1) Bir Nisan Nedir ? Veya Nisan bir (1)

dreamin34

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
21 Tem 2009
Mesajlar
1,579
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
1 Nisanın tarihçesi;

15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle,
kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.

En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.

Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve BÜTÜN MÜSLÜMANLAR ORADA ŞEHİT EDİLİR.

İşte o gün bugündür 1 Nisan hristiyanlar arasında 'Hile Günü' olarak kutlanmaktadır.

Maalesef halkımız arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce müslümanın katliam günü olan 1 Nisan'lar, bir şakagünü olarak kutlanmaktadır.
 
Kaynak verebilir misiniz?
 
bilmiyordum bilgi için teş.bundan sonra 1 nisanda yanıma gelecekler dikkatli olsun o zaman
 
Kaynağı nedir bu bilginin?
 
alıntıdır :http://www.bilgidehlizi.com/2008/02/1-nisan-sakasinin-kokeni-nedir.html

564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupada yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX Charles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler.1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler.

1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.

Hangisi dogru ?

Bence araştırmak lazım
 
dün bi mail geldi bende bilmiyorum kaynağını nedir ne kadar doğrudur sadece paylaşmak istedim.
 
bilmiyordum bilgi için teş.bundan sonra 1 nisanda yanıma gelecekler dikkatli olsun o zaman

aynen :D:D:D
 
1 Nisanın tarihçesi;

15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle,
kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.

En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.

Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve BÜTÜN MÜSLÜMANLAR ORADA ŞEHİT EDİLİR.

İşte o gün bugündür 1 Nisan hristiyanlar arasında 'Hile Günü' olarak kutlanmaktadır.

Maalesef halkımız arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce müslümanın katliam günü olan 1 Nisan'lar, bir şakagünü olarak kutlanmaktadır.

1 Nisan'ın şaka günü olarak kutlanıp kutlanmaması ayrıca tartışılabilir. Avrupa'dan bize geldiği kesin ama hangi çıkışla?

Yukarıdaki yaklaşım, bana saçma geldi. Zaten o nedenle sordum kaynak nedir diye... Bu tip haberler yapmak internet dünyasında o kadar kolay ki. Yayılması da aynı. Posta yoluyla bir iki gün içinde binlere kişiye gidebilir.

Gelelim yukarıdaki yaklaşımın bana saçma gelen yönlerine:

1. 15. yy'dan söz ediliyor. Kesin bir tarih vermek zor olsa gerek.
2. 1 Nisan tarihini verebilen bir tarih 15. yy sonları demez.
3. Kale ama hangi kale? Adı verilmesi gerekir bence.
4. Böylesine bir katliamın bugüne kadar bilinmesi gerekirdi.
5. Yine böylesine bir katliamın tarihi belgelere aynen işlenmesi gerekirdi.
6. Yazının içinde birçok tutarsızlık var. Söz gelimi; son cümle... Yüzlerce müslüman mı, binlerce müslüman mı?

Yılbaşını günah diye kutlamayan zihniyet, durmadan bu tip asparagaslarla insanları etkilemeye çalışmakta. Oldukça düşündürücü...
 
1 Nisan'ın şaka günü olarak kutlanıp kutlanmaması ayrıca tartışılabilir. Avrupa'dan bize geldiği kesin ama hangi çıkışla?

Yukarıdaki yaklaşım, bana saçma geldi. Zaten o nedenle sordum kaynak nedir diye... Bu tip haberler yapmak internet dünyasında o kadar kolay ki. Yayılması da aynı. Posta yoluyla bir iki gün içinde binlere kişiye gidebilir.

Gelelim yukarıdaki yaklaşımın bana saçma gelen yönlerine:

1. 15. yy'dan söz ediliyor. Kesin bir tarih vermek zor olsa gerek.
2. 1 Nisan tarihini verebilen bir tarih 15. yy sonları demez.
3. Kale ama hangi kale? Adı verilmesi gerekir bence.
4. Böylesine bir katliamın bugüne kadar bilinmesi gerekirdi.
5. Yine böylesine bir katliamın tarihi belgelere aynen işlenmesi gerekirdi.
6. Yazının içinde birçok tutarsızlık var. Söz gelimi; son cümle... Yüzlerce müslüman mı, binlerce müslüman mı?

Yılbaşını günah diye kutlamayan zihniyet, durmadan bu tip asparagaslarla insanları etkilemeye çalışmakta. Oldukça düşündürücü...

Aynen katılıyorum, insanları kandırmak o kadar kolay ki...

Uydur işkembeden, yaz bi mail, gönder listendekilere, onlar da listesindekilere göndersin, senin yalanın olsun gerçek.
:eek::eek::eek::eek::eek::eek::eek::eek:
 
Aynen katılıyorum, insanları kandırmak o kadar kolay ki...

Uydur işkembeden, yaz bi mail, gönder listendekilere, onlar da listesindekilere göndersin, senin yalanın olsun gerçek.
:eek::eek::eek::eek::eek::eek::eek::eek:

Kesinlikle...

Hatta son zamanlarda yalanları biraz daha gerçekçi olsun diye sallama bir profesör adı uydurup yazının sonuna ekleyenler bile gördüm.

Genel olarak önce düşünelim, sorgulayalım, mantık süzgecinden geçirelim. Sonra inanıp inanmamak elimizde zaten.
 
Geri
Üst