Siyah İnsignia cı arabayı yavaş kullan !!!!

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan iceboy
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
koca jip var altında çıksana üstüne..
 
Benzer bir olay benim başıma da geldi.

İstanbulda E5 üzerinden kartaldan kadıköye gidiyordum.En solda sollamalarım bittikten sonra sağ şeride girmeye çalıştım fakat arkamdan gelen mondeonun ben şerit değiştirirken aniden beni sağdan sollamaya kalkması sonucu ufak bir kaza geçiriyodum.Neyse olur o kadar dedim umursamadım.ADam arkadan yapıştı arkama korna sellektör el kol hareketleri.ARabamın plakası 34 değil diye sanırım.Fakat aracın içinde 7-8 yaşlarında iki çocuk olduğu için geri bişey yapmadım.Çünkü sonuçta bir kavga olsa o çocukların hayatında etki bırakır ve bunu hiç bir zaman istemem.Zaten içinde aile yada çocuk olan bir aracın sürücüsüyle hiç bir zaman tartışmaya girmem.Fakat bu adam bu hareketleri 3-4 km boyunca uzattı ve sonunda benim dikkatimi dağıtmaya başlayınca yolun ortasında frenledim o yandan kaçtı gitti. sonra tekrar yanından geçince arkamdan aynı şeyleri yaptı.EÇktim kenara dur dedim durmadı telefon açtım seni şikayet ediyorum diye camdan bağırdı birde.E onun telfonu varsa benimde var.Bende onu şikayet ettim aynı şekilde.

İstanbulda anadolu yakasında ikamet edenler bu kendini bişey zanneden fakat iş sıkıya gelince kaçıp polis le insanı tehdit eden 34 VG 9414 plakalı gümüş renk son çıkan kasalardan olan Ford Mondeo araca dikkat etsin.Her an sizin başınıza da bela olabilir, hatta bana yaptığı gibi sizi sürekli taciz edip kaza yapmanıza sebep olabilir yada sizin aracınıza çarpabilir.

Hepinize sevgi ve saygılar.
 
Gereksiz bir konu bence ve başlığı da cabası... Herkes birbirine kin kussun, olumsuz ne varsa ortaya döksün, başından geçen çirkin şeyleri anlatırken kendiside çirkinleşsin... Sonuç ?? Trafikte yaşanan bu tarz olayların çoğu anlık, saçma sapan şeyler. Bu saçma olaylardan ne sonuç çıkarılır nede genelleme yapılır. Eminim araç kullanan herkesin başından yılda en az 10 tane böyle olay geçmiştir. Bazılarında da saçmalayan taraf kendimiz oluyoruz yalan mı ? Sonrada pişman oluyoruz belki... Çok müstesna olaylar olmadığı sürece forumda yazılmasının diğerleri için faydalı olacağını düşünmüyorum. İşine gelmeyen okumasın denilebilir, ben okuduktan sonra işime gelmediği için fikirlerimi belirtmek istedim. Saygılar...
 
Vectra nickli arkadaşım işine geldi gelmedi olayı yok sende düşüncelerini paylaşacaksın kendince.Fakat bence bu tip tepkiler zamanla genişlerse bahsettiğimiz tipte hataları yapan kişiler zamanla farklı platformlarda da olsa bu tip tepkileri okudukça belirli bir bilince sahip olabilirler.Trafikte kendilerinden başka sürücülerinde olduğunu ve saygı beklediklerini fark edebilirler.Örneğin istanbulda yayın yapan bir radyo programının bu konuda tepkiler veren kişilere yer verdiğini biliyorum.İstanbul adına yayınlanan gazete eklerinde bu tip tepkileri okuyorum.Eğer heğimiz hata yapanlara göz yumarsak, gerek yasal gerekse sosyal bağlamda üzerimize düşenleri yapmazsak, yarın tepki vermediğimiz kişi çok sevdiğimiz birinin ölümüne sebep olabilir.Hani hep deriz ya illa insanlar öldükten sonramı tedbir alınmalı, bence bu da ona benzer birşey.Bu tip saygısız insanların yarın sevdiğimiz birine zarar vermemesi için tepkimizi gerekli platformlarda vermeliyiz.Saygılar.
 
İnşallah ...
 
43 sene Ankara'da yaşayıp daha sonra İzmir'e yerleşen birisi olarak İzmir'de hayat daha kuralsız veya laçka dersem kimse darılmaz sanırım. Apartmanlarda otopark neredeyse hiç yok, bırakın otoparkı bazılarında 10 metrekare bahçe bile yok, sokakların oldukca dar olmasına karşılık trafik çoğu yerde iki yönlü işliyor, hoş tek yönlü bile olsa karşıdan bir aracın gelmesi sürpriz sayılmaz. Araçların sağından tam gaz geçmek moda, Altınyol veya Ankara caddesinde 70 km ile gidersen kulağın çok çınlar. Ev-eşya taşıyanlar bir sokağı işleri bitene kadar trafiğe kapatabiliyorlar işin ilginç yanı kimse de bu durumdan rahatsız olmuyor. Işıklarda beklerken sarı yanar yanmaz arkadan korna, selektör ikazları yaygın, sokaklar kedi köpekten geçilmiyor (hayvan barınağı yok, kaldırımlarda köpek pisliklerine basmamak için gerçekten harmandalı oynuyoruz) devlet-belediye hizmetleri çok yetersiz (sokağımda temizlik yapan görevliyi bir kere gördüm, o da seçim zamanıydı), imar konusu çok gevşek, pahalılık ufak ufak kendini göstermeye başladı. Hemen aklıma gelenler bunlar, ama iyi yönlerini de yabana atmamak lazım.
 
43 sene Ankara'da yaşayıp daha sonra İzmir'e yerleşen birisi olarak İzmir'de hayat daha kuralsız veya laçka dersem kimse darılmaz sanırım. Apartmanlarda otopark neredeyse hiç yok, bırakın otoparkı bazılarında 10 metrekare bahçe bile yok, sokakların oldukca dar olmasına karşılık trafik çoğu yerde iki yönlü işliyor, hoş tek yönlü bile olsa karşıdan bir aracın gelmesi sürpriz sayılmaz. Araçların sağından tam gaz geçmek moda, Altınyol veya Ankara caddesinde 70 km ile gidersen kulağın çok çınlar. Ev-eşya taşıyanlar bir sokağı işleri bitene kadar trafiğe kapatabiliyorlar işin ilginç yanı kimse de bu durumdan rahatsız olmuyor. Işıklarda beklerken sarı yanar yanmaz arkadan korna, selektör ikazları yaygın, sokaklar kedi köpekten geçilmiyor (hayvan barınağı yok, kaldırımlarda köpek pisliklerine basmamak için gerçekten harmandalı oynuyoruz) devlet-belediye hizmetleri çok yetersiz (sokağımda temizlik yapan görevliyi bir kere gördüm, o da seçim zamanıydı), imar konusu çok gevşek, pahalılık ufak ufak kendini göstermeye başladı. Hemen aklıma gelenler bunlar, ama iyi yönlerini de yabana atmamak lazım.

Savaş abi hayalimdeki İzmirde yaşama isteğini körelttin valla :D Türkiyede en çok yaşamak istediğim şehir İzmirdi ama bi kere daha mı gözden geçirsek ne yapsak :rolleyes:
 
43 sene Ankara'da yaşayıp daha sonra İzmir'e yerleşen birisi olarak İzmir'de hayat daha kuralsız veya laçka dersem kimse darılmaz sanırım. Apartmanlarda otopark neredeyse hiç yok, bırakın otoparkı bazılarında 10 metrekare bahçe bile yok, sokakların oldukca dar olmasına karşılık trafik çoğu yerde iki yönlü işliyor, hoş tek yönlü bile olsa karşıdan bir aracın gelmesi sürpriz sayılmaz. Araçların sağından tam gaz geçmek moda, Altınyol veya Ankara caddesinde 70 km ile gidersen kulağın çok çınlar. Ev-eşya taşıyanlar bir sokağı işleri bitene kadar trafiğe kapatabiliyorlar işin ilginç yanı kimse de bu durumdan rahatsız olmuyor. Işıklarda beklerken sarı yanar yanmaz arkadan korna, selektör ikazları yaygın, sokaklar kedi köpekten geçilmiyor (hayvan barınağı yok, kaldırımlarda köpek pisliklerine basmamak için gerçekten harmandalı oynuyoruz) devlet-belediye hizmetleri çok yetersiz (sokağımda temizlik yapan görevliyi bir kere gördüm, o da seçim zamanıydı), imar konusu çok gevşek, pahalılık ufak ufak kendini göstermeye başladı. Hemen aklıma gelenler bunlar, ama iyi yönlerini de yabana atmamak lazım.

Savaş Abi,

İzmiri bitirdin bir anda yahu :) ama Abi ben anlayamadım, İzmirin içler acısı hailinin bu konu ile ilişkisi nedir :)
 
İzmir trafiğinin içler acısı hali ve bunlara neden olan uygulamaların bazılarından bir iki örnek diyelim. Mesela apartman bahçelerinde otopark olsa dar sokaklar park eden araçlar tarafından işgal edilmez, eski dar sokaklar tek yönlü yapılsa trafik daha güzel işler (ama karşıdan gelişleri engellemek için sokak başlarına kapan koymak lazım :)). Alsancak'ta trafik polisine otopark sordum bana gurbetci muamelesi yaptı.
 
Geri
Üst