- Katılım
- 31 Tem 2006
- Mesajlar
- 3,960
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Benan Kepsutlu'nun, kanaldhaber.com.tr için pornostar Milly D'Abbraccio ile yaptığı röportaj:
Pornoyla siyaset olur mu?
Yanıtını hemen vereyim, evet oluyor… Hem de “POPOMA BENZEYEN YÜZLERE ARTIK YETER!” sloganıyla siyaset yapılıyor. Pornonun siyasete girdiği en çarpıcı örneklerden biri İtalya’da var. İtalya’daki son seçimlerde Sosyalist Parti’den Roma Belediye Başkanlığı’na oynayan Porno Star Milly D'Abbraccio.
D’Abbraccio’nun seçim afişi ilgimi çekmişti.
Şimdi gözünüzde canlandırın. Afişte çıplak bir popo ve üstünde “popoma benzeyen yüzlere artık yeter yazıyor. Üstelik popo da seçimlere katılan D’Abbraccio’nun kendisine ait.
Bu afiş dünya basınında hayli ses getirdi. Yabancı gazeteciler Milly D'Abbraccio ile röportaj yapmak için adeta sıraya girdi. Ama bana söylediği kadarıyla bir iki İtalyan televizyonu haricinde kimseyle konuşmak istemedi.
D'Abbraccio ile önce telefonda konuştum. Söyleşiye ikna oldu. Ve bizi Roma’daki evine davet etti.
Şaşkındım.
Bir porno star “neye” benzer?
Evi nasıl olur?
Özel hayatında nasıl yaşar?
Neden politikaya girmek ister?
Nasıl böyle bir afişle siyaset sahnesine çıkar?
Doğrusu çok merak ediyordum.
Kameraman arkadaşım İsmail Özmeral ile Milly D’Abbraccio’nun evine gittik. Bizi yardımcısı karşıladı. Salona buyur etti. Her yer kırmızıydı. El yapımı İran halıları, yüzyıllık tablolar, oymalı koltuklar.. Evi kısaca çok şıktı.
D'Abbraccio da kırmızılar içinde salona girdi. Güler yüzlü, beklediğimizden çok daha alımlı bir kadın vardı karşımızda.
Kameralara alışkın olduğundan olsa gerek, söyleşi yapacağımız yerin düzenine, ışığa, kamera açısına bile müdahele etti.
Biz söyleşiye başladık, O da konuşurken bile “en seksi” pozlarını vermeye.
“POLİTİKA DAHA YUMUŞAK!”
-Porno starıydınız. Politikaya girmeye nasıl karar verdiniz?
Tamamen tesadüfen gelişti. İnsanların gözünde bambaşka bir imajım vardı. Beni sadece porno star olarak tanıyorlardı.Bir hayal ürünü gibi görüyorlardı. Neden Milly D'Abbraccio daha gerçek olmasın ki dedim. Arkadaşlarım “neden bu yarışın içinde yer almayasın ki?” dediler. Sonra düşündüm. Yaparım ben bu işi dedim. Çok zor bir şey değil, tamam ben de varım dedim. Daha önce seksin, erotizmin, pornografikliğin olduğu daha “sert” bir yarışın içindeydim. Politika ise çok daha “yumuşak”, çok daha kolay..
BERLUSCONI: “VAY BE NE FİKİR AMA!”
-Afişinizi gördüm. Çok ilginçti. Böyle bir afişe kim karar verdi?
Bu Richardos Chichi’nin, eski bir arkadaşımın fikriydi. Sevimli, hoş bir şey yapmak gerekir dedi. Peki nasıl olacak diye düşündük. Sonra ben ilanların üstüne bir popo koyalım ve de üstüne “popoma benzeyen yüzlere artık yeter” yazalım dedim. Afişi hazırlarken çok güldüm. Acayip eğlendik. Böyle kaçık şeyler hoşuma gidiyor.
-Berlusconi bu afişi görünce ne dedi?
Direk olarak bana bir şey demedi ama eminim görünce kahkaha atmıştır. Çünkü televizyon programlarında da her zaman buna benzer şakalar yapar. Görünce de eminim ki “vay be ne fikir ama!” demiştir. İtalyanlar aslında bu kadar genişler ama dışarıdan çok ciddi görünürler. Ciddi görünmenin gerekli olduğunu düşünürler. İtalya’da işler bu şekilde yürüyor. İnsanlar gayet ciddi görünürler ama madalyonun öteki yüzünde her türlü çılgınlığı yaparlar. Bence böyle olmamalı. Önümüz de arkamız da aynı olmalı.
“ERKEKLER DAHA FAZLA OY VERDİ”
-Size kim daha fazla oy verdi? Erkekler mi, kadınlar mı?
Bence erkekler. Ama kadınlar eğer kampanya konuşmalarımı dinledilerse onlar için neler düşündüğümü daha iyi anlamışlardır. Aslında kadınlardan oy almak daha zor. Ama beni dinlediklerinde kafalarındaki soru işaretleri ve korkuları gitti sanıyorum. Çünkü kadınlar genelde başka kadınlara karşı korku beslerler. Aralarında sürekli bir kıskançlık ve rekabet vardır. İşte yanlış burada. O zaman erkekler karşımızda daha güçlü dururlar. Oysa kadınlar bir araya gelse, birlik olsa erkeklere karşı çok daha güçlü oluruz.
-Seçim kampanyalarında seçmenler sizi yakından görünce nasıl tepki verdi?
Onlar beni şu ana kadar hep bir star olarak gördüler. Onların erotik dünyasında hep bir yerim vardı. Bir seks sembolüyüm onlar için. Bu kadın gerçek değildir diye düşünüyorlardı. Mesela Marlyn More gibi düşünün. Gerçek olamayacağı düşünülen bir kadın. Ama beni ne zaman ki seçimlerde gördüler, işte o zaman “Aman tanrım. Nasıl olur? Tıpkı bizim gibi eti var, kemiği var dediler”
KADINLAR VE ROMA
-Eğer kazansaydınız ilk ne yapardınız?
İtalya’da çok az kadın yönetici var. Hemen hemen hepsi olaylara sadece seyirci gibiler. İtalya’daki durum tabii ki Afganistan’daki gibi değil ama çok da iyi değl. erkekler hala kadınlara yeterince saygı duymuyor. Kadınlar sanki onların hizmetkarları ya da onların boyunda gibi yaşıyorlar. Onları çalışmaya tevik etmek ve kadınların bu sorununu çözmek istedim. Roma için istediğim bir diğer şey, burayı aşk şehri yapmaktı. Amsterdam gibi falan olmalı. Daha özgür, biraz seksi..
YA TÜRKİYE’NİN POLİTİKASI?
-Türkiye’nin politikası için neler diyeceksiniz?
Aaaaaa… Türkiye politikası mı? Türkiye’yi çok iyi bilmiyorum. Sadece turist olarak gelmiştim ama beni Türklerle ilgili başka şeyler ilgilendirebilir. Mesela Türkiye’de en zengin kim? Eğer Türkiye’de çok zengin biri varsa, çok, çok, çok zengin, bir milyarder mesela..evli olmayan biri. Benim hala sevgilim yok. Ben buradayım..
Milly D'Abbraccio orada, İtalya’da. Roma Belediye Başkanlığı seçimlerini sağın ezici çoğunluğuyla kaybetti. Şimdiden bir dahaki seçimlere hazırlanıyor, yine dikkat çeken bir afişin dizaynını planlıyor.
Benan KEPSUTLU / kanaldhaber.com.tr
Pornoyla siyaset olur mu?
Yanıtını hemen vereyim, evet oluyor… Hem de “POPOMA BENZEYEN YÜZLERE ARTIK YETER!” sloganıyla siyaset yapılıyor. Pornonun siyasete girdiği en çarpıcı örneklerden biri İtalya’da var. İtalya’daki son seçimlerde Sosyalist Parti’den Roma Belediye Başkanlığı’na oynayan Porno Star Milly D'Abbraccio.
D’Abbraccio’nun seçim afişi ilgimi çekmişti.
Şimdi gözünüzde canlandırın. Afişte çıplak bir popo ve üstünde “popoma benzeyen yüzlere artık yeter yazıyor. Üstelik popo da seçimlere katılan D’Abbraccio’nun kendisine ait.
Bu afiş dünya basınında hayli ses getirdi. Yabancı gazeteciler Milly D'Abbraccio ile röportaj yapmak için adeta sıraya girdi. Ama bana söylediği kadarıyla bir iki İtalyan televizyonu haricinde kimseyle konuşmak istemedi.
D'Abbraccio ile önce telefonda konuştum. Söyleşiye ikna oldu. Ve bizi Roma’daki evine davet etti.
Şaşkındım.
Bir porno star “neye” benzer?
Evi nasıl olur?
Özel hayatında nasıl yaşar?
Neden politikaya girmek ister?
Nasıl böyle bir afişle siyaset sahnesine çıkar?
Doğrusu çok merak ediyordum.
Kameraman arkadaşım İsmail Özmeral ile Milly D’Abbraccio’nun evine gittik. Bizi yardımcısı karşıladı. Salona buyur etti. Her yer kırmızıydı. El yapımı İran halıları, yüzyıllık tablolar, oymalı koltuklar.. Evi kısaca çok şıktı.
D'Abbraccio da kırmızılar içinde salona girdi. Güler yüzlü, beklediğimizden çok daha alımlı bir kadın vardı karşımızda.
Kameralara alışkın olduğundan olsa gerek, söyleşi yapacağımız yerin düzenine, ışığa, kamera açısına bile müdahele etti.
Biz söyleşiye başladık, O da konuşurken bile “en seksi” pozlarını vermeye.
“POLİTİKA DAHA YUMUŞAK!”
-Porno starıydınız. Politikaya girmeye nasıl karar verdiniz?
Tamamen tesadüfen gelişti. İnsanların gözünde bambaşka bir imajım vardı. Beni sadece porno star olarak tanıyorlardı.Bir hayal ürünü gibi görüyorlardı. Neden Milly D'Abbraccio daha gerçek olmasın ki dedim. Arkadaşlarım “neden bu yarışın içinde yer almayasın ki?” dediler. Sonra düşündüm. Yaparım ben bu işi dedim. Çok zor bir şey değil, tamam ben de varım dedim. Daha önce seksin, erotizmin, pornografikliğin olduğu daha “sert” bir yarışın içindeydim. Politika ise çok daha “yumuşak”, çok daha kolay..
BERLUSCONI: “VAY BE NE FİKİR AMA!”
-Afişinizi gördüm. Çok ilginçti. Böyle bir afişe kim karar verdi?
Bu Richardos Chichi’nin, eski bir arkadaşımın fikriydi. Sevimli, hoş bir şey yapmak gerekir dedi. Peki nasıl olacak diye düşündük. Sonra ben ilanların üstüne bir popo koyalım ve de üstüne “popoma benzeyen yüzlere artık yeter” yazalım dedim. Afişi hazırlarken çok güldüm. Acayip eğlendik. Böyle kaçık şeyler hoşuma gidiyor.
-Berlusconi bu afişi görünce ne dedi?
Direk olarak bana bir şey demedi ama eminim görünce kahkaha atmıştır. Çünkü televizyon programlarında da her zaman buna benzer şakalar yapar. Görünce de eminim ki “vay be ne fikir ama!” demiştir. İtalyanlar aslında bu kadar genişler ama dışarıdan çok ciddi görünürler. Ciddi görünmenin gerekli olduğunu düşünürler. İtalya’da işler bu şekilde yürüyor. İnsanlar gayet ciddi görünürler ama madalyonun öteki yüzünde her türlü çılgınlığı yaparlar. Bence böyle olmamalı. Önümüz de arkamız da aynı olmalı.
“ERKEKLER DAHA FAZLA OY VERDİ”
-Size kim daha fazla oy verdi? Erkekler mi, kadınlar mı?
Bence erkekler. Ama kadınlar eğer kampanya konuşmalarımı dinledilerse onlar için neler düşündüğümü daha iyi anlamışlardır. Aslında kadınlardan oy almak daha zor. Ama beni dinlediklerinde kafalarındaki soru işaretleri ve korkuları gitti sanıyorum. Çünkü kadınlar genelde başka kadınlara karşı korku beslerler. Aralarında sürekli bir kıskançlık ve rekabet vardır. İşte yanlış burada. O zaman erkekler karşımızda daha güçlü dururlar. Oysa kadınlar bir araya gelse, birlik olsa erkeklere karşı çok daha güçlü oluruz.
-Seçim kampanyalarında seçmenler sizi yakından görünce nasıl tepki verdi?
Onlar beni şu ana kadar hep bir star olarak gördüler. Onların erotik dünyasında hep bir yerim vardı. Bir seks sembolüyüm onlar için. Bu kadın gerçek değildir diye düşünüyorlardı. Mesela Marlyn More gibi düşünün. Gerçek olamayacağı düşünülen bir kadın. Ama beni ne zaman ki seçimlerde gördüler, işte o zaman “Aman tanrım. Nasıl olur? Tıpkı bizim gibi eti var, kemiği var dediler”
KADINLAR VE ROMA
-Eğer kazansaydınız ilk ne yapardınız?
İtalya’da çok az kadın yönetici var. Hemen hemen hepsi olaylara sadece seyirci gibiler. İtalya’daki durum tabii ki Afganistan’daki gibi değil ama çok da iyi değl. erkekler hala kadınlara yeterince saygı duymuyor. Kadınlar sanki onların hizmetkarları ya da onların boyunda gibi yaşıyorlar. Onları çalışmaya tevik etmek ve kadınların bu sorununu çözmek istedim. Roma için istediğim bir diğer şey, burayı aşk şehri yapmaktı. Amsterdam gibi falan olmalı. Daha özgür, biraz seksi..
YA TÜRKİYE’NİN POLİTİKASI?
-Türkiye’nin politikası için neler diyeceksiniz?
Aaaaaa… Türkiye politikası mı? Türkiye’yi çok iyi bilmiyorum. Sadece turist olarak gelmiştim ama beni Türklerle ilgili başka şeyler ilgilendirebilir. Mesela Türkiye’de en zengin kim? Eğer Türkiye’de çok zengin biri varsa, çok, çok, çok zengin, bir milyarder mesela..evli olmayan biri. Benim hala sevgilim yok. Ben buradayım..
Milly D'Abbraccio orada, İtalya’da. Roma Belediye Başkanlığı seçimlerini sağın ezici çoğunluğuyla kaybetti. Şimdiden bir dahaki seçimlere hazırlanıyor, yine dikkat çeken bir afişin dizaynını planlıyor.
Benan KEPSUTLU / kanaldhaber.com.tr
