Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde hafta sonları görev alıyorum zaman zaman danışman olarak..Belediye iktidar partisine ait..Sadece 4 tane tozlanmaya ayrılan 2.0 TDI DSG li passat makam aracı var..Siyah renkli..Geçen gün, şahit oldum adam sunroofunu açmayı bilmiyor,bana soruyor..Adam daha arabanın sağını solunu bilmiyor altına 105 milyarlık makam aracı çektirmiş..Böyle bir zihniyet de var Türkiye'de..
Yine geçen sene yazın aracı bakıma götürdüğümde,bmw 530d 2006 model gurbetçi gelmiş isviçre fribourg tan,onunla sohbet ettik biraz.. Aracının klima hortumu patlamış gelirken, onu yaptırıyordu..Sohbet araçların fiyatlarına geldi..Orada bu bmwlerin Türkiye parasıyla yaklaşık 12-15 milyar olduğunu söyledi..Şaşırdığımı belli ettikten sonra ben söylemeden burada 6-7 katına satılıyor bu araçlar değil mi diye bana sordu..Evet, doğru söylediğiniz dedim..Biz en ufak parçasını bile kaç yüz tl ye dışarıdan getirtiyoruz bu araçlar bu parçalar da burada o kadar ucuza satılsa ne düşünürsünüz siz diye sordum..Bu arabalara aslında isviçrede çöpçüler, manavlar biniyor..Burada böyle satılsa bmw fabrikalarını kapatır dedi..Türk halkı ne anlar bmw den dedi..
İşte yukarıda da verdiğim örnek gibi; biz daha ayağımıza giyecek ayakkabımız yokken krediyle otomobil alırsak,şerit takip asistanlı,yorgunluk uyarıcılı araca binsek ne yazar?Ama havasını atmakta üstümüze yok...Sinyali, dikiz aynasını bile kullanmayan,sislerin her türlüsünü açmasını bilip de kısalarını açmaktan aciz insanlar varken bu kazaların bitmesini beklemek çok uzak..