- Katılım
- 26 Eki 2006
- Mesajlar
- 7,014
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
biz de hiroşima ve nagasakiyi oylayalım...
ABD sözde soykırım için kararını verdi
- Konuyu Başlatan patriot1
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 11 Kas 2008
- Mesajlar
- 2,719
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Yürekli bir hükümetimiz yok. zaten bu durum danışıklı döğüş.birkaç kınama mesajından sonra unutulacak nasıl olsa. Başbakan burdaki civcivleri nası olsa kasımpaşalı edasıyla bağırarak tırsıtıyor ve işleri yoluna koyuyor. hadi obamayada yükseltsene sesini. adam zaten seçilmeden bunu taahhüt etmişti.
Eğer gerçekten bu ülkenin onurunu şerefini geleceğini düşünüyorsa hemen tedbir almalı hükümet. Amerikanın zayıf karnı afganstan ve ırak. hemen afganistandaki birliklerimizi çeksinler. Onların yerine ermeni diasporası gitsin oraya.
Eğer gerçekten bu ülkenin onurunu şerefini geleceğini düşünüyorsa hemen tedbir almalı hükümet. Amerikanın zayıf karnı afganstan ve ırak. hemen afganistandaki birliklerimizi çeksinler. Onların yerine ermeni diasporası gitsin oraya.
- Katılım
- 31 Eki 2006
- Mesajlar
- 1,824
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
1 tanesi çıksa da mecliste Türkiyedeki ABD üstlerini kapatsakmı diye 1 oylama yapsa ne olur ama nerdeeee
- Katılım
- 23 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,656
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
- Yaş
- 38
bu konu zamanın şartların da değerlendirilmeli. şimdi eğri oturup doğru konuşalım...
bir insan topluluğunu hitlerin yaptığı gaz odalarına öldürmekle, zamanın şartlarında evlerinden barklarından yayan yapıldak binlerce km öteye sürmek arasında fazla bi fark yok aslında...hani, "biz sizi öldürmüyoruz gidin kendiniz ölün" demek gibi bişey.... işte Osmanlı Devleti nin uygulaması buydu ve bu sürgün yolunda bir soykırım edecek kadar ermeni öldü mü? evet öldü. bunu inkar edemeyiz. edersek insan değiliz zaten....
ama bunlar neden oldu? ardındaki sebepler nelerdi?
1. dünya savaşıdır falandır filandır ülke dahilindeki tüm ordular savaşmak için diğer cepehelere çekildi mi? çekildi... eli silah tutan ne kadar Osmanlı erkeği varsa evlerinden barklarından alındı.
hal böyle olunca geriye savunmasız bir halk kaldı. gerek yunanın gerek rusyanın kışkırtmasıyla bölgedeki ermeniler ve diğer azınlıklar silahlanmaya ve türk köylerini basıp, yakıp yıkamaya başladı. kadınlara tecavüz ettiler, çoğu zaman mermi harcamamak için türk köylülerini 50şerli 60şarlı gruplar halinde evlere toplayıp yaktılar. mermi boşa gitmesin diye çoğunu astılar. bölgede ermeni çetelerinin terörü Osmanlıyı harekete geçirdi. bölgeye birlikler gönderildi. suçsuz ermenilerde dahil olmak üzere kurunun yanında yaş da yanar misali bölgeden zorla sürgün başlatıldı. peki osmanlı katliam yaptı mı? evet yaptı. küçük çocuklara dokunulmadı fakat 100lerce kişi de tepelere götürülüp infaz edildi...
yukarda bahsetttiğim gerçekler tarihi gerçekler. soykırım var mı yok mu? bana göre var. ama ortada ödenmesi gereken bi bedel varsa bu bedel sadece bizim değil ermenilerinde. eğer ermeni soykırımı varsa türk soykırımıda oldu. abd nin görmemekte ısrar ettiği nokta da bu zaten....
bir insan topluluğunu hitlerin yaptığı gaz odalarına öldürmekle, zamanın şartlarında evlerinden barklarından yayan yapıldak binlerce km öteye sürmek arasında fazla bi fark yok aslında...hani, "biz sizi öldürmüyoruz gidin kendiniz ölün" demek gibi bişey.... işte Osmanlı Devleti nin uygulaması buydu ve bu sürgün yolunda bir soykırım edecek kadar ermeni öldü mü? evet öldü. bunu inkar edemeyiz. edersek insan değiliz zaten....
ama bunlar neden oldu? ardındaki sebepler nelerdi?
1. dünya savaşıdır falandır filandır ülke dahilindeki tüm ordular savaşmak için diğer cepehelere çekildi mi? çekildi... eli silah tutan ne kadar Osmanlı erkeği varsa evlerinden barklarından alındı.
hal böyle olunca geriye savunmasız bir halk kaldı. gerek yunanın gerek rusyanın kışkırtmasıyla bölgedeki ermeniler ve diğer azınlıklar silahlanmaya ve türk köylerini basıp, yakıp yıkamaya başladı. kadınlara tecavüz ettiler, çoğu zaman mermi harcamamak için türk köylülerini 50şerli 60şarlı gruplar halinde evlere toplayıp yaktılar. mermi boşa gitmesin diye çoğunu astılar. bölgede ermeni çetelerinin terörü Osmanlıyı harekete geçirdi. bölgeye birlikler gönderildi. suçsuz ermenilerde dahil olmak üzere kurunun yanında yaş da yanar misali bölgeden zorla sürgün başlatıldı. peki osmanlı katliam yaptı mı? evet yaptı. küçük çocuklara dokunulmadı fakat 100lerce kişi de tepelere götürülüp infaz edildi...
yukarda bahsetttiğim gerçekler tarihi gerçekler. soykırım var mı yok mu? bana göre var. ama ortada ödenmesi gereken bi bedel varsa bu bedel sadece bizim değil ermenilerinde. eğer ermeni soykırımı varsa türk soykırımıda oldu. abd nin görmemekte ısrar ettiği nokta da bu zaten....
S
sozberk
Bilgi Girilmemiş
Tamamen iki yüzlü Ermeni entrikaları. Başka hiçbir şey değil. Akşam bir Ermeni'yle ropörtaj vardı Ntv'de. Adam tasarının açılımla ilgisi yok, karabağ'ın sınırların açılmasıyla ilgisi yok, sözde soykırımın Türk-Ermeni ilişkilerinin iyileştirilmesiyle ilgisi yok diyor. onlara göre bir şeyin başka bir şeyle ilgisi yok. Türk lobileri çok cansız. 93 harbinden tehciire kadar anadoluda asıl katliamı yapan Ermeniler. Karabağ'da fiili ve hukiki işgal söz konusu. Hocalı katliamı var ortada. Bunların lobisi neden yapılmıyor?
Bu arada Amerikan iki yüzlülüğünü de aşağıdaki şiirle kınıyorum.
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.
Bu arada Amerikan iki yüzlülüğünü de aşağıdaki şiirle kınıyorum.
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.
Son düzenleme:
- Katılım
- 19 Kas 2008
- Mesajlar
- 717
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Dediklerin doğru geneline katılıyorum ama soykırım var mı_? var demek yanlış soykırım yoktur eğer bi isim koymak lazımsa katliam olabilir ama kesinlikle ne onlar nede biz soykırım yapmadık yapsaydık ermeni nesili olmazdı şuanda.Yani soykırım yaptık diye adlandırmak yanlış..
- Katılım
- 1 Ağu 2006
- Mesajlar
- 5,146
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Hangi tarihi gercekler bahsettikleriniz kaynak verirmisiniz.
Yada kimin tarihinin gerçekleri??
- Katılım
- 15 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,471
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 38
- Yaş
- 50
bir olaya soykırım diyebilmek için birçok şartın oluşması gerekli.
bununla ilgili karar da amerikadaki 3-5 kişilik bir senato meclisi veremez.
bununla ilgili karar da amerikadaki 3-5 kişilik bir senato meclisi veremez.
- Katılım
- 19 Kas 2008
- Mesajlar
- 717
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Yer değiştirme uygulaması Ermeni çevreleri ve hasım devletlerce "Ermeni katliamı ve soykırımı" olarak adlandırılmış ve Osmanlılara karşı büyük bir propaganda kampanyası başlatılmıştır.
Oysa soykırım; “ırk, milliyet, etnik ve din farklılıkları nedeniyle insan gruplarının yok edilmesi”dir. Bu suç, direkt olarak bir hükümet tarafından veya onun rıza göstermesi ile işlenebilir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünyada soykırım suçunu önlemek ve cezalandırmak için 1948'de "Soykırım Sözleşmesi”ni kabul etmiş ve Türkiye de bu sözleşmeye 1950 yılında taraf olmuştur.
Soykırım dendiği zaman Nazilerin, Yahudilere ve diğer etnik gruplara karşı giriştikleri kitlesel kıyım akla gelir. 1939-1945 yılları arasında 5-6 milyon Yahudi, 3 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağı, birer milyondan fazla Polonya ve Yugoslavya sivil halkı, 200.000 civarında Çingene ve 70.000 özürlü insanın canına kıyılmıştır. İşte soykırım budur.
Ermeni iddialarının ve yalanlarının aksine, 1915 yılında Doğu Anadolu bölgesindeki Ermenilerin daha güvenli topraklara göç ettirilmesi uygulaması, Ermenilerin ve cephelerin güvenliğini sağlamaya yönelik bir harekettir ve soykırımla hiç bir ilgisi yoktur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da savaş ve göç sırasında kayıplar verdikleri doğrudur. Ancak bu kayıplar, Doğu Anadolu'da yaşanan savaş ve isyanlar nedeniyle asayişin sağlıklı olarak sağlanamaması, araç, yakıt, gıda, ilaç yetersizliği, ağır iklim koşulları ile tifüs gibi salgın hastalıklar nedeniyle meydana gelmiştir. Hiçbir şekilde kasıtlı ve planlı bir katliam söz konusu değildir.
Aslında Ermeniler, geçmişte hakimiyeti altında yaşadıkları devletlere ihanetlerinden dolayı bir çok kez buna benzer göç hareketlerine tabi tutulmuşlardır. Sasaniler 379'larda 70.000 Ermeni’yi İran'a, Bizanslılar 1025'lerde Doğu Anadolu'daki 40.000 Ermeni'yi Sivas ve Kayseri'ye, Memluklar 1250'lerde 10.000 kadar Ermeni'yi Mısır'a, 1743'de İranlılar 24.000 Ermeni'yi İran içlerine ve 1777'de Kırım'ı işgal eden Ruslar bölgedeki binlerce Ermeni'yi steplere sürmüştür.
Tarih boyunca sayısız göç ve sürgün olayına maruz kalan Ermeniler, bunların hiç birini gündeme getirmeden, sadece 1915'te Osmanlı devleti tarafından son derece haklı gerekçelerle yer değiştirmeye tabi tutulmalarını sözde soykırım adı ile sorun haline getirmeye çalışmaktadırlar. Bu tavır, maksatlı ve Türkiye'nin bütünlüğünü bozmaya yönelik politikaların bir ürünüdür. Bazı ülkelerin, Afrika ve Balkanlarda yaşanmakta olan gerçek anlamdaki soykırım hareketlerine seyirci kalarak, sözde Ermeni soykırımı iddialarına ve yalanlarına destek vermeleri de bunun en açık göstergesidir.
Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesinde şöyle der:
Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden her hangi biri, soykırım suçunu oluşturur:
a)Gruba mensup olanların öldürülmesi;
b)Grubun mensuplarına ciddi suretle bedensel veya zihinsel zarar verilmesi;
c)Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek;
d)Grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak;
e)Gruba mensup çocukları zorla başka bir gruba nakletmek.
Oysa soykırım; “ırk, milliyet, etnik ve din farklılıkları nedeniyle insan gruplarının yok edilmesi”dir. Bu suç, direkt olarak bir hükümet tarafından veya onun rıza göstermesi ile işlenebilir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünyada soykırım suçunu önlemek ve cezalandırmak için 1948'de "Soykırım Sözleşmesi”ni kabul etmiş ve Türkiye de bu sözleşmeye 1950 yılında taraf olmuştur.
Soykırım dendiği zaman Nazilerin, Yahudilere ve diğer etnik gruplara karşı giriştikleri kitlesel kıyım akla gelir. 1939-1945 yılları arasında 5-6 milyon Yahudi, 3 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağı, birer milyondan fazla Polonya ve Yugoslavya sivil halkı, 200.000 civarında Çingene ve 70.000 özürlü insanın canına kıyılmıştır. İşte soykırım budur.
Ermeni iddialarının ve yalanlarının aksine, 1915 yılında Doğu Anadolu bölgesindeki Ermenilerin daha güvenli topraklara göç ettirilmesi uygulaması, Ermenilerin ve cephelerin güvenliğini sağlamaya yönelik bir harekettir ve soykırımla hiç bir ilgisi yoktur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da savaş ve göç sırasında kayıplar verdikleri doğrudur. Ancak bu kayıplar, Doğu Anadolu'da yaşanan savaş ve isyanlar nedeniyle asayişin sağlıklı olarak sağlanamaması, araç, yakıt, gıda, ilaç yetersizliği, ağır iklim koşulları ile tifüs gibi salgın hastalıklar nedeniyle meydana gelmiştir. Hiçbir şekilde kasıtlı ve planlı bir katliam söz konusu değildir.
Aslında Ermeniler, geçmişte hakimiyeti altında yaşadıkları devletlere ihanetlerinden dolayı bir çok kez buna benzer göç hareketlerine tabi tutulmuşlardır. Sasaniler 379'larda 70.000 Ermeni’yi İran'a, Bizanslılar 1025'lerde Doğu Anadolu'daki 40.000 Ermeni'yi Sivas ve Kayseri'ye, Memluklar 1250'lerde 10.000 kadar Ermeni'yi Mısır'a, 1743'de İranlılar 24.000 Ermeni'yi İran içlerine ve 1777'de Kırım'ı işgal eden Ruslar bölgedeki binlerce Ermeni'yi steplere sürmüştür.
Tarih boyunca sayısız göç ve sürgün olayına maruz kalan Ermeniler, bunların hiç birini gündeme getirmeden, sadece 1915'te Osmanlı devleti tarafından son derece haklı gerekçelerle yer değiştirmeye tabi tutulmalarını sözde soykırım adı ile sorun haline getirmeye çalışmaktadırlar. Bu tavır, maksatlı ve Türkiye'nin bütünlüğünü bozmaya yönelik politikaların bir ürünüdür. Bazı ülkelerin, Afrika ve Balkanlarda yaşanmakta olan gerçek anlamdaki soykırım hareketlerine seyirci kalarak, sözde Ermeni soykırımı iddialarına ve yalanlarına destek vermeleri de bunun en açık göstergesidir.
Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesinde şöyle der:
Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden her hangi biri, soykırım suçunu oluşturur:
a)Gruba mensup olanların öldürülmesi;
b)Grubun mensuplarına ciddi suretle bedensel veya zihinsel zarar verilmesi;
c)Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek;
d)Grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak;
e)Gruba mensup çocukları zorla başka bir gruba nakletmek.
- Katılım
- 26 Eki 2006
- Mesajlar
- 7,014
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
yukarda "tarihi gerçekler" i yazdığını iddia eden arkadşın Sercan kardeşimizin yazmış olduğunu okumasını ümid ediyorum.
