Benim uygulamaya kızdığım yok. Benim kızdığım nokta bazı polis memurlarının hakkıyla görevlerini yerine getirmeyişidir. Haklı bile olsak yazılan cezaya itiraz için mahkeme yolunu tutmaktan başka çaremiz yoktur. Türkiye'de mahkemede hakkını aramanın ne kadar zor bir iş olduğu herkes tarafından gayet iyi bilinmektedir.
Birkaç ceza örneği de ben yazayım.
Olay 1) Boş kamyonu çeviriyorlar ve kantara sokuyorlar. Kamyon boş olmasına rağmen kantarda ruhsatta yazan ağırlığından fazla bir ağırlık çıktığı için 593 TL ceza kesiliyor.
65 1b) Azami yüklü ağırlığı veya izin verilen azami yüklü ağırlığı %5'ten % 10 fazlasına kadar aşmak.
Araçların ruhsatlarında ayrıca boş ağırlıkları da yazar. Bazı uyanıklar daha fazla yük taşıyabilmek için kamyonlarına daha uzun ve daha yüksek damper koyduruyorlar, bu durumda aracın boş ağırlığının ruhsatta yazandan fazla çıkması doğal değil midir? Bizde bir kamyonun izin verilen ağırlıkta yük taşıması delikanlılığa sığmaz, bizdeki ölçü aracın çekebileceği en fazla yüktür, o yüzden yollarımızın hali ortada
.
Kantarın amacı aracın boş ağırlığını tartmak değil, yüklü aracı tartmaktır. Buna rağmen zorla araç kantara sokulmuştur. Ayrıca araçta herhangi bir tadilat olmamıştır. Olayın anlatıldığı başka memurlar haksızlık yapıldığını kabul etmiş ancak ceza birkere kesilmişse yapacak birşey yok denilmiştir.
Olay 2) Araç şehirdışında arıza yapıyor ve emniyet şeridinde tamircinin gelmesi bekleniyor. Olay yerinden geçen trafik polisi durmadan, olayın aslını öğrenmeden aracın arkasından 72 TL ceza kesiyor.
62) Yerleşim birimleri içindeki karayolunda, bir trafik işaretiyle izin verilmedikçe ve yükleme, boşaltma, indirme, bindirme, arızalanma gibi zorunlu nedenler dışında kamyon, otobüs ve bunların katarlarını, lastik tekerlekli traktörler ile her türlü iş makinelerini park etmek.
Biz araçlarımızın bagajında üçgen reflektörleri neden taşıyoruz? Bir araç arıza veya kaza yaptığı zaman arkadan/karşıdan gelen araçları uyarmak için ön ve arka tarafına kırmızı üçgen reflektörler konur. Taş, su kovası, yağ tenekesi gibi maddeler aynı işi görmez.
Dörtlülerini yaktığını biliyorum ama üçgen reflektör kullanıp kullanmadığını bilmiyorum.
Olay 3) Olay 2'de olduğu gibi araç şehiriçinde arıza yapıyor ve yolun ortasında kalıyor. Olay yerinden geçen trafik polisi aracın arkasından 72 TL ceza kesiyor.
14) Karayolu yapısı üzerine, trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey atmak, dökmek, bırakmak vb, hareketlerde bulunmak ve karayolu yapısı ve güvenlik tesisleri ile trafik işaretlerine zarar vermek, yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak.
Arıza yapan aracın şoförü öncelikle dörtlü ikaz lambalarını yakarak diğer araç sürücülerini uyaracak, aracı itekleyerek yolun sağına almaya çalışacak, alamıyorsa gene aracın ön ve arkasına üçgen kırmızı reflektörleri koyacak.
Olay daha sıcakken trafik polisi cezayı kesmiş. Yoksa kimse 5 dakika bile yol ortasında öylece bekleyemez.
Olay 4) Ambulansa yol vermek için kırmızı ışıkta geçmek zorunda kalan araca 154 TL ceza kesiliyor. Fotoğrafta ambulansta görünüyor.
47/1b) Kırmızı ışık kuralına uymamak.
Çok iyi yapmışlar, bir çok sürücü hemen yavaşlayıp sağa yanaşarak ambulansa yol vereceğine önümdeki aracı geçeyim de öyle yol vereyim psikolojisinde (doğal olarak zorunlu haller hariç). Kendisini uyanık sanan bir başka gurup sürücüler de trafiğe yakalanmamak için illa ambulansın arkasından kaptırıp giderler. Günün birinde o ambulansın içinde bir yakınımızın olabileceğini unutmamakta fayda vardır.
Trafik yoğun değilse böyle bir yorum doğru olabilir. Ama özellikle trafiğin yoğun ve sıkışık olduğu durumlarda yol açmak için ilerlemekte gerekebilir.
Olay 5) Memur takograftan çıktı alırken kağıt sıkışıyor ve 319 TL ceza kesiliyor.
31/1b) Kamyon, çekici ve otobüslerde takoğraf, taksi otomobillerinde ise taksimetre bulundurmamak, kullanmamak veya kullanılır şekilde bulundurmamak.
Takoğraf nasıl kullanılıyor bilmiyorum ama normal şartlarda bir takoğrafa kağıt neden sıkışır ki? Acaba bir düzenek falan mı yapmışlar?
Aynen pos makinesinden slip çıkarır gibi takograftan çıktı alınıyor. Pos makinesinden slip çıkarken bazen nasıl kağıt sıkışıyorsa-kağıt çıkmıyorsa takografta da aynen böyle olabiliyor. Pos makinesindeki kağıt sıkışıklığı nasıl satıcının suçu değilse, takograftaki kağıt sıkışıklığı da şoförün suçu değildir. Buna tolerans gösteren memur da var, tolerans göstermeyen memur da var.