Şu an bizim ve dünyanın konuşması gereken, peresin pervasız ve küstah tavrıyken Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koymuş olduğu tavrın konuşulması çok garip.
Başbakanımız bu şekilde bir uslupla davranmayıp, bazı arkadaşlarımızn dediği gibi daha sakin ve diplomatik bir dille cevap verseydi ( ki panel yöneticisene kalsa o şeklilde bir cevap bile veremiyecekti) ne değişecekti, en azından israilin gerçekleştirmiş olduğu katliama dünyanın dikkatini çekmiş ve Türkiye ve bölge halklarının onurunu yükseltmiş oldu. Umarım diğer Arap ülkeleri liderleride bu tavırdan biraz olsun örnek alıp, iktidarları uğruna ve hiç hoşlanmadıkları Hamas'ın devrilebilmesi için sessiz kaldıkları bu katliamlara karşı biraz daha dik ve onurlu bir duruş sergilerler.
Bu vesileyle Hamas ve pkk isimlerinin yan yana anılması da hayret verici bir durum. Herkesin bildiği gibi Hamas demokratik bir seçimle Filistin halkının büyük çoğunluğu tarafından iş başına getirilmiş olan bir örgüt. Hamas'ı bizim ülkemizdeki bir siyasi parti gibi düşündüğümüzde yapmış olduğu eylemlerin garip karşılanması gayet doğal. Ancak Hamas işgal altında bulunan bir ülkede, bu işgale karşı direnmek için kurulmuş olan, şu an isaril ve tüm batı dünyasının muhatab almış olduğu Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) gibi bir örgüt.
Başbakan’ın, Hamas’ın tarafında olduğunu ve tarafsız olması gerektiğini gündeme getirenlere şunu belirtmek istiyorum. Doğru olan, İsrailin işlemiş olduğu cinayetler, vicdanı olan herkesin yüreğini sızlatan masum çocukların öldürülmesi, okulların, hastanelerin hatta hasta taşıyan ambulansların vurulması karşısında tarafsız kalmak mı yoksa mazlumların yanında olmakmıdır.
Belki Başbakan’ın göstermiş olduğu tepki israille olan ve şahsen hiç tasvip etmediğim ticari ve askeri ilişkileri bitirmeyecek ve sadece sözde kalacaktır. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar maalesef bunu gerektirmektedir ama her şeye rağmen bu hareket çok güzel ve yerinde bir harekettir diye düşünüyorum.