- Katılım
- 7 Kas 2006
- Mesajlar
- 555
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 47
Mercedes Sprinter ile Volkswagen Crafter logo dışında herşeyiyle aynı araçlar. Hatta şöyle diyebilirim: VW Crafter ı Düsseldorf taki Sprinter fabrikasında ürettiriyor. Sadece logolar farklı basılıyor. Nerden mi biliyorum; dayım o fabrikada çalışıyor. Mercedes fabrikasından VW araçları çıkıyor. Bunun sebebi basit. Bir modelden kazanılacak parayı belirleyen ilk etmen o modelin tasarım ve üretim bandının ilk kurulum maliyetlerinin çıkarılmasıdır. Buna Kendini kurtarma noktası (Breakeven) denir. Mercedes-Benz ticarilerde yıllık 300.000 kapasiteli bir fabrikaya sahip Düsseldorf ta. Ancak buraya yapılan son yatırımlarla fabrikanın kapasitesi daha da artırıldı. Mesela dünyanın en büyük daldırma boya havuzunu kuruyorlar şu anda. Bu durumda adamın buraya yaptığı sabit masrafları çıkarması için daha yüksek adet satması lazım. (ya da fiyata zam yapacak, ama ticaride maalesef ucuz mal daha hızlı satıyor) Bu yüzden VW ile bir anlaşma yaptılar ve Mercedes VW ye fason üretim yapmaya başladı.
Bu anlaşmalar otomobil dünyasında son 10 yıldır çokça yapılıyor. Otomobil üretimini elinde bulunduran 5 büyük dev holding kendi markaları arasında bu tip anlaşmalarla üretim maliyetlerini daha da düşürüyor, ve yavaş ama emin adımlarla komunizm dönemindekine benzer bir döneme gidiyoruz. Böyle giderse bütün markalar birleşip aynı kasaları üretmeye başlayacak (nasılsa rakip yok) ondan sonra Henry Ford'un bir zamanlar söylediği sözü yeniden söyleyecekler:
"Our customers have the right to choose the color as long as it is black" TÜrkçe meali: "Müşterilerimiz, beğendikleri renk siyah olduğu sürece renk seçme hakkına sahiptir" Bu laf HEnry Ford tarafından bir gazetecinin sorduğu "araçlarınız neden tek renk siyah olarak üretiliyor? Bu durum tüketicilerin seçme özgürlüğüne aykırı değil mi?" soru üzerine edilmiştir.
Pejo servisinde ducato, fiat servisinde pejo görmeye alışın arkadaşlar. Emperyalizm denilen sistem özgürlük değil maliyet esası üzerine kuruludur. Maliyetleri aşağı çekip daha çok kar etmek gerekirse tüketicinin tüm seçme hakları elinden alınır.
Bu anlaşmalar otomobil dünyasında son 10 yıldır çokça yapılıyor. Otomobil üretimini elinde bulunduran 5 büyük dev holding kendi markaları arasında bu tip anlaşmalarla üretim maliyetlerini daha da düşürüyor, ve yavaş ama emin adımlarla komunizm dönemindekine benzer bir döneme gidiyoruz. Böyle giderse bütün markalar birleşip aynı kasaları üretmeye başlayacak (nasılsa rakip yok) ondan sonra Henry Ford'un bir zamanlar söylediği sözü yeniden söyleyecekler:
"Our customers have the right to choose the color as long as it is black" TÜrkçe meali: "Müşterilerimiz, beğendikleri renk siyah olduğu sürece renk seçme hakkına sahiptir" Bu laf HEnry Ford tarafından bir gazetecinin sorduğu "araçlarınız neden tek renk siyah olarak üretiliyor? Bu durum tüketicilerin seçme özgürlüğüne aykırı değil mi?" soru üzerine edilmiştir.
Pejo servisinde ducato, fiat servisinde pejo görmeye alışın arkadaşlar. Emperyalizm denilen sistem özgürlük değil maliyet esası üzerine kuruludur. Maliyetleri aşağı çekip daha çok kar etmek gerekirse tüketicinin tüm seçme hakları elinden alınır.