. Memlekette güçlü olunacaktır, gereken her pozisyonda, polis dahil, devletin ve kanunların arkasına geçilecektir .
. Su-i istimâllerin faturasını masumlar ödememelidir. Kurunun yanında yaş da yanmamalıdır. Yanıyorsa, başkasını da yakabilmelidir.
Bir kaç gündür ikame araba kullanıyorum. Korkarım o da bana kalır şu durumda.
Bu risk varsa, eksper tamire başlamadan önce inceleyip sigortaya sunmalı ve durum netleştikten sonra tamire başlatmalıydım. Sonuçta hava yastıklarını görmezden gelir, cam ve kaportayı sanayiden çok daha ucuza yaptırabilirdim. Bilgilendirilmedim.
Sanırım mahkemeye gidip bilirkişi isteyeceğiz. Ya onun masrafı da bana kalacak, ya da kurtaracağız.
Umudum tükeniyor. Allah vere de eksperin pazartesi veya salı vereceği rapor sigortayı ikna edebilsin. Durumum iyi değil zira. Yoksa, sanayide yarım milyara idare eder hale getirebileceğim bir iş için arabayı elden çıkarmam gerekebilir.
"
Bölüm 3:
" ...ve korktuğum başıma geldi.
Bugün eve kargoyla sigortadan sonuç gelmiş. Daha eve gitmedim ama eşimin telefonda okuduğundan aklımda kaldığı kadarıyla"Gerek olay yerindeki raporun, gerek eksper tarafından yapılan incelemenin sonucuna göre kaza yerindeki olay sonucunda böylesine hasar oluşamayacağından, ödeme talebiniz reddedilmiştir" (eve gidince ifadeleri düzeltirim).
Acentemle görüştüm. Yarın elimdeki belgeyle birlikte merkeze gidip konuyu etraflıca görüşeceğiz. Bakalım ne çıkacak?
Sizce ne olur, ne yapmalıyım? (Polise bir şey yapacak halim yok, Allah'a havale ettim bile. Ama eksper de olumsuz yazdıysa şaşırırım.)
"
BÖLÜM 4:
"
Salı günü karar elime geçtikten sonra mesai sonlarına doğru önce eksperi cepten aradım. Amacım somut olarak neye dayanarak kanaatini olumsuz kullanığını sormak. Telefonla daha önce görüştüğüm numarasını çevirmeme rağmen cevap vermedi.
Çarşamba:
Acenteme gittim. Sonucu kendilerine anlattım. Sağolsun, benimle birlikte geleceğini söyledi.
Birlikte kasko bölge müdürlüğüne gittik. Hasar uzmanlarından açıklama istedim. Öyle ya sadece iki satır yazıyla geçiştirmişlerdi. O ifadeleri yukarıda yazmıştım. Aldığım en nazik cevap: "Açıklanacak bir şey yok beyefendi. Bu kazayı burada yapmamışsınız, biz de bu yüzden ödeyemeyiz!". Sebep sormaya devam ettim. Tüm kabalıklarını, ikinci cümleden sonra siz yerine sen demelerini, kardeşimleri falan tahmin edersiniz. Bunu söyleyen hasar bölümü ikinci müdürü. Farkettim, beni gözden çıkarmışlar, harcayacaklar. Kapıyı göstermeler, "görüşme burada bitmiştir"ler... "Ben senin aldatmaya çalıştığını zaten geldiğin gün anladım. Polis raporu olumlu olsaydı da ben sana bunu ödemezdim. Aslında eksper incelemesi yaptırmama bile gerek yoktu, ama ben yaptırdım. Düşündüğüm gibi çıktı zaten. Sen git 80-90'lakaza yap, ondan sonra gel, ben ödeyeyim. Yok öyle! Lütfen burayı terkedin!" gibi daha bir sürü ithamlar, hakaretler. En sonda diğer hasarcı (çömez), "size tavsiyem mahkemeye vermenizdir" dedi. Bunun üzerine kıdemli olan "sizin kazayı başka yerde yapıp oraya çektiğinize dair bilgi de aldık" diye yumurtlayıverdi. Detay istedim, vermedi, sadece blöf. Boşa atıp dolu tutturma çabası.
Bana böyle muamele eden insanlara neyin yazılı dilekçesini yazacağım da bana ne cevap dönecekler? Yanlış düşünüyorsam düzeltin lütfen.
Tekrar acenteye döndük. Acente uzmanım müdürle görüştürdü. Rehberlik etmesini istedim. Durumu anlattım. Dediklerinden anladığıma göre Polis raporu elime geçtiğinde bilirkişi ile durum lehime çevrilebilirmiş. Ancak eksperden ve sigorta tetkikinden geçen işlerde mahkeme gerekiyormuş. Acaba? Bir de direkteki boyayı çekseymişim daha iyi olacakmış. Polis raporu kesin lehimize olsaymış eksper üzerinde baskı kurabilirlermiş, ama polisin yazdığı resmi tutanağı da dikkate almak zorundalarmış. Kaç tane çelişkili bilgi geliyor, düşünün. Kafam nasıl çorba olmasın? Bir kaç detaydan ve varsayımdan bahsettiğimiz sohbet havasında bir görüşme oldu. Bana kartını verdi, arkasına cebini yazdı, destek için hazır olduklarını söyledi.
Çıktım.
Opel'e gittim. Servis genel müdürü ve sahibi ile bağlantıya geçebildim tanıdıklar sayesinde. Randevu aldık. O saate kadar olay yerine gittim. Direğin fotoğrafını çektim. Aradan 25 gün geçmesine rağmen yeşil boya duruyor. Eksper telefon görüşmemizde bundan bahsetmedi bile. Olayı baştan sona gören şahitlerle konuştum. Tanıklık edeceklerini söylediler. İsim ve telefonlarını aldım. Sağolsun bir tanesi kartını bile verdi. İçlerinde çekinenler de oldu tabi. İki kişinin bilgilerini alıp Opel'e gittim.
Müdür bey sağolsun ilgilendi. Teknik işler müdürünü çağırdı. Durumu anlattım. Olayın bilirkişiyi aşmış olabileceğini, mahkemeye gerek olabileceğini söyledi. Kendilerinden istenirse teknik olarak firmanın görüşünü yazabileceklerini söylediler. Servise indim, arabamı gördüm. Dediğim masraflara tampon değişimi de eklenmiş. Klima radyatörünün bir bağlantısı da çatlamış. Onlar da masrafa ilave. Kısaca özetlemek gerekirse, Hava yastığının açılması için gereken esas etken ne hız, ne kemerlerin durumu. Sensörler tamamen darbeyi ölçüyorlar. Sanırım yönlü ivme sensörleri var. Dolayısıyla biraz yandan ama 90 ile diğer bir araçla çarpışmada açılmayabilirken, benim durumumdaki gibi şasi direğinin tam karşıdan elektrik direğine nispeten çok daha düşük hızlarda çarpması yastıkları açabiliyor. Bunun yanında, camdaki darbenin kafa ile oluşması durumunda camda organik kalıntılar (ter izi, yağ, saç vs) mutlaka çatlaklara sıkışır. Ama benim durumumda yok.
Öncelikle savcıyla görüşmemi, onun yönlendirmesi ile belki de avukata gerek kalmadan tespit yaptırabileceğimi söylediler. Teşekkür edip çıktım.
Perşembe:
Sabah savcı beyle görüştüm. Sağolsun ilgilendi. Öncelikle bilirkişi istemem için yol gösterdi. Adliye koridorlarında dolaşmaya başladım. Dava için içeri girdim. Harç verdim (29,50 YTL). El yazımla dilekçe yazdım. Dilekçemi Sulh-Hukuk hakimi hanımdan onaylatıp işlemlere başlattım. Postaneden 5YTL posta pulu aldım. Yolda başka sigortacı ve avukat arkadaşlarla görüştüm ve görüştürüldüm telefonda. Genelde elimdeki delillerle (foto çekimlerim, ses kayıtlarım, şahitler, teknik raporlar...) sağlam durmam gerektiğini söylediler. Öğleye kadar işlemler yetişmedi. Ne de olsa, memurlar tahminimden hızlı davranıp yardımcı da olsalar (tatlı dil demiştik, forum başka hayat başka
) işlemlerin fazlalığından öğleden sonraya kaldı. Öğleden sonra hakim başkası atanmış. Konuştuk. Hasar ve Kusur tespiti yaptıracağıma dair teyit aldım. Çünkü sigortanın red gerekçesinde hem polis tutanağına hem eksper raporuna atıf yapılıyordu. Yoksa bence sadece hasar tespiti ile bu kazanın benim anlattığım şekilde olabileceğini ispatlamak sıkıntımı gidermeye yeter. Bilirkişi talebimin bedeli 227,5 YTL (Bilirkişi başına 70, hakim ve ekibine 40'ar, yol, evrak vs). Peşin.
İki saat sonra arkadaşımdan ödünç aldığım araba ve bir başka arkadaşım bizzat arabasıyla heyeti aldık. Sanayiye gidip olay mahalline geldik. Şahitleri çağırdık. Hatta orada beni tanıyan ve olayı gören başka birkaç kişi daha olayı anlatmaya başladılar. Ama hakim ve polisi görünce hemen sıvıştılar. Yazık! Olayı anlattım. Bilirkişiler olay yerini incelediler. Polis krokisini çizdi. Direkteki izleri gürdüler. Şahitlerin anlattıkları kaydedildi. Olayı tam da benim anlattığım şekilde anlattılar. Yani normalde tembihlesen öyle anlatamazlar. İşimiz bitince polisi arkadaşım yerine bıraktı, biz heyetle servise indik. Arabayı makine mühendisi bilirkişi inceledi. Olay anında çektiğim fotoları kendisine verdim. Servisteki teknik elemandan bilgi aldık.
Heyeti yerlerine geri götürdüm.
Şimdi içimde umut var ve raporu bekliyorum. Sanırım bilirkişi raporu olumlu çıkarsa eksper raporunu geçersiz kılacak ve bana hasarımın tazmini yolu açılacak. Olumsuz çıkarsa buraya kadarmış diyeceğim ve muhtemelen arabayı elden çıkaracağım.
Şimdi olumlu çıkarsa, sadece bilirkişi raporuyla sigortamın ödemesini sağlayabileceğini okuduğumu hatırlıyorum. Öyle mi yoksa illa da avukat tutup dava açmam gerekli mi?
Sabrınız için teşekkür ederim."
bağlantı:http://forum.donanimhaber.com/m_20254263/mpage_1/key_//tm.htm#21176360
ALINTI:
" Cumartesi kar yağışlıydı biliyorsunuz. Sileceklerimden memnun olmaıdğım için sanayiye giriyordum. Kendi ustamın dükkanına 15 metre kala en fazla 10 km/h ile sola dönüş yapacaktım. Sileceklerin solda topladığı kar yüzünden önümü tam göremedim ve elektrik direğine dokundurdum. Yerler ıslak olduğu için durmadı araba. Bütün bu durumlar raporda da yazıyor.
Ustamın söylediğine göre tam tampon sensörünün olduğu yerden vurmuşum. Bende veya başkasında bir şey yok, emniyet kemerim de takılı. Ama hava yastıklarının ikisi de açıldı. Yolcu yastığı açılırken kapak fırladı ve çarpmanın etkisiyle ön camı da kırdı. Bir de Opellerde yastıklar açılmaz derler.
Etraftan esnaf geldi ve polis, sigorta vs arandı. Sigorta acenteleri (Anadolu Sigorta) sanırım Cumartesi çalışmıyor. Genel merkezle konuştum, polis rapor tutsun sonra Opel servisine çekin dedi. Polisi beklemeye başladık.
Polis geldi, şoför kim diye sordu. Kendimi gösterdim. Adımını atar atmaz "bu kaza burda olmamış" deyiverdi. Etraftaki esnaf benden önce davrandı, itiraz etti. Polis hala "burda olmamış" diyor. Şaşırdım. Alkol muayenesi "0" çıktı. Evraklar tastamam. Sordum, neden böyle diyorlar diye. "Ben 13 yıllık memurum, bilirim bu işleri".
"13 sene yetmeyebilir" gibi bir şey deme gafletinde bulundum.

Allah Allah!
Esnaflara yanaştım, "polis bir şey mi demeye çalışıyor?" diye sordum, yok dediler. Öyle ya, bana da açık açık bişi demediler. Benim de ilk arabam ilk kazam. İki yıldır araba bende, henüz ne kazam ne cezam yok. Bilmiyorum bu işleri.
Ne oldu dedim polise. Yolcu tarafındaki cam kırığının birinin cama kafa atması sonucu oluştuğunu, sonra da benim arabayı buraya çektiğimi, kamuflaj olsun diye direğe dokunma yerine kar yığdığımı falan iddia etti. Çok küçük bir çarpışma ve kaputta maksimum 5 cm göçük olduğu için direkte iz, hasar, boya da yok. Hava yastığı açılmış arabada ön cama nasıl kafa atılacaksa...
Neyse, ben durumun fotolarını çektim. Polis arabayı biraz geri çekmemi istedi, o halde de foto çektim. Polis ayrılırken bana "sana öyle bir rapor yazarım, kaskodan para mara alamazsın" dedi ve ayrıldı.
Ben bütün bu konuşmaları telefonda ses kaydına aldım.
Pazartesi raporu aldım. Raporda benim beyanımdan sonra "Tetkik ve incelemede kazanın olay yerinde meydana gelmediği çelişkisinde kalındığından bu kazada kanaate varılamamıştır" yazmış.
Bizdeki Opel, aynı zamanda sigortanın anlaşmalı servisi. Onlara danıştım, polis raporuna şaşırdılar.
Sigorta genel müdürlüğünde hasar uzmanlarıyla görüştüm. Fotoları gösterdim. Eksper görmeden bir şey diyemeyiz dediler. Eksper zaten benimle görüşecekmiş. Perşembe oldu hala haber yok.
Şimdi, eksperin incelemesini yapıp yapmadığını nasıl anlarım?
Raporunu yazmadan önce bana ve şahitlere bir şey sormayacak mı?
Polisin aksi raporu için elimdeki ses kayıtları ve fotoları kullanmam gerek var mı? Nasıl kullanırım?
Servisin tahmini,
2000 İki hava yastığı
500 Torpido ve konsol
600 İki adet aktif gergili emniyet kemeri
500 Güvenlik beyni
500 Ön cam
Sol ön far
Kaput düzeltme ve boya
... gibi masraflar söz konusu. Oldukça ciddi bir meblağ.
Acaba mahkemelik olur muyuz?
"



BÖLÜM 2:
" Durumu ekspere de anlattım. Olay yerine gidilmiş, esnaf şahitlerle de görüşülmüş. "Evet, olay burada oldu. Adam geldi vurdu" demişler. Eksper bu olayın orada olmasına şaşırdı. Çünkü düşük hızda bu kaza olsa bu kadar hasar oluşmazmış. Ama olay yerinde zaten yüksek hız da yapılamazmış.
Servisten aldığım bilgiye göre tampon destek çubuğu da eğilmiş. İşçilik dahil 7.200 YTL çıkarmışlar ekspere

Polisin sebebini bilemediğim bir garezi üzerine olayı görmeden yazdığı rapor, onca şahidin ifadesinden ve eksperin raporundan daha önde tutulur da bana ödeme yapılmazsa... Bu iş bitmiştir arkadaşlar. Memlekette güçlü olunacaktır, gereken her pozisyonda, polis dahil, devletin ve kanunların arkasına geçilecektir .



Bir kaç gündür ikame araba kullanıyorum. Korkarım o da bana kalır şu durumda.
Bu risk varsa, eksper tamire başlamadan önce inceleyip sigortaya sunmalı ve durum netleştikten sonra tamire başlatmalıydım. Sonuçta hava yastıklarını görmezden gelir, cam ve kaportayı sanayiden çok daha ucuza yaptırabilirdim. Bilgilendirilmedim.
Sanırım mahkemeye gidip bilirkişi isteyeceğiz. Ya onun masrafı da bana kalacak, ya da kurtaracağız.
Umudum tükeniyor. Allah vere de eksperin pazartesi veya salı vereceği rapor sigortayı ikna edebilsin. Durumum iyi değil zira. Yoksa, sanayide yarım milyara idare eder hale getirebileceğim bir iş için arabayı elden çıkarmam gerekebilir.

Bölüm 3:
" ...ve korktuğum başıma geldi.
Bugün eve kargoyla sigortadan sonuç gelmiş. Daha eve gitmedim ama eşimin telefonda okuduğundan aklımda kaldığı kadarıyla"Gerek olay yerindeki raporun, gerek eksper tarafından yapılan incelemenin sonucuna göre kaza yerindeki olay sonucunda böylesine hasar oluşamayacağından, ödeme talebiniz reddedilmiştir" (eve gidince ifadeleri düzeltirim).
Acentemle görüştüm. Yarın elimdeki belgeyle birlikte merkeze gidip konuyu etraflıca görüşeceğiz. Bakalım ne çıkacak?
Sizce ne olur, ne yapmalıyım? (Polise bir şey yapacak halim yok, Allah'a havale ettim bile. Ama eksper de olumsuz yazdıysa şaşırırım.)
"
BÖLÜM 4:
"
Salı günü karar elime geçtikten sonra mesai sonlarına doğru önce eksperi cepten aradım. Amacım somut olarak neye dayanarak kanaatini olumsuz kullanığını sormak. Telefonla daha önce görüştüğüm numarasını çevirmeme rağmen cevap vermedi.
Çarşamba:
Acenteme gittim. Sonucu kendilerine anlattım. Sağolsun, benimle birlikte geleceğini söyledi.
Birlikte kasko bölge müdürlüğüne gittik. Hasar uzmanlarından açıklama istedim. Öyle ya sadece iki satır yazıyla geçiştirmişlerdi. O ifadeleri yukarıda yazmıştım. Aldığım en nazik cevap: "Açıklanacak bir şey yok beyefendi. Bu kazayı burada yapmamışsınız, biz de bu yüzden ödeyemeyiz!". Sebep sormaya devam ettim. Tüm kabalıklarını, ikinci cümleden sonra siz yerine sen demelerini, kardeşimleri falan tahmin edersiniz. Bunu söyleyen hasar bölümü ikinci müdürü. Farkettim, beni gözden çıkarmışlar, harcayacaklar. Kapıyı göstermeler, "görüşme burada bitmiştir"ler... "Ben senin aldatmaya çalıştığını zaten geldiğin gün anladım. Polis raporu olumlu olsaydı da ben sana bunu ödemezdim. Aslında eksper incelemesi yaptırmama bile gerek yoktu, ama ben yaptırdım. Düşündüğüm gibi çıktı zaten. Sen git 80-90'lakaza yap, ondan sonra gel, ben ödeyeyim. Yok öyle! Lütfen burayı terkedin!" gibi daha bir sürü ithamlar, hakaretler. En sonda diğer hasarcı (çömez), "size tavsiyem mahkemeye vermenizdir" dedi. Bunun üzerine kıdemli olan "sizin kazayı başka yerde yapıp oraya çektiğinize dair bilgi de aldık" diye yumurtlayıverdi. Detay istedim, vermedi, sadece blöf. Boşa atıp dolu tutturma çabası.
Bana böyle muamele eden insanlara neyin yazılı dilekçesini yazacağım da bana ne cevap dönecekler? Yanlış düşünüyorsam düzeltin lütfen.
Tekrar acenteye döndük. Acente uzmanım müdürle görüştürdü. Rehberlik etmesini istedim. Durumu anlattım. Dediklerinden anladığıma göre Polis raporu elime geçtiğinde bilirkişi ile durum lehime çevrilebilirmiş. Ancak eksperden ve sigorta tetkikinden geçen işlerde mahkeme gerekiyormuş. Acaba? Bir de direkteki boyayı çekseymişim daha iyi olacakmış. Polis raporu kesin lehimize olsaymış eksper üzerinde baskı kurabilirlermiş, ama polisin yazdığı resmi tutanağı da dikkate almak zorundalarmış. Kaç tane çelişkili bilgi geliyor, düşünün. Kafam nasıl çorba olmasın? Bir kaç detaydan ve varsayımdan bahsettiğimiz sohbet havasında bir görüşme oldu. Bana kartını verdi, arkasına cebini yazdı, destek için hazır olduklarını söyledi.
Çıktım.
Opel'e gittim. Servis genel müdürü ve sahibi ile bağlantıya geçebildim tanıdıklar sayesinde. Randevu aldık. O saate kadar olay yerine gittim. Direğin fotoğrafını çektim. Aradan 25 gün geçmesine rağmen yeşil boya duruyor. Eksper telefon görüşmemizde bundan bahsetmedi bile. Olayı baştan sona gören şahitlerle konuştum. Tanıklık edeceklerini söylediler. İsim ve telefonlarını aldım. Sağolsun bir tanesi kartını bile verdi. İçlerinde çekinenler de oldu tabi. İki kişinin bilgilerini alıp Opel'e gittim.
Müdür bey sağolsun ilgilendi. Teknik işler müdürünü çağırdı. Durumu anlattım. Olayın bilirkişiyi aşmış olabileceğini, mahkemeye gerek olabileceğini söyledi. Kendilerinden istenirse teknik olarak firmanın görüşünü yazabileceklerini söylediler. Servise indim, arabamı gördüm. Dediğim masraflara tampon değişimi de eklenmiş. Klima radyatörünün bir bağlantısı da çatlamış. Onlar da masrafa ilave. Kısaca özetlemek gerekirse, Hava yastığının açılması için gereken esas etken ne hız, ne kemerlerin durumu. Sensörler tamamen darbeyi ölçüyorlar. Sanırım yönlü ivme sensörleri var. Dolayısıyla biraz yandan ama 90 ile diğer bir araçla çarpışmada açılmayabilirken, benim durumumdaki gibi şasi direğinin tam karşıdan elektrik direğine nispeten çok daha düşük hızlarda çarpması yastıkları açabiliyor. Bunun yanında, camdaki darbenin kafa ile oluşması durumunda camda organik kalıntılar (ter izi, yağ, saç vs) mutlaka çatlaklara sıkışır. Ama benim durumumda yok.
Öncelikle savcıyla görüşmemi, onun yönlendirmesi ile belki de avukata gerek kalmadan tespit yaptırabileceğimi söylediler. Teşekkür edip çıktım.
Perşembe:
Sabah savcı beyle görüştüm. Sağolsun ilgilendi. Öncelikle bilirkişi istemem için yol gösterdi. Adliye koridorlarında dolaşmaya başladım. Dava için içeri girdim. Harç verdim (29,50 YTL). El yazımla dilekçe yazdım. Dilekçemi Sulh-Hukuk hakimi hanımdan onaylatıp işlemlere başlattım. Postaneden 5YTL posta pulu aldım. Yolda başka sigortacı ve avukat arkadaşlarla görüştüm ve görüştürüldüm telefonda. Genelde elimdeki delillerle (foto çekimlerim, ses kayıtlarım, şahitler, teknik raporlar...) sağlam durmam gerektiğini söylediler. Öğleye kadar işlemler yetişmedi. Ne de olsa, memurlar tahminimden hızlı davranıp yardımcı da olsalar (tatlı dil demiştik, forum başka hayat başka

İki saat sonra arkadaşımdan ödünç aldığım araba ve bir başka arkadaşım bizzat arabasıyla heyeti aldık. Sanayiye gidip olay mahalline geldik. Şahitleri çağırdık. Hatta orada beni tanıyan ve olayı gören başka birkaç kişi daha olayı anlatmaya başladılar. Ama hakim ve polisi görünce hemen sıvıştılar. Yazık! Olayı anlattım. Bilirkişiler olay yerini incelediler. Polis krokisini çizdi. Direkteki izleri gürdüler. Şahitlerin anlattıkları kaydedildi. Olayı tam da benim anlattığım şekilde anlattılar. Yani normalde tembihlesen öyle anlatamazlar. İşimiz bitince polisi arkadaşım yerine bıraktı, biz heyetle servise indik. Arabayı makine mühendisi bilirkişi inceledi. Olay anında çektiğim fotoları kendisine verdim. Servisteki teknik elemandan bilgi aldık.
Heyeti yerlerine geri götürdüm.
Şimdi içimde umut var ve raporu bekliyorum. Sanırım bilirkişi raporu olumlu çıkarsa eksper raporunu geçersiz kılacak ve bana hasarımın tazmini yolu açılacak. Olumsuz çıkarsa buraya kadarmış diyeceğim ve muhtemelen arabayı elden çıkaracağım.
Şimdi olumlu çıkarsa, sadece bilirkişi raporuyla sigortamın ödemesini sağlayabileceğini okuduğumu hatırlıyorum. Öyle mi yoksa illa da avukat tutup dava açmam gerekli mi?
Sabrınız için teşekkür ederim."
bağlantı:http://forum.donanimhaber.com/m_20254263/mpage_1/key_//tm.htm#21176360