ABD sözde soykırım için kararını verdi

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan patriot1
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Soykırım var mıdır? Vardır!!!

YALAAAAAAAAAAN!!!

Koca bir yalan! Tarihi gerçekler dediğiniz şeyler, olması mecburi olan şeyler.

Ne Ermeniler Türklere soykırım uygulamıştır (uygulayabilmiştir), ne de Türkler...

Ermeniler en basitinden Hocalı'da (Hoca Ali'de) yüzlerce Türk'ü hunharca, insafsızca öldürmüştür. İnsanlıktan çıkıp yapmışlardır bu işi...

24525_327448749315_806094315_3290624_5620188_a.jpg


24525_327450099315_806094315_3290628_8081728_a.jpg


24525_327449839315_806094315_3290627_6476023_a.jpg


Bunlar Hocalı'dan bize kalanlar. Ha diyeceksiniz ki Ermeniler hiç mi zarar görmedi. Gördüler elbet... Ama kaşınanı kaşırlar misali ağızlarını açmamaları gerek. Daha doğrusu açtırmamamız gerek. Ama yıllardır sürdürülen politika tam tersi yönde. Atın ölümü arpadan olsun misali, bize bir şey olmaz mantığıyla hep es geçilmiş bu konu.

Son dönemde eski TTK başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu el attı bu işe. Ermenilerin iddialarını teker teker çürüttü. Ne basında yer aldı zavallım, ne de kimsenin haberi oldu. Hükümet mi??? Bir süre sonra TTK başkanlığından alındı. İşte hükümetin olaya bakış tarzı. Şimdi de bağırıyorlar, kınıyorlar, şikayet ediyorlar, Afganistan'dan asker çekmekle tehdit ediyorlar... MÜSTEHAK! Dış kapının mandalı Dışişleri...

Ermeniler tehcir sırasında zarar gördüyse bunu soykırım olarak adlandıramazsınız. Türkler de çeşitli zamanlarda gördüyse bu da soykırım olmaz. Ermenilerin rahat dur(a)mayışı yüzünden gelişen bir takım olaylar zinciri.

Tarihi gerçekler ortaya konabilse her şey açık ve net anlaşılacak ama... Neyse susayım ben!

Şu konuyu bir inceleyin:

http://www.opelim.net/forums/showthread.php?t=2424&highlight=hocal%FD
 
Hangi tarihi gercekler bahsettikleriniz kaynak verirmisiniz.
Yada kimin tarihinin gerçekleri??

tabiki kaynak: Milli Kütüphane. ankara bahçeli de. istemediğiniz kadar hemde.
 
yukarda "tarihi gerçekler" i yazdığını iddia eden arkadşın Sercan kardeşimizin yazmış olduğunu okumasını ümid ediyorum.
:mad:

ben sercan arkadaşımın yazdığını da okudum merak etmeyin. o gibi yüzlerce makale de okudum. yukarı da da dediğim gibi osmanlı belgelerini milli kütüphane gidip okursanız benim demek istediğimi anlarsınız.
 
o sizin yorumunuz, sürülmek ile soykırımı aynı değerlendiremiyorum ben, hele de o şartlar altında

o bakış açısıyla vuku bulmuş tüm savaşların aynı kapsamda değerlendirilmesi gerekir.
 
Özellikle Amerika ve Batı tarafından sözde soykırım iddiaları nedense olayların olduğu ve bittiği dönemde değil de 50 yıl sonra 1965’te gündeme gelmiştir. Sanki Ermeniler kendilerine soykırım yapıldığını 50 yıl sonra keşfediyorlardı. Hatta bu iddialara göre Türkler 1.5 milyon Ermeniyi’de öldürüp gömmüşlerdi(!) Demek ki Osmanlı ordusu askerleri yüzer kişilik mezardan tam 15 bin mezar kazarak Ermeniler’i gömüyorlardı! Böylece Osmanlı ordusunun 1. Dünya Savaşı’nda savaşmayıp sadece mezar kazdığını öğrenmiş oluyorduk(!). Osmanlı arşivlerini incelediğimizde (bunlar Başbakanlık arşivinde bulunmaktadır) göçe tabi tutulan Ermeniler için yolculuk sırasında rahatlıklarının sağlanması, can ve malları-nın korunması için buyruk bulunmaktaydı. Göç edenlere yeterli yiyecek verilmesi, güvenlikleririn sağlanması gibi hususlar bu arşivlerde açıkça yazmaktadır. Tabiki göç sırasında büyük hatalar yapılmıştır. Fakat bu Osmanlı İmparatorluğu’nun güçsüzlüğünden meydana gelmiştir. Asla sistematik bir soykırım değildir. Eğer öyle olsaydı göçe tabi tutulan Ermeniler için yukarıda ki tedbirler alınmazdı.
 
tam zamanı ben şahsen sevindimbu sayede abd ile aramız acılacak ne güzel incirlikte kapanır inş...
 
Özellikle Amerika ve Batı tarafından sözde soykırım iddiaları nedense olayların olduğu ve bittiği dönemde değil de 50 yıl sonra 1965’te gündeme gelmiştir. Sanki Ermeniler kendilerine soykırım yapıldığını 50 yıl sonra keşfediyorlardı. Hatta bu iddialara göre Türkler 1.5 milyon Ermeniyi’de öldürüp gömmüşlerdi(!) Demek ki Osmanlı ordusu askerleri yüzer kişilik mezardan tam 15 bin mezar kazarak Ermeniler’i gömüyorlardı! Böylece Osmanlı ordusunun 1. Dünya Savaşı’nda savaşmayıp sadece mezar kazdığını öğrenmiş oluyorduk(!). Osmanlı arşivlerini incelediğimizde (bunlar Başbakanlık arşivinde bulunmaktadır) göçe tabi tutulan Ermeniler için yolculuk sırasında rahatlıklarının sağlanması, can ve malları-nın korunması için buyruk bulunmaktaydı. Göç edenlere yeterli yiyecek verilmesi, güvenlikleririn sağlanması gibi hususlar bu arşivlerde açıkça yazmaktadır. Tabiki göç sırasında büyük hatalar yapılmıştır. Fakat bu Osmanlı İmparatorluğu’nun güçsüzlüğünden meydana gelmiştir. Asla sistematik bir soykırım değildir. Eğer öyle olsaydı göçe tabi tutulan Ermeniler için yukarıda ki tedbirler alınmazdı.

sanılanın aksine yeni yeni ortaya atılan bir idda değildir. aynı yıl fransa ingiltere ve rusya bir bildiri yayınlayıp osmanlıyı kınamışlardır.
buda o kınama mesajı: (bazı arkadaşlar kaynak istediği için )

http://www.armenian-genocide.org/Affirmation.160/current_category.7/affirmation_detail.html
 
sanılanın aksine yeni yeni ortaya atılan bir idda değildir. aynı yıl fransa ingiltere ve rusya bir bildiri yayınlayıp osmanlıyı kınamışlardır.
buda o kınama mesajı: (bazı arkadaşlar kaynak istediği için )

http://www.armenian-genocide.org/Affirmation.160/current_category.7/affirmation_detail.html

Volkan Kardeşim, sakın yanlış anlamayasın. Ermenilik var mıdır soyda? Uzaktan yakından, olabilir hani? Varsa da yoksa da bu seni yaftalamak için değil (Moda deyimle fişlemek:)).

Sadece merakımdan soruyorum. Türklerin içinde de olaya soykırım gözüyle bakanları anlamak adına soruyorum. Ya da soyunda Ermenilik olup olaya soykırım gözüyle bakanları anlamak için.
 
Volkan Kardeşim, sakın yanlış anlamayasın. Ermenilik var mıdır soyda? Uzaktan yakından, olabilir hani? Varsa da yoksa da bu seni yaftalamak için değil (Moda deyimle fişlemek:)).

Sadece merakımdan soruyorum. Türklerin içinde de olaya soykırım gözüyle bakanları anlamak adına soruyorum. Ya da soyunda Ermenilik olup olaya soykırım gözüyle bakanları anlamak için.

alakam yok Allah a şükür. yörüğüm ben :D benim demek istediğimi neden insanlar yanlış anlıyor anlamadım bi türlü :D diyorum ki eğer ermeni soykırımı varsa türk soykırımı da var diyorum millet bana ermeni diyor.
hayır ben gerçekleri söylüyorum belgeleri sunuyorum bazı arkadaşların dediği gibi kaynak gösteriyorum sonra suçlu oluyorum :D
 
alakam yok Allah a şükür. yörüğüm ben :D benim demek istediğimi neden insanlar yanlış anlıyor anlamadım bi türlü :D diyorum ki eğer ermeni soykırımı varsa türk soykırımı da var diyorum millet bana ermeni diyor.
hayır ben gerçekleri söylüyorum belgeleri sunuyorum bazı arkadaşların dediği gibi kaynak gösteriyorum sonra suçlu oluyorum :D

Yooo, yanlış anlama dedim ama en başta. Ermeni falan dediğim yok. :D

Yalnızca anlamak istiyorum senin gibi düşünenleri. Kaynaklarla doğruyu bulmaya çalışmak güzel de kaynaklarımızı her iki taraftan tarayalım. Söz gelimi aşağıdaki site bayağı güzel:

www.ermenisorunu.gen.tr

YER DEĞİŞTİRME (TEHCİR)
Ermenilerin binlerce Türk'ün canına mâl olan isyan ve katliamları karşısında bile, Osmanlı Hükümeti'nin ortaya koyduğu sakin ve sağduyulu tavır, belgeleriyle sabittir. Ancak, tedhiş hareketleri bir türlü durmak bilmeyince hükümet, ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşayan Ermenileri, savaş bölgelerinden uzak yeni yerleşim merkezlerine götürmek zorunda kalmıştır. Kafkas, İran ve Sina cephelerinin güvenlik hattını oluşturan bölgelerdeki Ermenilerin yerlerinin değiştirilmesi, onları imha etmek değil, devlet güvenliğini sağlamak, onları korumak amacını gütmüştür ve dünyanın en başarılı yer değiştirme uygulamasıdır.

Her şeyden önce, yer değiştirme kararı bütün Ermenilere uygulanmamıştır. Katolik ve Protestan mezhebinde bulunan Ermenilerin yanı sıra, Osmanlı ordusunda subay ve sıhhiye sınıflarında hizmet gören Ermeniler ile Osmanlı Bankası şubelerinde ve bazı konsolosluklarda çalışan Ermeniler devlete sadık kaldıkları sürece göçe tabi tutulmamışlardır. Öte yandan, hasta, özürlü, sakat ve yaşlılar ile yetim çocuklar ve dul kadınlar da sevke tabi tutulmamış, yetimhaneler ve köylerde koruma altına alınarak ihtiyaçları devletçe, Göçmen Ödeneği'nden karşılanmıştır. Bu tablo, Osmanlı'nın yer değiştirme konusundaki iyi niyetini göstermesi açısından önemlidir.

27 Mayıs 1915 tarihli yer değiştirme kanunu ve bu kanuna dayalı olarak çıkarılan emirler çerçevesinde; Erzurum, Van ve Bitlis vilâyetlerinden çıkarılan Ermeniler, Musul'un güney kısmı, Zor ve Urfa sancağına; Adana, Halep, Maraş civarından çıkarılan Ermeniler ise Suriye'nin doğu kısmı ile Halep'in doğu ve güneydoğusuna nakledilmişlerdir.

Bu arada, Ermenilerin sıkça dile getirdiği gibi yer değiştirme sırasında 1.5 milyon Ermeni ölmemiştir. Gerek Osmanlı ve Ermeni, gerekse yabancılara ait istatistikler, I. Dünya Savaşı döneminde Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin nüfusunun en fazla 1.250.000 civarında olduğunu göstermektedir. Ne kadar Ermeni'nin yer değiştirme uygulaması çerçevesinde bulundukları yerden çıkarıldığı ve ne kadarının sağ salim yeni yerleşim bölgelerine ulaştığı da belgeleriyle ortadadır. Osmanlı Devleti'nin son nüfus istatistiği 1914 yılında yapılmıştır. Buna göre Ermeni nüfusu 1.221.850'dir. Yer değiştirmeye tabi tutulmayan nüfus; 82.880'i İstanbul, 60.119'u Bursa 'da, 4.548'i Kütahya Sancağı ve 20.237'si Aydın vilayetinde olmak üzere toplam 167.778'dir.

Ermenilerin yer değiştirme uygulaması büyük bir disiplin içinde yapılmıştır. 9 Haziran 1915'ten 8 Şubat 1916 tarihleri arasında Adana, Ankara, Dörtyol, Eskişehir, Halep, İzmit, Karahisarı sahib, Kayseri, Mamuretülaziz, Sivas, Trabzon, Yozgat, Kütahya ve Birecik'ten toplam 391.040 kişi yerleştirilecekleri yeni bölgelerine sevk edilmiş, bunlardan 356.084'ü yerleşim bölgelerine ulaşmıştır. Yani, Ermenilerin yer değiştirme uygulaması sırasında verdiği kayıplar 35.000 kişi civarındadır. Yer değiştirme uygulamasına tabi tutulan nüfus içerisinde yer alan Halep'teki 26.064 Ermeni nüfusu, göç ettirilenler içerisine dahil edilmemiştir. Bu rakam 35.000'den çıkarıldığında geriye 9-10 bin kişi kalmaktadır. Yani Ermenilerin yer değiştirme sırasında verdikleri toplam kayıp 9-10 bin kişiden ibarettir. Bunlar da, Türkler tarafından öldürülmemiş, 500'ü Erzurum-Erzincan arasıda eşkıya grupları tarafından, 2000 civarında kişi, Urfa'dan Halep'e giden yol üzerinde Meskene'de Urban eşkıyaları tarafından, 2000 kişi Mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. Dersim bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda yaklaşık 5-6 bin kişi öldürülmüştür. Ancak bunun kesin rakamları Osmanlı arşivlerinde yer almamaktadır. Toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu diğer verilerden tespit edilmektedir. Böylece, yer değiştirme sırasında soykırım maksadıyla Osmanlı ordusu tarafından öldürülen bir tek Ermeni yoktur.

Ayrıca, Anadolu ve Rumeli'nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin sayıları ile, yeni yerleşim merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tutması, yer değiştirme sırasında herhangi bir katliâm olayının olmadığını da ispat etmektedir.

Öte yandan, Osmanlı Devleti yer değiştirme uygulamasına tabi tuttuğu Ermenilerin nakli sırasında, ağır savaş şartlarına rağmen olağanüstü gayret göstermiş, bu gayret, yabancı diplomatlarca da tesbit edilmiştir. Hükümet, göçmenlerin iaşesi ve korunmasına yönelik büyük harcamalar yapmıştır. Uygulamaya ait belgelerde hangi il ve ilçelerde hastane kurulduğu, Ermeni çocuklarından yetim kalanlar için hangi binanın ayrıldığına kadar detaylı bilgiler verilmektedir. Yer değiştirmeye tabi göçmenlerin; sevk, yerleştirme ve geçimlerinin sağlanması için 1915 yılında 25 milyon, 1916 yılı sonuna kadar ise 230 milyon kuruş harcandığı belgelerden anlaşılmaktadır.

Ermenilerin yer değiştirilmeleri, onları imha etmek değil, devlet güvenliğini sağlamak, onları korumak amacını gütmüştür ve dünyanın en başarılı yer değiştirme uygulamasıdır. Şayet, Osmanlı Devleti Ermeni tebaasından kurtulmak isteseydi; bunu asimilasyon yoluyla veya savaşı gerekçe göstererek rahatlıkla halledebilirdi. Osmanlı, yer değiştirme uygulamasıyla savaş şartlarında her an ölümle burun buruna gelebilecek olan yüz binlerce Ermeni'nin hayatını kurtarmıştır. Nitekim, yeni bölgelere yerleştirilen Ermeniler sağ salim hayatlarını sürdürürken, Rus ordusu saflarında Türklere karşı savaşan Ermeniler, savaş şartları gereği ölmüşlerdir.

Görüldüğü gibi, yer değiştirme uygulaması son derece başarılı bir sevk ve iskan hareketidir. Bugünün şartlarında bile dünyada bir benzeri daha yoktur.
 
Geri
Üst