İyi hoş da herkes asgari ücret/fabrikatör orantısını göz önüne almış. Bütün işverenler fabrikatör mü? Küçük işletmelerin durumu ne olacak? Ya da apartmanların. Mesela biz apartman görevlisinin işine son vermeyi dahi düşünür olduk. Apartman görevlileri yasa gereği zaten asgari ücretlilerden daha fazla maaş alıyorlar. Ayrıca ev kirası, elektrik, su gibi giderleri de yok. Veya manavda/bakkalda çalışan çıraklar. Adam zaten evini zar zor geçindirirken bir de yüksek maaşlı işçiyi nasıl çalıştırsın? Bakın araba üzerinden çok basit bir hesap yapalım. Bir araba yıkama yerinde en az 3 kişi çalışır. Bunların maaşları+yol+yemek paraları için işletme ortalama 1.750 TL (yeni zamma göre) para ödesin, yaklaşık 400 TL de SGK'sı olsa; 1.750+400=2.150 TL bir işçinin işletmeye maliyeti. 3 işçinin işletmeye aylık maliyeti 6.450 TL (bu rakama fazla mesai yok, yıllık izin parası yok, adamın çizmesi, önlüğü, işini yaparken giyeceği kılık kıyafeti yok). Dükkan kirası en iyi şartlarda 1.000 TL olsa % 25 stopajı ile eder 1.250 TL. Aylık telefon, su, elektrik, temizlik malzemesi, olası araç gereç tamirleri için de yaklaşık 2.000 TL desek işletmenin aylık sabit maliyeti 9.700 TL eder. Dikkat ederseniz bu maliyete yeni alet alımı, vergiler ve işletme sahibinin kendi evini geçindirmesi için lazım olan para dahil değil. Şimdi bu maliyet için işletmenin kaç araba yıkaması gerektiğini hesaplayalım. İzmir'de ortalama yıkama ücreti 15 TL 9700/15=646 bunu da güne bölersek 646/30=21.5 İşletme bir günde en az 22 araç yıkarsa ancak zorunlu harcamalarını karşılar. Eeeee bu adam hiç para kazanmayacak mı? Evine kira ödemeyecek mi? Çoluğu çocuğunu hava ve suyla mı büyütecek? Kısacası bu işi hayrına mı yapacak? Bu şartlarda küçük işletmeler bal gibi de sigortasız eleman çalıştırırlar, vergi kaçırırlar.
Demek ki neymiş? Siyasiler bizlere güvenip seçim meydanlarında zart zurt atmayacakmış, devlet kesesinden patronlara destek çıkmayacakmış, senin benim ödediğim vergilere güvenerek sınırları ardına kadar açmayacakmış, ikide bir vergi affı çıkarmayacakmış, yiyorsa devletin partilerine verdiği maddi destek ile ona buna kıyak yapsınlar da görelim.
Demek ki neymiş? Siyasiler bizlere güvenip seçim meydanlarında zart zurt atmayacakmış, devlet kesesinden patronlara destek çıkmayacakmış, senin benim ödediğim vergilere güvenerek sınırları ardına kadar açmayacakmış, ikide bir vergi affı çıkarmayacakmış, yiyorsa devletin partilerine verdiği maddi destek ile ona buna kıyak yapsınlar da görelim.
Arkaya da bir kanepe atarsın orta yatar uyur al sana güvenlik. Önünden domatesi peyniri eksik etmediğin sürece alacağın dua da cabası 