- Katılım
- 22 Şub 2009
- Mesajlar
- 241
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
Arkadaşlar mail zinciri yoluyla elime ulaşan ve paylaşmak istediğim bir konu fikriniz olması açısından, umarım işinize yarar..
İSTERSENİZ MAİLLE DAĞITABİLİRSİNİZ.
MSG, bir yiyecek katkı maddesi
MONO SODYUM GLUTAMAT
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel
olarak algılanmasını sağlıyor.
Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor.
Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden
gıdaüreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Bu madde Nörotoksin.
Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve
buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA
(Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı)
Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite.
Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki
bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği
CİPS'lerde çok kullanılmakta.
Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, DONDURMALAR,
renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.
Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri
insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar
etmek,çok daha büyümektir.
Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda
sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça
rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de
beyinlerimize kazınır adeta. Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen
bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz. Mesela Cips.
Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 ytl.ye alabilirsiniz. Oysa ki 50
gram CİPS 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin
farkında bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası.
Ya bu mamulleri üretenler !....
Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik
ve doğaldır.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına
bağlı yaşamaya mahkûm edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile
tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ
çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının
ülke nüfusunun % 12'sineçıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklını za
gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da
ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli
meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde
çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi.
Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında
yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler...
İSTERSENİZ MAİLLE DAĞITABİLİRSİNİZ.
MSG, bir yiyecek katkı maddesi
MONO SODYUM GLUTAMAT
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel
olarak algılanmasını sağlıyor.
Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor.
Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden
gıdaüreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Bu madde Nörotoksin.
Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve
buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA
(Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı)
Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite.
Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki
bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği
CİPS'lerde çok kullanılmakta.
Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, DONDURMALAR,
renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.
Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri
insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar
etmek,çok daha büyümektir.
Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda
sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça
rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de
beyinlerimize kazınır adeta. Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen
bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz. Mesela Cips.
Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 ytl.ye alabilirsiniz. Oysa ki 50
gram CİPS 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin
farkında bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası.
Ya bu mamulleri üretenler !....
Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik
ve doğaldır.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına
bağlı yaşamaya mahkûm edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile
tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ
çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının
ülke nüfusunun % 12'sineçıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklını za
gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da
ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli
meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde
çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi.
Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında
yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler...
Son düzenleme: