Asgari ucret 1300 tl

[osman duman]

Bu konuda siyasi kavga yapmadan fikriniz nedir
Sanayici fena aglanıyor hatta devleti tehdit eder durumda

http://www.hurriyet.com.tr/tekstilcilerden-asgari-ucret-cikisi-40013034

Bulgaristana giderizz haaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

ya yıllarca farklı sektörlere eleman sagladım desem yalan olmaz
bu sektörlerde yatırım ve işletme maliyetlerini bilirim %400 (en az karla ) üretim yaparsınız ki aradaki farkıda ielride yatırımları buyutmek icin
sermaye olarak kullanırsınız . Mesela 60 tl aldıgınız bir pantalonun maliyeti 10-15 tl'yi gecmez luksleri saymıyorum onlardfa kar oranı %1000 seviyelerinde ve bu adamlar hala neye aglanıyor
işin ilginci

1) en yuksek kar marjı bunlarda (tekstil)
2) Sıkıntıları şu ÇİN mamulleri ülkeye girdiginden
onların altına inemiyorlar zaten, eee o zaman sende farklı
alıcılar bul kendine

Sonucta asgari ücret artacak ama sonucu ne olacak görecegiz

 

[mustafa_atr]

Siyasal cikar saglamak icin verilmis bir sozun faturasini isletme sahibine cikarmak adil degil bence. Eger bu sekilde olursa kayit disi isci calistirma vakalarinda artis veya isten cikarmalar yasanabilir. Benim ongorum devlet destegi olacagi. Yani devlet is verenin odemis oldugu sigorta primlerinde indirime gidebilir-vergilendirmeler yeniden duzenlenebilir vb. Yoksa kucuk isletmeler icin durum kotu.

 

[ndipi]

Bu konu da hiç bir şekilde devlet desteğinin verilmemesi gerek. Çünkü. Devletin bir gram desteği demek diğer emekçi kesim için vergi demektir. Artık sürekli vergi ödeyen kesim birilerinin yükünü sürekli olarak sırtın da taşımaktan bıktı. Bu yüzden devlet desteği asla ama asla olmaması gerek.

Bunca zaman emekçi arkadaşların sırtından dünyalarca para kazananlar. Paralarına para demeyenler. Sadece bir kahvaltı masasında bir işçi arkadaşın maaşını hesap olarak ödeyenler artık emekçi arkadaşların da hakkını vermesi gerek.

Az yesinler biraz da etrafında olan kişileri görsünler. Sürekli olarak vergisini ödeyen insanların sırtına bir şeyler sarmanın mantığı yok. Yeter... Biraz da zengin az kazansın... Kazandığı yıllara saysın hatta 1300 TL değil 1500 TL yapsınlar.

Bir örnek burası bir otomobil forum sitesi değil mi? Bir araç sahibi A firmanın servisine gittiğinde orada emekçi arkadaş 950 TL maaş alırken bir araç sahibi bir yağ değiştirdi diye araç sahibinden 250-350 TL arasında para alınmakta oysa o değişen yağın ederi zaten 50 TL gerisi nere de?

Bu bir örnek arkadaşlar. Kesinlikle devlet destek filan vermemesi gerek.

 

[Nobran]

Bu konuda siyasi kavga yapmadan fikriniz nedir
Sanayici fena aglanıyor hatta devleti tehdit eder durumda

http://www.hurriyet.com.tr/tekstilcilerden-asgari-ucret-cikisi-40013034

Bulgaristana giderizz haaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

ya yıllarca farklı sektörlere eleman sagladım desem yalan olmaz
bu sektörlerde yatırım ve işletme maliyetlerini bilirim %400 (en az karla ) üretim yaparsınız ki aradaki farkıda ielride yatırımları buyutmek icin
sermaye olarak kullanırsınız . Mesela 60 tl aldıgınız bir pantalonun maliyeti 10-15 tl'yi gecmez luksleri saymıyorum onlardfa kar oranı %1000 seviyelerinde ve bu adamlar hala neye aglanıyor
işin ilginci

1) en yuksek kar marjı bunlarda (tekstil)
2) Sıkıntıları şu ÇİN mamulleri ülkeye girdiginden
onların altına inemiyorlar zaten, eee o zaman sende farklı
alıcılar bul kendine

Sonucta asgari ücret artacak ama sonucu ne olacak görecegiz

Bütün siyasi partilerin açıklamalarını objektif olarak her daim izlerim. Bir tanesi hariç hepsi net ücretlerden söz ediyordu.

Beni tedirgin eden kısım ise şu;

Zaten asgari ücret bürüt olarak şu an 1.273,50 TL. 2016' ın ilk dönemi, 2015' in 1. ve 2. döneminde yapıldığı gibi %6' şar zam gelirse otomatik olarak Ocak 2016' nın ilk dönemi asgari ücret bürüt olarak 1349.91 TL olacak.

Sonuç olarak 1300 TL' yi de geçiyor hatta. Biz net yada bürüt demedik işte size bürüt olarak 1349.91 TL asgari ücret, sözümüzü tuttuk üstüne de 50 lira koyduk derlerse o zaman şamatayı izleyin.

İşveren gene kazansın hatta işveren çoğalsın, ama devletin de vergilerde hafifletmesi gerekiyor.

Şöyle bir örnek vereceğim. Geçen sene Temmuz Ağustos aylarında 1 varil petrolün fiyatı 110 dolar civarındaydı (dolar o zaman 2.1 liraydı 110 dolar 231 lira yapıyor) ve biz benzini o yaz 5.10 liralardan alıyorduk. Şu an 1 varil petrolün fiyatı 42 doların da altında (dolar şu an 2.86 lira ve 42 dolar desek 120.5 lira yapıyor) Biz şu an kaç liradan alıyoruz benzini ? Ankara için konuşuyorum 4.38 ile 4.40 lira arası değişiyor.

Doların da yükselişini hesaba katarak kabaca bir hesap yaptık.

Ortada %50' ye yakın bir indirim söz konusuyken bizim memleketimizde neden bu indirim yansıtılmıyor?

Düz mantıkla, bu kadar indirim olmuşken benzinin litresi en fazla 3 lira olmalıydı.

Dediğim gibi, hükümetin bazı yerlerden kısması gerekiyor ki işverenin vergi yükü hafiflesin ve işçiye hak ettiği maaşı verebilsin.

Ama saray yaptık, dosta güven düşmana korku saldık...

Atak helikopterlerimiz ingiliz ajanlarını ve Vatikan' ın dehşete kapılmasına sebep oldu...

 

[mustafa_atr]

Birde su var, patronlar turk isciye verecekleri yevmiye ile 3-4 tane suriyeli calistiriyorlar. isci gecen sene kazandigini bu sene ayni isi yapmakla kazanamaz oldu, isci tum bu sartlar altinda masaya nasil yumruk vursun da 1300 istiyorum desin? ote yandan 1300 olsa ne olacak? 1300 ile ev nasil gecindirilir? vs. vs.

 

[ndipi]

Birde su var, patronlar turk isciye verecekleri yevmiye ile 3-4 tane suriyeli calistiriyorlar. isci gecen sene kazandigini bu sene ayni isi yapmakla kazanamaz oldu, isci tum bu sartlar altinda masaya nasil yumruk vursun da 1300 istiyorum desin? ote yandan 1300 olsa ne olacak? 1300 ile ev nasil gecindirilir? vs. vs.

Zaten bu Suriye'li meselesi bam başka boyutlara gider. Öncelikle ülke olarak 950 KM kadar sınırımız olan bir ülke var. Zamanın da gereken tedbirler alınması gerek idi. Özellikle bu 950 KM sınır resmen delik deşik oldu. Kim giriyor? Kim çıkıyor? Hiç belli değil. Ülke olarak dış politika konusunda saçma sapan bir sürü iş yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Sınır hattı üzerinde adamlar kocaman bir koridor oluşturdu. Ve bir yer daha bu koridor içine aldığın da al sana 950 KM sınır komşusu bir bölünmüş ülke komşusu.

Bu ülke nato ülkesi ise gereken önlemler zamanında alınacak Suriye içinde kalması gereken sığınmacılar asla ama asla ülke sınırlarından geçmesine izin verilmeyecek idi.

Ülkemiz yıllardır Avrupa kapılarını aşındırdı aşındırmaya devam ediyor. Amaç bir Avrupa ülkesi olmak. Geçenler de Almanya Başbakanı geldi. Parmağın da bir bal sürdü ve gitti. Diyelim ki Suriye meselesi bir şekilde çözüldü. Yarın bir gün Türkiye tam Avrupa birliğine gireceği sırada karşımıza çıkacak sorunun adı mülteci sorunu olacak ve yine almayacaklar.

Çok ama çok yanlış işler yapıldı. Yapılmaya devam ediliyor. Ama artık yanlışları tamamen kapanması gerek. Ya değilse çok başımız ağrıyacak hemde çok...

 

[Nobran]

Zaten bu Suriye'li meselesi bam başka boyutlara gider. Öncelikle ülke olarak 950 KM kadar sınırımız olan bir ülke var. Zamanın da gereken tedbirler alınması gerek idi. Özellikle bu 950 KM sınır resmen delik deşik oldu. Kim giriyor? Kim çıkıyor? Hiç belli değil. Ülke olarak dış politika konusunda saçma sapan bir sürü iş yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Sınır hattı üzerinde adamlar kocaman bir koridor oluşturdu. Ve bir yer daha bu koridor içine aldığın da al sana 950 KM sınır komşusu bir bölünmüş ülke komşusu.

Bu ülke nato ülkesi ise gereken önlemler zamanında alınacak Suriye içinde kalması gereken sığınmacılar asla ama asla ülke sınırlarından geçmesine izin verilmeyecek idi.

Ülkemiz yıllardır Avrupa kapılarını aşındırdı aşındırmaya devam ediyor. Amaç bir Avrupa ülkesi olmak. Geçenler de Almanya Başbakanı geldi. Parmağın da bir bal sürdü ve gitti. Diyelim ki Suriye meselesi bir şekilde çözüldü. Yarın bir gün Türkiye tam Avrupa birliğine gireceği sırada karşımıza çıkacak sorunun adı mülteci sorunu olacak ve yine almayacaklar.

Çok ama çok yanlış işler yapıldı. Yapılmaya devam ediliyor. Ama artık yanlışları tamamen kapanması gerek. Ya değilse çok başımız ağrıyacak hemde çok...

2011' de Suriye olayları patlak vermeden hemen önce sınırdaki mayınların temizlendiği ile ilgili haberler vardı. Nato o mayınların temizlenmesi için aşırı baskı yaptı.

Bu işler hep planlı programlı.

 

[ndipi]

2011' de Suriye olayları patlak vermeden hemen önce sınırdaki mayınların temizlendiği ile ilgili haberler vardı. Nato o mayınların temizlenmesi için aşırı baskı yaptı.

Bu işler hep planlı programlı.

Aynen öyle uyanık olamadık yada olayların farkında olmamıza karşın farkında değiliz ayağına yatıldı. Şimdi 2023 yılına az kaldı yani Lozan antlaşması sonra erecek eee şimdi ne yapmak gerek? Gereken çok basit Ortadoğu denen bataklık içine Türkiye'yi çekmek yeter de artar bile. Sanırım kısa zaman içinde Mehmet elleri tetikte Suriye topraklarına girmiş olacak. Al sana bataklık içinde bir Türkiye... Ülkemizin eti butu belli. Amerika gibi dünya devi bir ülke Irak içinden çıkamadıktan sonra Türkiye Suriye batağında resmen boğulur.

 

[Nobran]

Aynen öyle uyanık olamadık yada olayların farkında olmamıza karşın farkında değiliz ayağına yatıldı. Şimdi 2023 yılına az kaldı yani Lozan antlaşması sonra erecek eee şimdi ne yapmak gerek? Gereken çok basit Ortadoğu denen bataklık içine Türkiye'yi çekmek yeter de artar bile. Sanırım kısa zaman içinde Mehmet elleri tetikte Suriye topraklarına girmiş olacak. Al sana bataklık içinde bir Türkiye... Ülkemizin eti butu belli. Amerika gibi dünya devi bir ülke Irak içinden çıkamadıktan sonra Türkiye Suriye batağında resmen boğulur.

Abi hem millet olarak hipnotize olmuş vaziyetteyiz, hem de ortadoğu batağındayız zaten.

Bu memleketin başkentinde bomba patlatıldı. Biz halen sabahları Müge Anlı' da katilin kim olduğunu tartışıp öğleden sonra Esra Erol izliyoruz. Akşamları da dokunulmazlık oyununu hangi takımın kazanacağını ciddi ciddi tartışıyoruz. Televizyonun kenarına bayrak asmakla, kamera karşısına çıkıp kınamakla olmuyor bu işler. En azından ben yutmuyorum, başkasını bilemem.

Cumhurbaşkanı PKK' nın çözüm sürecinde silah depoladığını ama "aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın" tadında, ses çıkartmadıklarını itiraf etti.

Şöyle bir düşünüyorum, Washington' da, Berlin' de, Londra' da bomba patlatılacak... Kim yaptıysa girdiği delikten çıkartıp ibreti alem olsun diye sallandırırlar. Yapmazlarsa o halkı kimse evine sokamaz. Medeni ve demokrasinin üst düzey yaşandığı ülkelerde durum böyle. Biz yapsak ki yaptık da, yediğimiz biber gazıyla yetindik sadece.

 

[ndipi]

Abi hem millet olarak hipnotize olmuş vaziyetteyiz, hem de ortadoğu batağındayız zaten.

Bu memleketin başkentinde bomba patlatıldı. Biz halen sabahları Müge Anlı' da katilin kim olduğunu tartışıp öğleden sonra Esra Erol izliyoruz. Akşamları da dokunulmazlık oyununu hangi takımın kazanacağını ciddi ciddi tartışıyoruz. Televizyonun kenarına bayrak asmakla, kamera karşısına çıkıp kınamakla olmuyor bu işler. En azından ben yutmuyorum, başkasını bilemem.

Cumhurbaşkanı PKK' nın çözüm sürecinde silah depoladığını ama "aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın" tadında, ses çıkartmadıklarını itiraf etti.

Şöyle bir düşünüyorum, Washington' da, Berlin' de, Londra' da bomba patlatılacak... Kim yaptıysa girdiği delikten çıkartıp ibreti alem olsun diye sallandırırlar. Yapmazlarsa o halkı kimse evine sokamaz. Medeni ve demokrasinin üst düzey yaşandığı ülkelerde durum böyle. Biz yapsak ki yaptık da, yediğimiz biber gazıyla yetindik sadece.

Eyvallah kardeşim. Vallahi konu maşallah alıp başını kesin kez gidecek. Şu televizyon konusunda bende bir kaç şey yazmadan geçmek istemem. Evet tv programlarında çok haklısın özellikle geçen 10-15 yıllık zaman içinde millet öyle bir zehirlendi ki kimse farkına bile varmadı bile.

Misal televizyon da yayınlanan diziler. Adam kardeşinin karşısı ile iş pişiriyor ve bu durum öyle bir millete aktarılıyor ki çok masum bir durum gibi. Yav bu düpe düz şerefsizliğin önde gideni ama millete işleme çok önemli. Güzel de işliyorlar. İşlediler. Sonra analık ile oğlu arasında aşk falan filan konuları millet de bunu bal kaymak misali yedi yemeye devam etti. Millet tv ekranlarında kim kimin koynun da konularını izler iken aslında uyur iken bir çok ala vere dala vere döndü. Dönmeye de devam ediyor. Millet de izlemeye...

Evet daha önce bir kaç konu da yazdım. Ya trafik içinde adamın aracının bagaj kapağının üzerinde olan cep telefonu gören bu mobese kameraları neden se? Kocaman bir cadde yada sokağa açılan eşek kadar çukurları görmedi...Sonra gezi eylemlerinde cami de bira içildi falan oldu filan oldu denmesine karşın camiye silah gömenleri maşallah kimse görmedi. Ne hikmet ise?

Daha bir çok şey var aslında ama bunları burada yazamaya gerek dahi yok. Bir çok konuyu bir çok arkadaş bence bizlerden daha iyi farkındadır.

Geçenler de kendi kendime düşündüm. Bu zamana kadar bazı parti liderlerinin koltuklarında olması bile ülke de bir dümen döndüğü hissini verdi bana. Adamlar sadece parti başında kalarak milletin partiden soğumasına ulan bunlardan bir köy yada kasaba olmaz. Elimiz mahkum ne yapalım demesi bile dümen gibi geldi bana. Çünkü tabanın istemediği deleğenin istemedi, seçmenin istemediği bir lider neden parti başın da durur ki? Bunun hiç bir şekilde mantıklı açıklaması olamaz bana göre...

Yıllardır meydanlar da söylemedik söz bırakmamasına karşın bir lider sadece 0.03 kadar bir oy artırdık demesine karşın neden gram ilerlemez ki?

7 Haziran seçimlerinde aman ülke batar denmesine karşın 1 Kasım seçimlerin de batar olan ülke de para muslukları neden sonuna kadar açıldı ki?

Buna karşın bir parti eğer kıl payı seçim barajını aşamasa idi neler olur du ki? Bu konuları insan kendi kendine sormadan edemiyor.

İşin özün de bu ülke 2023 yılı gelmeden bir kaos ortamına çekilmesine çekilecek ama işte bunu yapmak isteyen adamlar bizim insanımızı daha çözemedi şimdi bu işi yapan adamlar kendi kendilerine soruyor arkadaş bu Millet nasıl Bir Millet diye onların bile kafası yanmış durum da bundan adım kadar eminim.

Ülkemiz de yaşanan durumlar dünya üzerinde bir başka ülke de yaşansa idi sanırım taş üstünde taş kalmaz idi.