Başımız Sağolsun...

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,525
Tepki puanı
259
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
savaş abi iki konuya da aynen katılıyorum ben de işte bu yüzden diyorum affetmeyelim teslim olanı olmayanı sağını yaralısını hepsini imha edelim diye ancak böyle güçlü oluruz ve güçlü gözükürüz. biz bu barış yanlısı aman kavga çıkmasın tavırlarımızla güçlü olsak bile güçsüz gözüküyoruz ne yazıkki.

ikinci konu zaten trajikomik İTHAL İSTİHBARAT olabilir mi ya onu bile Amerika'dan alıyoruz :(

Bizim millet olarak bu acıma duygularımız neticesinde insani kazanımlarımız oldu ama unutmayalım siyasi kayıplarımız da oldu. Batımız karıştı kapılarımızı açtık, Doğumuz karıştı kapılarımızı açtık, Güneyimiz karıştı kapılarımızı açtık. İnsanlık amaçlı olarak kapılarımızı açtık ama girenlerin kim olduğuna ne kadar sıhhatli olarak bakabildik, bunları gözlemleyebildik. İran-Irak savaşında yaralanan gariban denen peşmergelere acıdık Özal sayesinde tedavi ettik, adamlar biti kanlanınca ilk önce bize diklenmeye başladılar, yakında arnavutlarda dirsek göstermeye başlarlar, keza şimdilerde bazı komşu ülkelerin askerlerini eğitiyoruz, yarın bunların bize silah doğrultmayacağına kim garanti verebilir, Habur'dan girenlerin neler yaptıkları daha dün gibi ortada. Ohhh ne güzel adalet, ayağına kadar tahsis edilen hukuk adamlarına dalga geçer gibi "ben bir şey yapmadım" de affedil geç bu tarafa. Ben bir ceza yediğimde yapmadım deyince kimse bana pardon, yanlışlık olmuş geç bu tarafa demiyor. Bu tür uygulamalar siyasi otoritenin izin verdiği bir şey değilmidir? Sen kalk sana kurşun sıkan çapulcunun ayağına mahkeme götür, ondan sonra ülkenin saygın adamlarını yargılamak için kapısında devletin tahsis ettiği güvenlikleri hiçe say, adamların kaçma ihtimali var ayaklarına yat, daha güneş doğmadan evlerine baskın yap, adamları don paça göz altına al, yürümekten aciz yaşlı hasta insanlara eziyet et, aylarca içeriye tık ondan sonra benden siyasilere güven duymamı bekle. Yok ya, daha neler. Dedim ya net ortamı dert ortamı, o yüzden duygular daha fazla ifade edilemiyor :(.
 

BY_Corsa

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
8,347
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Siteyi ziyaret et
Maalesef bilinçli bir şekilde empoze edilmeye çalışılan düşünceler insanlara sirayet etmeye başlamıştır, vatan sagolsun , bir tane daha oglum olsa yine askere yollarım diyen analarımız, yeter artık ne için, basiretsiz yönetimlerin hatalarının bedelini bizim kınalı kuzularımız mı ödeyecek , bu kadar basit mi demeye , yaşananları sorgulamaya başladılar. Bu da bazı çevrelerin yapmaya çalıştıkları kurgulanmış bir plandı.Türk halkının kayıtsız güvendiği orduya, askerliğe karşı artık daha temkinli yaklaşılmaya başlandı. Üzerine birde ,Ergenekon gibi senaryolarla bu durum iyice körüklendi, şimdi durum maalesef budur.Korkarım gelecekte olası bir savaş durumunda herkes bu durum ne kadar mantıklı, vatan için gerçekten ölmek gerekir mi gibi tartışmaları izleyebiliriz....:(:(:(

Çanakkalede, Sakaryada,Sarıkamışta destanlar yazanlar bu ülkenin evlatlarıydı, ama onlar sadece vatanı düşündüler ,bu iş ne kadar mantıklı diye düşünmedi kimse.Onlar bunu yaptıkları ,için bizler buralardayız

Şu da unutulmasınki, tarihte Türk Ulusu çok defa yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelmiş, tam bu iş bu sefer biter denilecekken dogrulup ayağa kalkmasını bilmiştir.Bunun örneği Şanlı tarihimizde pek çoktur.Çeşitli şekillerle bu hayallerini gerçekleştirmeye çalışanlarda her zamanki gibi sukut-u hayale ugrayacaklardır.Bunu da gerçekleştirecek olanlar bizleriz

Herhangi bir görüşün ,oluşumun parçası değilim.sade vatandaş olarak görüşlerimi yazdım sadece :cool:
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,525
Tepki puanı
259
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
Acikcasi bende askerligi kutsal olarak gormuyorum. Bu vatan haini oldugumdan degil, daha mantik agirlikli dusundugumden. Bence askerlik profesyonel meslek olmali. 1.000.000 etrafa korku dolu gozlerle bakan gencecik garibanlardan ordu olacagina, 10.000 kisilik profesyonel ordunun cok daha etkili olacagini dusunuyorum. Onun disinda geri kalanindan alinacak 10.000-15-000 dolarla o prof. ordunun nasil teknolojiye kavusacagini, ekonominin nasil kakinacagini, issizlige nasil bir cozum olacagini vs. bir dusunsenize.... Devir artik top -tabanca devri degil. Devir artik teknoloji devri. O teknoloji icinde ciddi para, o para icinde ciddi kaynak lazim. Alin size kaynak.....
Askerliği kutsal olarak görmekle profesyonel bir orduyu arzulamak farklı şeyler. Akılcı olmak zorundayız. Ben de gencecik tecrübesiz insanların birkaç haftalık eğitimlerle ateş hattına sürülmesine karşıyım. Silah kullanmak, hele hele bir canlıya silah sıkmak, kandan korkmak çok farklı bir duygu olmalı. Hayatında hiç kan dökmemiş veya kan tutan bir kişi nasıl olurda eline silah verilip cepheye sürülebilir ki? O nedenle muharip askerlik profesyonellerce yapılmalı, bu işe yatkın olmayanlar da (savaşmaya) vatan borçlarını geri hizmette yapabilirler. Şu andaki durum işte, cephelerde koşuşturanlar da askerlik yapıyorum diyor, para ile askerlik yapanlar da. Arada bir fark olmalı. O nedenle ben de muharip kısım için profesyonel bir ordu taraftarıyım. Diğerleri de vatan borcunu geri hizmette görev yaparak ödeyebilir. Sonuçta geri hizmete de her zaman ihtiyaç vardır.
 

Gökay

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
1,706
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
erdogan-basbug-siper.jpg


Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ baskına uğrayan ve 9 şehidin verildiği karakola gittiler. Mevzilerde çekilen çömelmiş fotoğrafları basına dağıtılınca yoğun tartışmlara neden oldu...

erdogan-basbug-siper2.jpg


YILMAZ ÖZDİL (Hürriyet)
Çok savaş gördü bu millet...

Çömelen devleti ilk kez görüyor.

Her yer jammer dolu.
Sinyal kesiyorlar.
Ki, mayın filan patlamasın.
Havada üç tane Kobra var.
Tam teçhizatlı, tur atıyorlar.
Arada ısı bombası fırlatıyorlar.
Ki, roket gelirse hedefi şaşırsın.
Yüzlerce bordo bereli etrafta...
Araziye yayılmışlar, eller tetikte.
Kum çuvallarıyla çevrili siper...
Ardında, çömelmiş Başbakan.
Ve, Genelkurmay Başkanı.
Ki, mıhlamasınlar.

Moral vermek için yapılan ziyaretin, moral bozucu fotoğrafıdır bu.

erdogan-basbug-siper.jpg


Kimseyi rencide etmek maksadıyla yazmıyorum; ben de olsam, ben de çömelirim... Çünkü, elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdiğimiz Irak topraklarına, kendi topraklarımızdaki kum çuvallarının ardından çömelerek bakabiliyoruz bugün anca.

Ankara’da yıllardır yan gelip yatarken, dizlerinin üstüne çökmüş örgütün, yeniden ayağa kalkmasına göz yummanın neticesidir bu... Kahramanlarımıza vatan haini muamelesi yapıp, içeri tıkarken, “güzel şeyler oluyor” deyip, teröriste havai fişek fırlatmanın, şımartmanın neticesidir. Şeref madalyalı subaylarımız kendi kafasına sıkarken, utanmadan sırıtmanın... “Camilerimizi bombalayacaklar, bize suikast yapacaklar” iftirasıyla cahil cüheladan oy toplayıp, elinde roketle gezenleri gizli gizli affetmeye çalışmanın bedelidir. Adamlar harıl harıl memleketin yollarına mayın döşerken, şarkıcılarla türkücülerle şov yapmanın, 4-4-2’yle mi yoksa 3-5-2’yle mi hallederiz bu meseleyi diye, futbolcularla top sektirmenin bedelidir.

Bir taraftan “kardeşim” diye bağrına basacaksın Barzani’yi... Öbür taraftan “taşeron bunlar” deyip, kum çuvallarının ardından çömelerek bakacaksın Barzani’nin topraklarına.

Nasıl gezebiliriz ki ayakta?

erdogan-basbug-siper2.jpg


FATİH ALTAYLI (Habertürk)
Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ baskına uğrayan karakola gittiler. Bence doğru yaptılar. Ama ya bu fotoğraf. Kum torbalarının ardında çömelmiş halde bulunan bu fotoğraf, diyeceksiniz ki, "ne yapsınlar. tehlikeli bölge" Doğru. Tehlikeli bölge. O zaman yapılacak şu. O fotoğrafı çektirmeyeceksiniz medyaya vermeyeceksiniz. ya da illa bir fotoğraf çektirecekseniz tehlike mehlike demeyeceksiniz. Aslanlar gibi ayakta duracaksınız. Dimdik ileriye, terörün geldiği yöne bakarak. Bir düşünün bakalım Mustafa Kemal Atatürk o mevziye gitseydi böyle mi poz verirdi.

FATİH ALTAYLI (Habertürk) Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ baskına uğrayan karakola gittiler. Bence doğru yaptılar. Ama ya bu fotoğraf. Kum torbalarının ardında çömelmiş halde bulunan bu fotoğraf, diyeceksiniz ki, "ne yapsınlar. tehlikeli bölge" Doğru. Tehlikeli bölge. O zaman yapılacak şu. O fotoğrafı çektirmeyeceksiniz medyaya vermeyeceksiniz. ya da illa bir fotoğraf çektirecekseniz tehlike mehlike demeyeceksiniz. Aslanlar gibi ayakta duracaksınız. Dimdik ileriye, terörün geldiği yöne bakarak. Bir düşünün bakalım Mustafa Kemal Atatürk o mevziye gitseydi böyle mi poz verirdi.

[IMG]http://img5.mynet.com/ha5/e/erdogan-basbug-siper.jpg

BALÇİÇEK PAMİR (Habertürk)
O fotoğrafta yanlış giden bir şeyler vardı.
1) Başbakan'ın takım elbisesi keşke araziye uygun bir kıyafet seçseydi diyenlerde vardı, siyasi erki yansıtan takım elbisedir karışmayın diyen de
2)Başbakan'ın oturuşu. Çömelmiş iki elini dizlerine koymuş fotoğrafı, gurbetçilere benzetenler çoğunluktaydı. Erdoğan o kadar üzgün ve acılıydı ki nasıl oturacağına mı dikkat etsin yani diyende...
3)Ulusalcıların yorumu ise farklıydı. Bir ülkenin Başbakanı kendi sınırında diz çökmez. Çökse bile o pozu vermez çıkışı yaptılar. Dünyanın her yerinde liderler böyle pozlar verir askere destektir savıyla püskürtüldüler...

alıntı:www.mynet.com.-haber
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,525
Tepki puanı
259
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
Hatırladığım kadarıyla daha önce de Kaddafi'nin önünde diz çökmemişlermiydi?
 
Son düzenleme:

Gökay

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
1,706
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
Doğu'da görev yapan bir doktorun mektubu


(S. Hakyemez, elektronik postayla gönderdiği yazısında bir gerçeği ifade ediyor.)

BURAYA ilk gelince insan önce bir şeyler başarmak istiyor ve bütün olanaklarını zorluyor. Ancak bir süre sonra bütün isteğini kaybedip “Ben burada ne arıyorum?” diye sorgulamaya başlıyor. Malzeme temini yerel firmaların kontrolünde (ki hepsi siyasilerin). Hastane yönetimlerine baskı had safhada. Siyasiler hastane üzerinden resmen devleti soyuyorlar. 1'e mal olanı 4'e satıyorlar.
İnsanlar doktorlara karşı büyük bir öfkeye sahip. Geldiğimden beri darp edilmeyen arkadaşım kalmadı.
Burada halk aşırı şımartılmış. İnsanların işini halletmeyince ya kaymakama gidiyor, ya da “Ben PKK'lıyım, seni vururum” diye tehdit ediliyoruz. Can ve mal güvenliğimiz sıfır. Kimse vergi vermiyor, elektrik-su vb. faturalar ödenmiyor.
Herkese ayda 150 TL çocuk parası (ki çocuk başına), çocuk ultrasonda görüldüğü andan itibaren de mama ve bez parası ödeniyor.
Okula giden her çocuğa devlet harçlık veriyor, harçlık gecikince anneler okulu basıp çocukları okuldan almakla tehdit ediyor.
O çocuklar ne yapıyor peki? Üzerlerinde üniformaları, ellerinde PKK bayrakları ile DTP mitingine gidiyor. Herkese, eksin ya da ekmesin, toprak yardımı yapılıyor (ki zaten kimse ekmiyor ya).
Bu yardımda sadece beyana
bakıyorlar. Adam 5'i 50 yazdırabiliyor. Van'da dağıtılan paraya bakınca, göl bile tarım arazisine sayılsa
az gelir. Her cuma kaymakamlık elden nakdi para dağıtıyor.
Buralarda tek vergi verenler devlet memurları... İnsan içinden ve de dışından lanetler okuyor.
(Bu yazıyı herkese dağıtın, bilinsin. Neden terör de bitmiyor daha iyi anlaşılır sanırım. Terör biterse bu insanlar çalışmak zorunda kalabilir, devlet denetimini daha iyi yapabilir... İsterler mi bu rantın bitmesini!)
Sevgiyle kalın!
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,525
Tepki puanı
259
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
Bunu ben de okumuştum. Doktor kardeşimizin söylediklerininin benzerlerini oralarda öğretmen olarak görev yapan bir yakınımda söylüyor ama Ankara nedense bu tür şeyleri her zaman yalanlıyor. Hep pislikler halının altına süprüldü durdu ama artık halının altı doldu üstelik bundan bile haberleri yok.
 

eskikasa

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
7,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Siteyi ziyaret et
sadece doğuda mı böyle? devletin imkanlarından en çok yararlanıp,elektriği suyu kaçak kullanıp, en güzel bölgelere kondu yapıp tapusunu çıkarıp her devlete karşı eylemde çıkanlar batıda da aynı tipler değil mi?
biz de vatan borcu diyip dağlara gidip, 10gün (abartmıyorum net 10gün yaptım) acemilikle mevzi nöbetine yol emniyetine çıkalım, kuruşu kuruşuna vergimizi ödeyelim..
bunlarla benim aramdaki ayrımı kim yapıcak soru bu..
yoksa ayrımcılık olur sesini çıkarma hadi koçum sen tırmala demeye devam mı edicekler bana...
 

Kaanka

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
19 Tem 2007
Mesajlar
1,838
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
www.unicef.org
savaю;1332416' Alıntı:
Askerliрi kutsal olarak gцrmekle profesyonel bir orduyu arzulamak farklэ юeyler. Akэlcэ olmak zorundayэz. Ben de gencecik tecrьbesiz insanlarэn birkaз haftalэk eрitimlerle ateю hattэna sьrьlmesine karюэyэm. Silah kullanmak, hele hele bir canlэya silah sэkmak, kandan korkmak зok farklэ bir duygu olmalэ. Hayatэnda hiз kan dцkmemiю veya kan tutan bir kiюi nasэl olurda eline silah verilip cepheye sьrьlebilir ki? O nedenle muharip askerlik profesyonellerce yapэlmalэ, bu iюe yatkэn olmayanlar da (savaюmaya) vatan borзlarэnэ geri hizmette yapabilirler. Юu andaki durum iюte, cephelerde koюuюturanlar da askerlik yapэyorum diyor, para ile askerlik yapanlar da. Arada bir fark olmalэ. O nedenle ben de muharip kэsэm iзin profesyonel bir ordu taraftarэyэm. Diрerleri de vatan borcunu geri hizmette gцrev yaparak цdeyebilir. Sonuзta geri hizmete de her zaman ihtiyaз vardэr.

Aslinda ayni seyden bahsediyoruz. Geri hizmetide isinin profesyonellerine versen ayni is cok daha az insan gucuyle hallalur. Boylecede hem insan gucu optimal kullanilmis olur , hem ordu devletin sirtindaki maddi kambur degil, tam tersine gelir kaynagi olur, hemde issizlere is imkani yaratilir. Sonuc olarak memlekete hizmet illada ayagina postal giyip emret komutanim demek degil. Kim hangi konuda daha verimliyse o konuda faydasi olsun devlete. Paraysa para, insan gucuyse insan gucu.
 

alperd

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,243
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
koskoca ordu komutanlarını ergenekoncu diye hapse attılar bunlarla yetinmediler bundan önceki terörist eylemlerinde (Tokat'ta askeri araca saldırı) imalı bir şekilde saldırıyı TSK yaptırdı dediler türlü çamur attılar.

dikkat edin ana hedef Türk milletinin askerlik bilinci askerlik sevgisi ve askerlere olan güvenidir arkadaşlar.

bir savaş düşünün ordu (yani o orduyu oluşturan Türk milleti) savaşın herhangi bir bölümünde kendisine emir veren komutanından bir an olsun ufacık bir şüphe etsin. felaket budur işte o an o ordu biter ve dağılmaya yenilmeye mahkumdur.

ana amaç işte bu şüpheyi yaratmaktır.

o yüzden her zamankinden daha çok sarılmalıyız askerliğe o yüzden gözümüzü kırpmadan feda etmeliyiz kanımızı canımızı ve TSK'dan ve Türk askerlik bilincinden şüphe etmemeliyiz.

bir ülke diğer bir ülkenin profesyonel ordusunu yenebilir ama bir ülke topyekün bir savaşa girerse (Kurtuluş Savaşımız gibi) o milleti soykırım yapmadan yani hepsini öldürmeden yenemezsiniz.

paralı veya profesyonel askerlik olsun aman biz asker olmayalım zaten zenginlerin çocukları askerden kaçıyor vb. düşünceler bu bağlamda yanlıştır. biri yere çöp atınca onlar attı diye biz de mi atıyoruz, hayır, doğru olanı yapmaya devam ediyoruz...
 
Son düzenleme:
Üst