Muayeneden geçemedim, 215*50*17 Astra J Jantı olanlar bakabilir mi?

[smihci]

Bence en önemli noktalardan birisi, bizim ülkemizdeki yol kalitesinin düşük profilli lastik kullanımına uygun olmamasıdır. Diğer bir hususta bazı araç sahiplerinin "sırf güzel duruyor" diye araçlarına gereksiz donanımlar eklemeleridir. Yollarda zorla giden, rampalarda perişan olan 25-30 yıllık eski nesil araçlara gereksiz eklentiler yapmak neyin nesidir? Hal böyle olunca kurunun yanında yaş da yanıyor.
Sanırım bozuk/kalitesiz yollarımız yüzünden jant eğme/kırma, lastik balon yapması/yarma, sık sık ön takım bozma gibi şeylerde Avrupa ülkelerinden daha önde olmalıyız. Emisyon olayına gelirsek. Avrupa ülkeleri emisyon kuralları bakımından oldukça acımasız, o nedenle emisyon durumu aklıma fazla yatmadı. Mercedes, BMW, Audi, VW gibi firmaların kullandıkları geniş taban/düşük profilli lastikler normlara uygun olmalı ki kullanımlarına onay veriyorlar.

 

[vectra fırat]

Benim daha önceki aracımda spor jant vardı bir cok araca uysun diye spor oem jantları 8 bijon deliği oluyor oda fazla bijon deliği oldugu için gecmemişti!!
Artık bir lastikciden emenet teneke jant takmıstık onla gecti...
Hadi 8 bijon deliği olması sıkıntı da cap orjinal ölcüyü tuttugu surece ebattan gecmemesi sacma..

 

[Nobran]

Geniş tabanlı lastik ile kızaklama mı ? Şuan arabamda 175-65-14 tekerler mevcut ve bu haliyle şahinden hallice bir durma kabiliyeti var absden ötürü. 205-40-16 ile çok ama çok daha iyi duruyor keza virajlarda da aynı şey var. İnce tabanlı tekerler sadece buz ve sert karda avantajlı gerisi hikaye. Muayene istasyonlarındaki teknisyenler işi itliğe vurdurdular iyice başka bişey değil. Astra J kasada 20" de listede var, 1.4T veya 2.0T OPC olması fark etmez, kasaya ait tekerin muayeneden geçmesi lazım. 1.4T GTC üzerinde stock gelen 20" tekerle kızaklama yapmayıp 5 kapıda yapar gibi bir mantıkla ben düz duvara girerim aga

Tozlu ve yağışlı havalarda bu geniş tabanlı lastikler risk arttırır. Sebebini şöyle açıklayayım; Dar tabanlı lastikler asfalt ile arasındaki suyu geniş tabanlı lastiklere göre daha kısa sürede çıkarır. Geniş tabanlı lastiğin suyu daha uzun sürede çıkarması demek, asfalt ile lastik arasında bu süre zarfında halen su olması/olabileceği demektir. Bu direksiyon hakimiyeti açısından risklidir. Tozlu yollar içinde durum aynıdır. Geniş tabanlı lastiklerin frenleme mesafesi sadece temiz ve kuru asfaltta iyidir.

http://www.oponeo.co.uk/tyre-articl...ges-and-disadvantages-of-changing-wheel-sizes

Şurada, ingilizce de olsa değişen lastik değerlerinin avantajları ve dezavantajları yazmaktadır.

Bir de geniş tabanlı lastiklerin daha çok sürtünme kuvveti oluşturduğuna inanılıyor ancak bu tamamen yanlıştır. Lisede gördüğümüz fizik dersini hatırlayın, sürtünme kuvvetinin formülünde alana dair herhangi bir proses yoktur. Geniş tabanlı lastiğin ve ona göre dar olan lastiğin oluşturduğu "sürtünme kuvvetleri" aynıdır, hatta sürtünme kuvveti lastikten bağımsızdır.

Sürtünme kuvvetinin formülü Fs=k*N' dir.

Fs: Sürtünme kuvveti
k: Sürtünme katsayısı
N: Yüzeyin cisme gösterdiği tepki kuvveti

 

[Flea_]

formüller teoriktir, deneyerek görüyorum. İsteyen istediğini takmakta özgür. Geniş taban yere daha çok tutunma ve kaliteli lastikle de gayet güzel suyu atma anlamına geliyor.

 

[Nobran]

Kullanıcıların yaptığı en büyük hata bilimin evrenselliğini reddederek ben böyle yaptım oldu demeleridir.

Araç ağırlığı değişmediği sürece tabanı genişletmek, zaten aracın asfalta uyguladığı basıncın azalmasına sebep olacaktır.

Yakıt katkısı koyup aracın beygir gücünün arttığını, enjektör temizleyici koyup motorun kurumlardan temizlendiğini iddia eden insanlar var.

Hangi birisi yakıt katkısından önce ve sonra dyno testine sokup çıkartmış aracını ki güç artışından söz ediyor? Ya da hangi birisi buji deliklerinden endoskop kamera gönderip katkıdan önce ve katkıdan sonraki piston ve subabların görüntülerini çekmiş merak ediyorum.

Newtonun hareket üzerine çıkarttığı formüller ayrıca teorik değildir, kanundur. Kanunlar artık ispatlanmış ve çürütülmesi imkansız gerçeklerdir. Çünkü zamandan ve mekandan bağımsız olarak defalarca denenmiş ve doğruluğu kanıtlanmıştır. Teori çürütmek istiyorsanız Reynold Transport Teoremi bir teoridir, hoş teori de kanunun bir tık altıdır ama çürütülemez değildir. Yarın daha iyi bir bilim adamı çıkarsa bu teoriyi çürütebilir fakat kanunlar çürütülemez.

Konu kanunlar, teoriler ve formüller değil. Geniş taban lastik su birikintisinde ve yağışlı havalarda aquaplaning yani suda kızaklamaya sebep olur. Risklidir, kazaya sebebiyet verir. Bunun farkına varıldığı ve varılması için makine mühendisleri odası olarak çok uğraştığımız için TÜV artık müsaade etmiyor. Biz kanıtlarımızı sunarak müsaade edilmemesini sağladık, sizde ben formül mormül bilmem onlar teoriktir, denedim gördüm diyerek bir şansınızı deneyin belki iptal ederler

 

[vectra fırat]

Arkadaslar o förmüller olmasa degil araba üretmek , değil lastik üretmek bırakın bunları dunyanın yuvarlak oldugunu bile bilmeden yaşar giderdik.
Tabiki geniş tabanlı lastiklerde su atma kanalları förmülle hesaplanıyor mesela 275 taban kullanan porscheler var sulu alana cok suratli girsede lastikte förmüllerle hesaplanan su atma kanalları sayesinde tutunmaya devam eder
Ama şoyle bir gercekte vardırki hırcın rekabet ve pazarlama ortamında bütün sektörler nereden calsak derdine düşmüş durumda lastikten de calarlar kaportadanda..
Yeni alt seviye aracların plastik kısımları geri dönüsümden uretiliyor yani cöplerden araclar güneste kalıp plastik kısımlar ısınınca bildiğin coplük kokuyor ve o kokuyu gidermek artık imkansız..

 

[Nobran]

Arkadaslar o förmüller olmasa degil araba üretmek , değil lastik üretmek bırakın bunları dunyanın yuvarlak oldugunu bile bilmeden yaşar giderdik.
Tabiki geniş tabanlı lastiklerde su atma kanalları förmülle hesaplanıyor mesela 275 taban kullanan porscheler var sulu alana cok suratli girsede lastikte förmüllerle hesaplanan su atma kanalları sayesinde tutunmaya devam eder
Ama şoyle bir gercekte vardırki hırcın rekabet ve pazarlama ortamında bütün sektörler nereden calsak derdine düşmüş durumda lastikten de calarlar kaportadanda..
Yeni alt seviye aracların plastik kısımları geri dönüsümden uretiliyor yani cöplerden araclar güneste kalıp plastik kısımlar ısınınca bildiğin coplük kokuyor ve o kokuyu gidermek artık imkansız..

Güzel bir noktaya değindin hocam. Spor otomobiller yüksek hızlarda, gerek aerodinamik yapıları gerek sürekli güncellenen süspansiyon sistemleri sayesinde yere daha çok yapışır ve tekerlerin asfalta uyguladığı basınç kuvveti artar. Bu sayede geniş tabanlı lastik problem olmaktan çok fayda sağlar. Bu araçlarda da kışın ince tabanlı lastik takmak sıkı yaratır. Aracı kontrol edemez kimse, gaza bastıkça patinaja düşer. Binek otomobillerde durum tam tersidir. Hız arttıkça alttan giren hava miktarı artar ve araç hafifler. Teknoloji geliştikçe binek otomobiller de spor otomobil ayarına yapılıyor ve bunlar göz önünde bulundurularak geniş taban lastik kullanan binek otomobilleri daha sık görmeye başlıyoruz.

Hiç bir bayii ve yetkili servis bu tip teknik açıklamalar yapmak zorunda değil. Hatta bilmek zorunda da değiller, onlar aracın modelini girerler ve karşılarına hangi ölçüler çıkıyorsa onu takarlar. Kısaca aracın kılavuzunda ne yazıyorsa ondan şaşmamak gerekir.

Son olarak trafik kazalarının sebeplerini araştırırsak açık ara farkla sürücüden kaynaklanan kazaların ilk sırada olduğunu görürüz. İkinci sırada ise bakımsız araçlar vardır, bakımsız araçları da kendi içinde açarsak bu listenin başını da lastikten kaynaklanan kazalar vardır.

Herkes aracının iyi kötü fren balatasını bittiğinde değiştiriyor, motor yağı ne koyayım diye kafa patlatıp soru soruyor ancak ben dahil lastiği zamanında değiştiren kimseye rastlamadım. Ben ne kadar düzgün kullanırsam kullanayım bir kazaya karıştığımda kimse benim lastiklerin durumundan haberdar olmayacak, eksperlerin rapor tutarken bu konuya da dikkat etmesi konusunda sık sık bilgilendirmeleri yapılıyor ancak gözden kaçıyor.

Aklınızda olsun, Allah korusun önümüz kış ve bir kazaya karışırsanız siz kusurlu olsanız bile karşı taraf da lastiklerinin uygun olmaması yada kötü olması yüzünden kusurlu olabilir. Bu konuya çok dikkat edin, zararlı çıkmazsınız.

 

[smihci]

Geniş taban lastiklerin her ortamda iyi tutunma sağladığı tezi doğru olsaydı kış ve çamur lastiklerinin dar tabanlı değil de geniş tabanlı tasarlanması gerekmez miydi?

 

[Nobran]

Geniş taban lastiklerin her ortamda iyi tutunma sağladığı tezi doğru olsaydı kış ve çamur lastiklerinin dar tabanlı değil de geniş tabanlı tasarlanması gerekmez miydi?

Emisyon değerlerini düşük göstermek için lastiği inceltmek bir çözüm bunu kabul ediyorum, peki firmalar neden araçlarına bisiklet lastiğinden hallice ince lastikler takarak piyasaya sürmek yerine az yakan motor için çok uğraşıyorlar da sürekli euro4, euro5, euro6 gibi standartlar çıkıyor. O zaman euro4 den sonra euro5' i çıkartmak yerine lastiği inceltirlerdi gene o emisyon değerleri yakalanırdı.

Bir otomobilin konforu ve sürüş güvenliği açısından zaten lastiğin belli bir kalınlıkta olması gerekiyor buna itiraz etmek ahmaklıktır. Bu kalınlık arttıkça ki epey de arttırılabilir, bazı problemleri beraberinde getiriyor. Bu yüzden emisyon, konfor ve güvenlik parametrelerinin hepsini üstte tutmak için uygun bir lastik kalınlığı belirleniyor.

Lastiği kalınlaştırırsak emisyon artar doğru, konfor da artar buda doğru ama sürüş sırasında güvenlik düşüyor, kötü.

Lastiği inceltirsek emisyon azalıyor güzel, sürüş sırasında güvenlik artıyor bu da güzel, ama konfor düşüyor, kötü.

Katalog bu yüzden var ve buna göre lastik seçmeliyiz. Kalın lastiği bende çok seviyorum hatta yere yakın ve kalın lastikli araçlar da çok hoşuma gidiyor ama her zaman kuru ve temiz asfaltta araç kullanmıyoruz.

Normal ebattaki lastikler suda kızaklamıyor da, daha genişini takınca mı kızaklıyor diye bir düşünce yada soru işareti varsa onu düzeltmek istiyorum.

Bugün servisinden, istenilen aracın fabrika çıkışlı orijinal lastiğini takıp çıkalım, bu kızaklama riski zaten her lastikte var. Kılavuzda belirtilen ölçünün daha genişi takıldığı zaman risk artıyor, bunun için yasaklandı.

Bu ülkede çok trafik kazası oluyor ve çok can kaybı meydana geliyor. Masumlar durduk yere ölüyor. Araçların bakımsız ve orijinal olmamasının payı bunda çok. Aracın bagaj kapağına spor gözüküyor diyerek vida ve yapıştırıcı ile kanat takıyorlar, fırlayıp arkadakine vuruyor. Hem havalı görünüyor hem de kuvvetli aydınlatması var denerek halojen ampul yerine sis farına kadar xenon takıyorlar. Arkada tek olan sis lambasını hoş görünsün diyerek çiftliyorlar. Halbuki güzel görünüyor diye bunlarla uğraşmak yerine 1 takım lastik alsa daha güvenli seyahat edecekler.

Avrupa' da Japonya' da Amerika' da modifiye yasak değil. Neden yasak değil çünkü adam aracı hızlandırmak için motora modifiye yaparken aynı şekilde durması için frenlere de modifiye yapıyor. Üstelik modifiyeyi kim yaparsa yapsın bu iş projelendirilip onaylatılmadan o aracı trafikte polis yakalarsa cezai yaptırımlarından dolayı bir daha direksiyona geçmeye tövbe eder. Türkiye' de modifiye bu yüzden yasak. Ne polisi polis, ne sürücüsü sürücü, ne bu denetimi yapan mecralar mecra. Biz bu işi nasıl hallederiz diye düşünürken tümden yasaklayarak aslında en doğrusunu yapmışlar

 

[smihci]

Bizim sürücüler suçlu oldukları her türlü kazada "fren yaptım ama araç durmadı" diye saçma sapan bir savunma yaparlar. Bir araç fren anında tekerleri kilitlendiği halde kabul gören bir mesafede duramıyorsa, yani sürüklenip gidiyorsa kabahat araçta değil ona gereken şartlarda lastik takmayan, bakımlarını yaptırmayan sahibindedir. Kullanım zamanı geçen, yeterli diş derinliği olmayan, standart dışı olan lastik/jant kullanmak o nedenle sakıncalıdır. Ama nedense bizde "devlet benim aracıma ne karışır" tezi her zaman bunların önüne geçiyor