Polisten ilginç teklif..!

bi kaç kere sırf satıyomusun diye sormak için çevirmeye soktular sagını solunu incelediler gayet güzel konuştuk hatta sedat diye bi abiyle baya baya kanka olduk dükkana gelir gider çay içeriz satıyorum desem adam alıcak arabayı:)
ama 2 seferde baglanma noktasına geldim birinde komisere denk geldim hırsız muammelesi gördüm sakin sakin giderken el freniyle önümü kestiler film egzoz xenon var baglıcaz dedi attı tepem dedim hırsızlık mı yaptık adammı vurduk bi atlattık ondan sonra da kız arkadaşım kullanırken durdurdular rutin kontrolün ardından sellektör yap dedi sellektör yapınca uzunların yanıp kısaların sönmesi gerekiyomuş ama xenon takılınca kısalar sönmüyormuş o sebepten araç baglanıcak dedi:D aynı arabanın orjinali kapının önünde duruyo varmısın iddaya 5dk ya getiririm benim dedigim gibiyse salarsın dedim inatlaştık biraz saldı:D
bence de tamamen insanına baglı otomobillerden anlayan seven polis ilgili oluyo konuşmasıda zevkli oluyo ama anlamayanına denk geldimi gerçekten iş zor
 
komutanım polis neyse de biz yıllardır jandarmalar yakaladımmı affetmez,
tolerans tanımaz, asık suratlı insanlar olarak bilirdik.hatta denk geldim 3-5 kere çevirmelerine gerçektende öyle. ama siz bu yazdıklarınızla bütün tabuları yıktınız:D

Vallahi kardeşim öyle zamanlar oluyor ki bizim trafik ekiplerinin elinden ben alıyorum öyle arkadaşları. Neymiş de arabın üzerinde sticker varmış, film varmış, karlık farklıymış, stopları bi acayipmiş... Gel gör ki adam çalmamış çırpmamış, azıcık aracın üzerinde değişiklik yapmışsa ne olmuş yani... Hadi duruma bir de profosyonelce yaklaşalım. İki araba var elimizde diyelim ve ikisi de hırsızlık için kullanılacak. İkisi de beyaz clasic kasa opel astra. Bir tanesinin fabrikadan çıktığı ilk gün kadar sade, diğerinin ise stopları ve farlar değişmiş, üzerinden siyah renk çift şerih çekilmiş, arkasında dev gibi bir rüzgarlık, karlıklar marşpiye falan o biçim, jantlar 19 inç ve parlak, helezonlar kesilmiş, yay takılmış falan filan... İkisinin de plakası alınamadı ya da sonrasında değiştirildi diyelim. Aracı olayın ardından sıcak sıcak arıyorsun. Ekiplere de anons geçtin... Şimdi herkese soruyorum. Hangisi daha çabuk enselenir. Tabi ki araç üzerinde modifikasyon yapılmış olan. Anlatmak istediğim şu ki, adam zaten bi suç işleyecek olsa aracını belli edecek bi işe kalkışmaz. Bu adamın sadece en fazla yapacağı şey trafikte normalinden daha fazla hız yapmak ya da iki üç araca makas atmak. Yaa iiyi de bunu altında dacia logan olan taksi sürücüsünden, Fortuna kullanan otobüs şoförü'ne (Bizzat yaşadım :D ) kadar herkes yapıyor. Hatta gelin görün ki modifiye yapılmış araçlar bu araçlara göre bir çok açıdan daha da güvenli. Örneğin 105 beygirlik, amortisörler havada bir aracın sollamaya kalkması mı yoksa superchip, turbo, açık hava filtresi gibi uygulamalardan geçip 200 beygire vurdurulan ve yay takılı yere pusmuş bir astranın mı sollamaya kalkması daha güvenli... Galiba bu farklı bi konu olmalı :) :) Ben Trafik Kursu da görmüş bir İç Güvenlik Asayiş Tim Komutanı olarak kanundaki bazı maddelerin daha esnek yorumlanması taraftarıyım. Umarım ne demek istediğim anlaşılmıştır. Bu konu ile cidden yorumlarınızı bekliyorum...
 
Polislerin birçoğunda da arabalara karşı iyi biri ilgi olduğunu yakinen bilirim :) hatta bir örnekle analatayım,Emniyet Müdürlüğü Bakım Onarım Şubelerinde çalışan polislerin araba bakım onarımları konusunda yine orada çalışan tekniker ve hatta mühendis arkadaşlardan daha üst düzey tecrübeye sahip olduklarını söyleyebilirim.
 
Emrehan arkadaşımız jandarma astsubayı olamaz. Çünkü devletin soğuk, renksiz, diktacı, despot kriterlerine uymuyor :). Arkadaşlar birincisi neden bütün güvenlik kuvvetlerini aynı kefeye koyuyorsunuz ki? İkincisi onların da güzel duyguları, hisleri, romantizmi, sevgileri, aşkları olamaz mı? Üçüncüsü üyelerden kaçının babası veya bir diğer yakını güvenlik kuvvetlerinde görev yapıyor acaba? Kişilerin meslekleri önemli değildir, çalıştıkları ortamlar, görev koşulları önemlidir. Biraz da kendimizi onların yerine koysak. Çok uzattım ama görev koşulları ile ilgili küçük bir anım. Yıllar evvel Ankara Kızılay'da yaşadığım bir olay. Basit bir patlama sesi sonucu silahını çekip, çevresindekilerin güvenliğini sağlamaya çalışan bir kişiyle tanışma fırsatım olmuştu. Ne demek istediğimi bazı arkadaşlar anlamıştır.
 
Emrehan arkadaşımız jandarma astsubayı olamaz. Çünkü devletin soğuk, renksiz, diktacı, despot kriterlerine uymuyor :). Arkadaşlar birincisi neden bütün güvenlik kuvvetlerini aynı kefeye koyuyorsunuz ki? İkincisi onların da güzel duyguları, hisleri, romantizmi, sevgileri, aşkları olamaz mı? Üçüncüsü üyelerden kaçının babası veya bir diğer yakını güvenlik kuvvetlerinde görev yapıyor acaba? Kişilerin meslekleri önemli değildir, çalıştıkları ortamlar, görev koşulları önemlidir. Biraz da kendimizi onların yerine koysak. Çok uzattım ama görev koşulları ile ilgili küçük bir anım. Yıllar evvel Ankara Kızılay'da yaşadığım bir olay. Basit bir patlama sesi sonucu silahını çekip, çevresindekilerin güvenliğini sağlamaya çalışan bir kişiyle tanışma fırsatım olmuştu. Ne demek istediğimi bazı arkadaşlar anlamıştır.

Mesaj alındı Savaş abi... :cool: msn: emrehanaltinors@hotmail.com Muhabbet etmek isteyenlere açığım her zaman...
 
Dün gece saat 10:00 suları, pendik minübüs yolu ile sahil yolu arasındayım. Işıksız bi dörtyol ağzında ekip arabasıyla karşılaştık, yol verdim, eliyle karşılık verdi. 1 dk. sonra ışıklarda yanyana geldik, sağa sinyal vermiş bekliyodu, ben düz devam edicem. Yeşil yandı, ben yürüdüm, dikizden sağa dönmeyip arkamdan geldiğini farkettim. Tam sahil yoluna bağlanıcam, megafondan gelen ses "srt 14 sağda bi dur".. Sinyal verdim, durdum, yanıma yanaştı. Camı açtım, beyaz ton ton yüzlü bi polis selam verdi ve aramızdaki konuşma;

- polis : Selamun aleyküm
- ben : Aleyküm selam abi..
- polis : Hemşerim, hadi bi yarışalım..:confused:
- ben : Aman abi, gözünü seviyim naptın :)
- polis : Araban çok güzelmiş ya, kazasız belasız kullan..
- ben : Sağol abi, Allah sana daha iyilerini nasip etsin..
- polis : Eyvallah..Onun için durdurduk yani kusura bakma..

Şuraya bağlıycam; Polislerin biri birini tutmuyo, biri arabana gıcık olur, durdurur, ya cam filmine takar yada başka bişeye, kimi de böyle maksat muhabbet olsun diye durdurur..:)
Allah hep böyle polis abi ve amcalarda karşılaştırsın inşaallah :)



Alırım anahtarı deseydin:))
 
polisde haklı astranın abisi geziyor jantlar parlak parlak ister istemez adamın canı cekti :):)
birkerede eni durdurlar gls vardı o zaman eksoz baslıgı taktırmıstım yolda ısıklarda arkamda kaldılar yesil yandı lz 896 sagda dur tmm dedim ne ceza yazacak merak ettim gaza bas diyor 3 bine geliyor bırakıyorum polis ser bir sekilde sona kadar gel tmm dedim geldim 4-5 defa 5-6 bin devir sürekli eksozun bagırıyor ben bagırmıyorum diyorum inanmıyor 25 dk iddalasıyoruz sonra baska bir ekip geldi bende korktum işin acıgı :) sonra onlarda basdı oalcak gibi degil bana dedikleri
yigenim bu eksoz araba giderken bagırır sen söktür dedi :):) güldüm bindim gittim :)):
 
:kop::kop: kalkalım deseydin fatih abi :)
 
yürü komutanım sizin gibi memurlara ihtiyacı var bu ülkenin. aslında bazıları da okdr abartıyorki polisinin çevirmemesi elde değil yada iyi huylu jandarmaların:Den basitinden adam takmış merceksiz xenonu dikiz aynama vurunca yada karşıdan gelince foto.mak görmüş maymun gibi oluyorum.
 
Ahhh ah ben de çok muzdaribim bu gece yanan ayarsız farlardan. Tüvtürk her arabaya yazıyor ya farlar ayarsız diye haklılar galiba. Ben laf olsun diye yazıyorlar sanıyordum ama yok, adamlar haklı... Yaa gece şehirler arası gitmeye korkar oldum. Şırnak Ankara arası 1370 km. Bi de Uludere ekle üzerine 50 km 1420 eder galiba. Bir de Bolu'ya devam ediyorum oradan. 1600 Km'yi buluyor anlayacağınız. Dolayısı ile gözler yoruluyor, vücut yoruluyor. E memur adamız 100'ü de pek geçemiyoruz. Bir yandan da radar tehditi var tabi. :S Sonra akşam olduğunda Uzunları bir yakıyor amcalarım akıllara zarar. 20 saat ( En iyi ihtimalde) araba kullanıyorum sadece üç mola falan vererek hiç bi şey koymuyor da şu arabaların ışıkları yüzünden ön cama film attırcam valla :D :D :D Neyse, onlara da yapacak bi şey yok tabi. Adaptif muhabbetini kaldırsa şu araba fabrikaları acayip mutlu olacağım. fabrika çıkışı standart olsun kimse ayarı ile oynayamasın. Sellektör atmaktan uzunlarım patlayacak. :D Bir gün öyle giderken yine Adana yakınlarında adam arkamda uzunları yakmış gelio. Sinirlendim tabi dörtlüleri yaktım anlasın diye. Yok anlamıyor. Yanımda da bir uzman arkadaş var. Geçtim arkasına elimi sellektöre bi taktım... Sonrası vahim. Uzman arkadaş " Komutanım senin uzunların da çok acımasızmış" dedi gülmekten yarıldım. Adam dörtlüleri yakıp sağa çekmek zorunda kaldı. :D :D :D Farlarımı seviyorum... :D
 
Geri
Üst