Öğretmen İçin...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan kaderaniz
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Açıkçası sendikaya üye olmayı düşünmüyordum... 4 yıldır da hiç bir sendika beni üye yapmayı başaramamıştı... Dün itibarı ile "Eğitim-İş" üyelik formunu doldurdum teslim edicem hafta içi...
Afyonda müfettişler yaz tatilinde seminer yapamazlar yasanın değişmesi lazım dediler, anca 8 Haziran sonrası 30 Hazirana kadar veya 1 eylülden sonra okullar açılana kadar verilir yeni sistem müfredat vs. ile ilgili şeyler dediler...

Hayırlı olsun.

Şöyle bir haber okudum:

http://www.memurlar.net/haber/225511/

Normal seminer dönemine mi hazırlık yoksa yaz tatiline mi bilemiyorum...
 
sütler geldi bugün... dağıttık bakalım bilerek okul dağılırken dağıttım içirdim eve gönderdim, bir sıkıntı olursa ailesi direk şahit olsun diye :)
Aileler soruyor ücretsiz mi sütler diye... ücretsiz diyince iyi içsin o zaman diyorlar...
bedava mezar bulsalar yatacaklar içine o derece...
 
Ücretsiz olur mu Hocam?

Her birinin 53 kuruşa mal edildiği söyleseydin ya! :)

Yılmaz Özdil döktürmüş yine:

Psikolojik sütlaç

Çocuklar süte “bayıldı...”


Serumla ayılttılar.


Aşırı doz’dan diyen var.
Sanırsın damardan bastılar.


Halbuki...



İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2005’ten beri, yedi senedir aralıksız, her gün, 207 bin öğrenciye süt içiriyor. Henüz psikolojisi bozulan görülmedi. Doğuştan “psikopat” demek ki bizim oralı çocuklar!


Peki, orda nasıl öyle oluyor da, burda niye böyle oluyor derseniz?


Bu iş kömür dağıtmaya benzemez.



Hükümet, okullara beş günlük sütü toptan veriyor, depola, gün gün dağıt diyor. Süt bu, gazoz değil, bozulur. Sınıf kadar buzdolabı yapsan, gene yetmez. Nerede koruyacaksın?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt Kooperatifi’yle çalışıyor. Kooperatif’in ortakları, o gün sağıyor, o gün dolduruyor, klimalı araçları var, her sabah saat 4’te yola çıkıyor, 246 okulu tek tek dolaşıyor, gazete dağıtır gibi, öğretmenlere teslim edilmesiyle, çocukların sütü içmesi bir oluyor. Taptaze.


Hükümet, uzun ömürlü süt dağıtıyor. İyi korunursa, altı ay bile dayanıyor ama, raf ömrünü uzatmak için kullanılan yöntemler tartışılıyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, annelerin tercihi olan, günlük üretilen ve günlük tüketilen “pastörize” süt dağıtıyor. Daha az işlemden geçirildiği için, besleyici açıdan çok daha faydalı olduğu biliniyor.


Hükümet, güya uzun ömürlü süt dağıttı ama, belli ki soğuk zincir kopmuş, bismillah, daha ilk günden binlerce çocuk hastanelik oldu.


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin soğuk zincir’i yedi senedir buz gibi.


Bakanlar Kurulu kararında açıkça görüldüğü üzre, üretim fazlasının değerlendirilmesi amaçlanıyor. Oysa, fazlasını çocuğa verelim demek, yemek arttı, dökmeyelim de, köpeğe verelim demek gibi bi şeydir.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt Kooperatifi aracılığıyla “sözleşmeli üretim” yaptırıyor. Kim, ne kadar üretecek, parasını ne zaman alacak, hesabını kitabını taaa en başından biliyor, elde kalmıyor.


Hükümet, sanayiciden alıyor. Sanayici elbette canımız ciğerimiz ama, üretici üvey evlat mı? Sanayicinin cebine doldurulan paranın, anca “harçlık” kadar bölümü üreticinin cebine kalıyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, kooperatif’ten, yani direkt üreticiden alıyor, aracı yok, komisyon yok. Ödenen paranın tamamı üreticinin cebine giriyor. Aportta bekleyen tüccarın kucağına oturmuyor.


Tarım Bakanı’nın mebus olduğu Diyarbakır’da bile çocuklar zehirlendi, dünyaya film olduk.
Tire Süt Kooperatifi’nin uygulamaları, Birleşmiş Milletler tarafından “dünyanın en iyi kalkınma modeli” seçildi. (İneğin kaç memesi olduğunu bilmeyen yalaka tipler, tarım uzmanıyım diye ortalıkta gezinirken... Tekelleşme karşıtı, üretici odaklı projeleriyle “dünyanın en başarılısı” seçilen Tire Kooperatifi’nin Başkanı Mahmut Eskiyörük’e, merak edip, bu işi nasıl başardın diye soran bile olmadı.) (Bakın iddia ediyorum, adam gibi adam Mahmut Eskiyörük’ü Tarım Bakanı yap, bu memleket en geç beş sene içinde, yeniden “kendi kendine yeten yedi ülkeden biri” olmazsa, Tire’ye gider anırırım.)


Ve, şimdi sıkı durun!


Hakkında 400 sene hapis cezası istenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’in çocuklarına, her gün, 200 mililitre sütü kaç liraya satın alıp, içiriyor?
37 kuruş.



Hükümet, aynı İzmir’de, aynı çocuklara, aynı inekten, aynı miktarda sütü, kaç liraya içiriyor?
53 kuruş!


Kalkınma modeli, 37 kuruş.



Psikoloji modeli, 53 kuruş.


Çarp canım kardeşim aradaki “aşırı doz”u ülkenin geneliyle... Süt’ten çıkmış “ak” kaşığı bulursun.
 
okudum, paylaştım facebook'tan :D fişlememişlerdir umarım beni :D
 
"Hiç ummadığımız bir şiir, günü gelince bizim için söylenmiş izlenimini verir; çünkü şiir eskimez, durur bir yerde, okurunu bekler.Bekler ve bir gün bulur onu.Dahası, en kötü, en sığ, en basit bir şiirden bile bir gün başka bir anlam, başka bir güzellik fışkırabilir.Bu nedenle, ………………."
Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?
A) iyi şiir her okuyucuda aynı duyguları, aynı çağrışımları uyandırabilmelidir.
B) pek çok şiir kitabı ancak şairlerinin ölümünden sonra değer kazanmıştır.
C) eleştirmenler, okuyacakları şiir kitabını seçmede okurlara yol göstermelidirler.
D) şiir değerlendirmelerinde olumsuz ve kesin yargılardan olabildiğince kaçınmak gerekir.
Doğru cevap hangisidir?
 
D şıkkı

bu arada bıyıklılara noldu :)
 
D şıkkı

bu arada bıyıklılara noldu :)

Teşekkür...

Bıyıklılar konusunda imzadan söz ediyorsanız... :)

1. Sıkıldım. Ana neden bu!

2. Tırstım. Yardımcı neden de bu!

:D

Konuyu çok deşmeyeyim yine rahat duramayıp yazacağım. ;)
 
maymun ettiler öğretmeni,memuru şeref......ler
 
Geri
Üst