Yezocan yavaşlamadan önce Göstergeye baktı: Hız limitinin 50 olduğu yerde 73 ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi?
Yezocan arabasını sağa çekti. "İnşallah su anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu.
Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi.
Oki? Bu Polis Ege opel den Oktay değil mi?
Yezocan iyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. opel servisinden tanıdığı bir Polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hem de hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için.
"Merhaba oki. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç"
"Merhaba yezocan" Oki gülümsemiyordu.
"Beni, kocamı ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın
''Evet öyle" Oki umursamaz görünüyordu.
"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun suredir hiç görmedi. Ayrıca kocam bana bu aksam Patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
"Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum." diye cevapladı Oki.
"Eyvah! Bu taktik fazla ise yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli" diye düşündü yezocan
"Beni kaç ile giderken yakaladın?"
"Yetmiş. Lutfen arabana girer misin?" dedi Oki.
"Ah Oki,bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda Takometreye baktım. Sadece 65 ile gidiyordum."
"Lütfen Yezocan, arabana gir" diye üsteledi Oki.
Yezocan canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı. Oki not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Oki niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki" diye düşündü yezocan.
Ne olursa olsun, bundan sonra , birkaç hafta yezocan servise gitmeyecekti.
Oki kapıyı tıklatıyordu. Yezocan arabasının penceresini 5 cm kadar açtı.
Oki yezocan'a bir kağıt verdi ve gitti.
"Ceza değil bu" diye kendi kendine söylendi yezocan. Bir anda sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:
"Sevgili yezocan, benim bir kızım vardı. Altı yasındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 ay hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi.
Ama ben... Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kerede başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hala kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et yezocan, tek bir oğlum kaldı."
Yezocan 15 dakika kadar bir sure yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.
Hayat çok değerli, sürekli dikkat et. Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı göster. Hiçbir zaman unutma, istediğin kadar araba satın alabilirsin, ama insan hayatini asla...
Arkadaşlar sizde varsa hikayeniz alta ekleyebilirsiniz.
Yezocan arabasını sağa çekti. "İnşallah su anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu.
Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi.
Oki? Bu Polis Ege opel den Oktay değil mi?
Yezocan iyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. opel servisinden tanıdığı bir Polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hem de hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için.
"Merhaba oki. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç"
"Merhaba yezocan" Oki gülümsemiyordu.
"Beni, kocamı ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın
''Evet öyle" Oki umursamaz görünüyordu.
"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun suredir hiç görmedi. Ayrıca kocam bana bu aksam Patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
"Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum." diye cevapladı Oki.
"Eyvah! Bu taktik fazla ise yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli" diye düşündü yezocan
"Beni kaç ile giderken yakaladın?"
"Yetmiş. Lutfen arabana girer misin?" dedi Oki.
"Ah Oki,bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda Takometreye baktım. Sadece 65 ile gidiyordum."
"Lütfen Yezocan, arabana gir" diye üsteledi Oki.
Yezocan canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı. Oki not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Oki niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki" diye düşündü yezocan.
Ne olursa olsun, bundan sonra , birkaç hafta yezocan servise gitmeyecekti.
Oki kapıyı tıklatıyordu. Yezocan arabasının penceresini 5 cm kadar açtı.
Oki yezocan'a bir kağıt verdi ve gitti.
"Ceza değil bu" diye kendi kendine söylendi yezocan. Bir anda sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:
"Sevgili yezocan, benim bir kızım vardı. Altı yasındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 ay hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi.
Ama ben... Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kerede başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hala kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et yezocan, tek bir oğlum kaldı."
Yezocan 15 dakika kadar bir sure yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.
Hayat çok değerli, sürekli dikkat et. Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı göster. Hiçbir zaman unutma, istediğin kadar araba satın alabilirsin, ama insan hayatini asla...
Arkadaşlar sizde varsa hikayeniz alta ekleyebilirsiniz.
Son düzenleme:
