- Katılım
- 8 Ocak 2007
- Mesajlar
- 209
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
tansu ustam kuşkusuz sizler gibi deneyimli ustalar varken benim gibi sadece sürücülerin yorum yapması biraz ukalalık oluyor ama doğaldırki nekadar deneyimlide olsanız binlerce unsurdan oluşan otomotiv sektörü hakkında çoğu konuya vakıf olsanızda tamamiyle herşeyi bilmeniz pek mümkün değildir, bir iki araştıma yapar bilmediğiniz konularıda çabucak kavrarsınız eminimki. bizde binlerce konudan ancak birkaç unsur hakkında bilgi sahibi olmamız mümkün olabiliyor.
şimdi hava yastığı sizinde çok iyi bildiğiz gibi genel olarak 3 unsurdan oluşur; birincisi hava yastığının kendisi, ikincisi hava yastığını devreye sokacak önde ve yan hava yastığı varsa yanlarda bulunan sensörlerdir kabaca bu sensörler araç çarpışma durumunda (dururken veya hareket ederken farketmez) içindekilerin ön cama doğru yaralanacak şiddette ivmeleniyorsa hava yastıklarının açılması için sinyal gönderir, (yan hava yastıkları içinde aynı şeyler geçerlidir). üçüncü yani son unsur hava yastıklarının şişme süreci; Hava yastıkları sıkıştırılmış veya basınç altındaki havanın veya bir gazın salıverilmesiyle şişmezler. Bir kimyasal reaksiyonun sonucunda şişerler. Bu kimyasal reaksiyonun ana maddesi 'sodyum azide'dir, yani NaN3. Normal şartlarda durağan olan bu molekül ısıtılınca anında ayrışır ve ortaya nitrojen gazı çıkar. Çok az miktarından, yani 130 gramından 67 litre nitrojen çıkabilir. Arabanın önündeki sensör belli bir seviyenin üstündeki çarpmada, NaNS'ün bulunduğu tüpe bir elektrik sinyali gönderir. Burada çok küçük bir spark oluşur ve bunun yarattığı ısıdan da NaN3 çözülür, açığa çıkan nitrojen hava yastığına dolarak şişirir. Burada ilginç olan sensörün çarpmayı algılaması ile yastığın şişmesi arasında geçen zamandır. Sadece 30 milisaniye yani 0.030 saniye. Bir saniye sonra yastık üzerindeki özel delikler vasıtası ile kendi kendine söner ve kazazedeye devamlı baskı yapılmasına mani olur.
şimdi hava yastığı sizinde çok iyi bildiğiz gibi genel olarak 3 unsurdan oluşur; birincisi hava yastığının kendisi, ikincisi hava yastığını devreye sokacak önde ve yan hava yastığı varsa yanlarda bulunan sensörlerdir kabaca bu sensörler araç çarpışma durumunda (dururken veya hareket ederken farketmez) içindekilerin ön cama doğru yaralanacak şiddette ivmeleniyorsa hava yastıklarının açılması için sinyal gönderir, (yan hava yastıkları içinde aynı şeyler geçerlidir). üçüncü yani son unsur hava yastıklarının şişme süreci; Hava yastıkları sıkıştırılmış veya basınç altındaki havanın veya bir gazın salıverilmesiyle şişmezler. Bir kimyasal reaksiyonun sonucunda şişerler. Bu kimyasal reaksiyonun ana maddesi 'sodyum azide'dir, yani NaN3. Normal şartlarda durağan olan bu molekül ısıtılınca anında ayrışır ve ortaya nitrojen gazı çıkar. Çok az miktarından, yani 130 gramından 67 litre nitrojen çıkabilir. Arabanın önündeki sensör belli bir seviyenin üstündeki çarpmada, NaNS'ün bulunduğu tüpe bir elektrik sinyali gönderir. Burada çok küçük bir spark oluşur ve bunun yarattığı ısıdan da NaN3 çözülür, açığa çıkan nitrojen hava yastığına dolarak şişirir. Burada ilginç olan sensörün çarpmayı algılaması ile yastığın şişmesi arasında geçen zamandır. Sadece 30 milisaniye yani 0.030 saniye. Bir saniye sonra yastık üzerindeki özel delikler vasıtası ile kendi kendine söner ve kazazedeye devamlı baskı yapılmasına mani olur.