- Katılım
- 10 Tem 2007
- Mesajlar
- 494
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 48
Neydi o çocukluk yılları..aklıma ilk gelen elimmize salçalı ya da sanalı ekmeğimizi alıp top peşinde koşturmaya devam ederdik..Belli bir Eve dönüş saatimiz yoktu ya annemiz ismimizle pencereden seslenir ya da hava kararmaya yakın evde olmamız gerektiğini düşünerek yakına sıkıla eve giderdik..BAba gelmeden.Aile sofrada olmalıydı her gece...Oyunlarımız da farklı idi.Plastik topumuz vardı o zamanlar.Tekkale maçlar yapardık..Kaleci olmak istemezdi kimse...gerçek futbol topu öyle her yerde yoktu.Ancak büyük abilerimizin mahhalle maçlarında görürdük.Ve de o topa sadece bir şutata bilmek için neler vermezdik..Çim saha mı dediniz
hayal dağarcığımızda dahi yoktu.
.Dizimizde yaralar eksik olmazdı.bir kere düştük mü basardık sağdan soldan bulduğumuz sigara tütününü yaranın üzerine top peşinde koşturmaya devam ederdik.Bizim zamanımızda yoktu öyle ufacık kesiklerde ağlamaklar hastahane koşturmaları.Ha şimdiki gibi de kolay kolay hasta da olmazdık..Ter üzerine ter atardık ama banamısın demezdik.
Sadece top da oynamazdık şimdikiler gibi.Orjinal sokak oyunlarımız da vardı.Misket oynardık,gazoz kapaklarını birktirip oyunlar üretirdik..Saklambaç,uzuneşek,yakartop,istop...Bunlar mazide kaldı artık...
Oyuna kimin başlayacağını belirlemek için düz bir taş bulup bir tarafına tükürür 'yaş mı kuru mu 'diye sorar taşı yazı tura niyetine havaya atardık.
Trt 1 vardı sadece..Bir de büyük adaptorlü siyah beyaz televizyonlarımız..Pazar günleri sabah 10 da Pazar sinaması ,12 de rahmetli Hikmet Şimşek İn sunduğu pazar konseri,daha sonrası yine rahmetli Cenk Koray dan Tele kutu...Taaa ki akşam 20 de Rahmetli Adile Naşit bize iyi uykular diyecek o zaman yatardık yatağımıza.
Ramazan ve kurban bayramlarında dinimiz gereği daha saygın bir hava olurdu ortamda..barlar ve meyhaneler kapanır insanlar daha hoşgörülü olurdu.Bayramın en büyük görevi büyüklerimizin ellerinin öpülmesiydi..Kimse tatile gitmeyi düşünmez ev ziyaretleri planları yapar dini bayramlarımızı hissederek kutlardık..
Tombixlerimiz teksaslarımız zagorumuz vardı..Defalarca okurduk sanki ilk defa okuyormuşcasına.
Suyumuzu çeşmeden içerdik avuçlarımızla kana kana..Evde yolardık aldığımız tavuğu.Pişerken tüm ev tavuk kokardı.Şimdilerde ne koku ne tat.Yumurta kaynatınca içi sanki güneşin batmadan evvelki son hali gibi kıpkızıl olurdu.Şimdiki gibi beyaza dönük açıksarı değil.
Hacı muratlar vardı ,sahinler doğanlar anadollar..Başka araba yoktu öyle şimdiki gibi.Tabi amerikanları katmıyorum.
Otobüste yaşca büyük olanlara yer vermeyenlerin ayıpldığı ,azarlanıp kaldırıldığı dönemlerdi.Şimdiki gibi duyarsız bir toplum değildi yaşayanlar.
Şehirler arası otobüsleri hatırlıyorum..Sigaranın serbest olduğu koridora da ayakta yolcu alındığı dönemler..O uzun yollar çileye dönerdi..
Öyle işteee gecenin köründe bunları düşündüm ..düşünürken de yazayım dedim..Ek olarak hatırlatmak istediklerimizi paylaşalım lütfen..

.Dizimizde yaralar eksik olmazdı.bir kere düştük mü basardık sağdan soldan bulduğumuz sigara tütününü yaranın üzerine top peşinde koşturmaya devam ederdik.Bizim zamanımızda yoktu öyle ufacık kesiklerde ağlamaklar hastahane koşturmaları.Ha şimdiki gibi de kolay kolay hasta da olmazdık..Ter üzerine ter atardık ama banamısın demezdik.
Sadece top da oynamazdık şimdikiler gibi.Orjinal sokak oyunlarımız da vardı.Misket oynardık,gazoz kapaklarını birktirip oyunlar üretirdik..Saklambaç,uzuneşek,yakartop,istop...Bunlar mazide kaldı artık...
Oyuna kimin başlayacağını belirlemek için düz bir taş bulup bir tarafına tükürür 'yaş mı kuru mu 'diye sorar taşı yazı tura niyetine havaya atardık.
Trt 1 vardı sadece..Bir de büyük adaptorlü siyah beyaz televizyonlarımız..Pazar günleri sabah 10 da Pazar sinaması ,12 de rahmetli Hikmet Şimşek İn sunduğu pazar konseri,daha sonrası yine rahmetli Cenk Koray dan Tele kutu...Taaa ki akşam 20 de Rahmetli Adile Naşit bize iyi uykular diyecek o zaman yatardık yatağımıza.
Ramazan ve kurban bayramlarında dinimiz gereği daha saygın bir hava olurdu ortamda..barlar ve meyhaneler kapanır insanlar daha hoşgörülü olurdu.Bayramın en büyük görevi büyüklerimizin ellerinin öpülmesiydi..Kimse tatile gitmeyi düşünmez ev ziyaretleri planları yapar dini bayramlarımızı hissederek kutlardık..
Tombixlerimiz teksaslarımız zagorumuz vardı..Defalarca okurduk sanki ilk defa okuyormuşcasına.
Suyumuzu çeşmeden içerdik avuçlarımızla kana kana..Evde yolardık aldığımız tavuğu.Pişerken tüm ev tavuk kokardı.Şimdilerde ne koku ne tat.Yumurta kaynatınca içi sanki güneşin batmadan evvelki son hali gibi kıpkızıl olurdu.Şimdiki gibi beyaza dönük açıksarı değil.
Hacı muratlar vardı ,sahinler doğanlar anadollar..Başka araba yoktu öyle şimdiki gibi.Tabi amerikanları katmıyorum.
Otobüste yaşca büyük olanlara yer vermeyenlerin ayıpldığı ,azarlanıp kaldırıldığı dönemlerdi.Şimdiki gibi duyarsız bir toplum değildi yaşayanlar.
Şehirler arası otobüsleri hatırlıyorum..Sigaranın serbest olduğu koridora da ayakta yolcu alındığı dönemler..O uzun yollar çileye dönerdi..
Öyle işteee gecenin köründe bunları düşündüm ..düşünürken de yazayım dedim..Ek olarak hatırlatmak istediklerimizi paylaşalım lütfen..
Son düzenleme: