Depremin simge davası zamanaşımına uğradı
Marmara Depremi'nin yıktığı Düzce'deki Ersoy Apartmanı'nın enkazı altında tam 15 kişi can vermişti. Sorumlular hakkında kamu davası açılırken, bir yıllık doktor Nesrin Delibaş'ın babası Mehmet Delibaş, kızı ve ölen komşuları için binayı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Bilirkişi raporunda suçlu bulunan müteahhit Hasan Ersoy, inşaat mühendisi Tarık Acaroğlu ve mimar Sedat Duman 7.5 yıl süren davadan zamanaşımı nedeniyle ceza almadan kurtuldu. Ersoy Apartmanı'nın müteahhiti Hasan Ersoy ile inşaat mühendisi Tarık Acaroğlu ve mimar Sedat Duman hakkında açılan dava 1999 yılında Düzce Ağır Ceza Mahke mesi'nde görülmeye başlandı. Mahkeme 2001 yılında, deprem tarihinde binanın 10 yaşını geçtiğini gerekçe göstererek, davanın ortadan kaldırılmasını karara bağladı. Yargıtay, zamanaşımı süresinin ruhsatın verildiği 1985'ten değil 1999'dan başlatılması gerektiği görüşüyle, kararı bozdu. Bunun üzerine Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davada Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi araştırma görevlilerince bilirkişi raporu hazırlandı.
BİLİRKİŞİ: 3'Ü DE KUSURLU
Raporda müteahhit Ersoy'un malzeme kalitesini düşük tuttuğu, beton kalitesi, donatı çapı ve sayısı, etriye aralığı yönünden kusurları olduğu ve işçilik yönünden de kusurları bulunduğu belirtildi. Mimar Duman'ın binayı "kısa kolon kırılmasına neden olacak" şekilde yaptırdığı ifade edilen raporda inşaat mühendisi Acaroğlu'nun ise binaya kaçak kat yapılmasına göz yumup, bu katın ruhsat ve iskanını aldığı belirtildi. 2005 yılında Düzce Ağır Ceza Mahkemesi, 3 sanığın 1 yıl hapis cezası, 60'şar YTL para cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi. Mahkeme "iyi hal"den, hapis cezalarını 10'ar aya, para cezalarını ise 50'şer YTL'ye indirdi. Böylelikle enkaz altında can verenlerin her biri için 3 sanık sadece 3.33'er YTL para cezasına çarptırılmış oldu. Yargıtay, bu kararı da ölenlerin yakınlarının dinlenmediği gerekçesiyle bozdu. Dava 21 Şubat 2007 tarihinde bir kez daha karara bağlandı. Ancak bu kez çıkan karar 'zamanaşımı' oldu. Mahkeme aradan geçen 7.5 yılın suçu zamanaşımına uğrattığı gerekçesiyle davanın kaldırılmasına hükmetti.
Marmara Depremi'nin yıktığı Düzce'deki Ersoy Apartmanı'nın enkazı altında tam 15 kişi can vermişti. Sorumlular hakkında kamu davası açılırken, bir yıllık doktor Nesrin Delibaş'ın babası Mehmet Delibaş, kızı ve ölen komşuları için binayı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Bilirkişi raporunda suçlu bulunan müteahhit Hasan Ersoy, inşaat mühendisi Tarık Acaroğlu ve mimar Sedat Duman 7.5 yıl süren davadan zamanaşımı nedeniyle ceza almadan kurtuldu. Ersoy Apartmanı'nın müteahhiti Hasan Ersoy ile inşaat mühendisi Tarık Acaroğlu ve mimar Sedat Duman hakkında açılan dava 1999 yılında Düzce Ağır Ceza Mahke mesi'nde görülmeye başlandı. Mahkeme 2001 yılında, deprem tarihinde binanın 10 yaşını geçtiğini gerekçe göstererek, davanın ortadan kaldırılmasını karara bağladı. Yargıtay, zamanaşımı süresinin ruhsatın verildiği 1985'ten değil 1999'dan başlatılması gerektiği görüşüyle, kararı bozdu. Bunun üzerine Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davada Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi araştırma görevlilerince bilirkişi raporu hazırlandı.
BİLİRKİŞİ: 3'Ü DE KUSURLU
Raporda müteahhit Ersoy'un malzeme kalitesini düşük tuttuğu, beton kalitesi, donatı çapı ve sayısı, etriye aralığı yönünden kusurları olduğu ve işçilik yönünden de kusurları bulunduğu belirtildi. Mimar Duman'ın binayı "kısa kolon kırılmasına neden olacak" şekilde yaptırdığı ifade edilen raporda inşaat mühendisi Acaroğlu'nun ise binaya kaçak kat yapılmasına göz yumup, bu katın ruhsat ve iskanını aldığı belirtildi. 2005 yılında Düzce Ağır Ceza Mahkemesi, 3 sanığın 1 yıl hapis cezası, 60'şar YTL para cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi. Mahkeme "iyi hal"den, hapis cezalarını 10'ar aya, para cezalarını ise 50'şer YTL'ye indirdi. Böylelikle enkaz altında can verenlerin her biri için 3 sanık sadece 3.33'er YTL para cezasına çarptırılmış oldu. Yargıtay, bu kararı da ölenlerin yakınlarının dinlenmediği gerekçesiyle bozdu. Dava 21 Şubat 2007 tarihinde bir kez daha karara bağlandı. Ancak bu kez çıkan karar 'zamanaşımı' oldu. Mahkeme aradan geçen 7.5 yılın suçu zamanaşımına uğrattığı gerekçesiyle davanın kaldırılmasına hükmetti.