- Katılım
- 11 Kas 2008
- Mesajlar
- 2,719
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Herkes kendince fikirlerini beyan etmiş ancak teknik olarak atlanılmış bazı konular var bence;
-Merkezi ısıtmanın avantajı homojen olarak ısının yayılmasını sağlamasıdır. Yani kombili evlerde keonomik olsun diye sadece 2 odayı yakıp sobalı evde oturur gibi yaşandığında alttaki ve üstteki gereğinden fazla gaz harcayacaktır.
-Üstelik binanın ortak kullanım alanlarıda çok soğuk olduğu için don tehlikesinin yanı sıra evlerinde gereğinden erken soğumasına neden olacaktır.
-Kombili sistemlerde ekonomi sağlamak yada başka amaçlarla yapılan yanlış uygulamalar (örneğin hermetik kullanılması gereken yerde şönt bacaya bağlantı yapmak) hem o dairede yaşayan hemde tüm binada yaşayanların hayatının sona ermesine neden olabilir. merkezide bu risk çok daha azdır.
-Merkezi ısıtma sisteminde binanın tesisatının doğru projelendirilmesi ve bu projeye uygun yapılması şarttır. Söz konusu tesisat doğru yapılmazsa bir cephe ısıdan cam açarken diğer cepheler titreyerek oturmak zorunda kalabilirler. Buda aidat ödemelerinde haksızlığa neden olacaktır. Örneğin kuzey cephedeki bir dairenin petek/kalori hesabı ile güney cephedeki bir dairenin petek/kalori hesapları farklıdır. Fakat her nedense bizim ülkemizdeki binalarda her evdeki petek sayısı eşittir (genelde). ısı farklarına rağmen aidatlarda eşittir. Bu haksızlığın önüne geçmek için yeni birtakım sistemler üretilmiştir.Bu cihazların genel ismi kalorimetredir. Her peteğe birtane takılarak o petekten ne kadar ısı verimi alındığını ölçmekte ve bu değerleri; isterseniz wireless isterseniz kablolu olarak bir merkezde toplayabilmektesiniz. Burdaki amaç çok ısınan evdeki sakinlerin vanalarını kısmalarını sağmak ve (dolaylı olarak) daha az aidat ödemeye teşvik ederek binayı ekonomik kullandırmaktır. Fakat bu sisteminde bazı dezavantajları var; kalorimetrenin verdiği değerleri yönetimin yada apt görevlisinin okuma şansı yok. bunun için sistemi kuran firmaya gebe kalıyorsunuz. tıpkı elektrik faturası okur gibi birisi gelip okuyup bunları faturalandırıyor. ve sırf bu işlem için daire başı 1,5 TL alıyorlar. Ayrıca bu sistemin kurulması için termostatik vanalar ve cihazın kendisiyle birlikte bir daireye kurulum maliyeti yaklaşık 750 TL civarında. En büyük riskide evdeki cihazı sakinin sökü ben bunu hep kapalı tuttum gibi bir yalan uydurması olacaktır. bunu anlamanında hiç bir yolu yoktur. İşte en büyük sıkıntı bu noktada çıkacaktır. Örneğin bir 40 daireli bir apartmanda daire başı düşen ısıtma ortalama 8 m3 dür. 8x40=320 m3 eder. Doğalgazın m3 ü 0,73 TL. 320x0,73=233,60x30=7.008,00 TL./40=175,20 TL aylık daire başına düşen ısıtma gideri çıkar. peki bazı uyanıklar bu sistemden kaytarırsa ozaman aradaki farkı kim ödeyecek??? (Yani 320 m3 harcamışsınız ama elinizdeki verilere göre 250 m3 parası çıkıyor
buna ilave olarak bina kolonlarının harcadığı kalorininde hesaplarının bu sisteme ilave ettiğinizde fark baya bir açılacaktır.)bunun cevabını kimse veremiyor
*Bence hükümet merkezi ısıtmayı dayatmak yerine öncelikle şartnamelere uygun ve yaşanan coğrafyanın iklim koşullarına göre mantolamayı mecbur tutmalı. daha inşaat halindeyken binalar ısı ve ses izalasyonuna kavuşturulmalı. zaten müteahhitler yeteri kadar kazanıyor onları çok üzecek bir maliyet oluşturmayacaktır. hatta bu zamanla avantaja bile dönüşecektir.
-İyi izole edilmiş bir binada ister kombiyle ister merkezi sistemle ısının veya soğutun %40 ekonomi sağlanır. Ülkemizdeki binaların çoğu harap halde. hatta geriye dönük olanlara dahi devlet yardım elini uzatıp daha uygun kredilerle bu izalasyon olayına teşvik etmelidir.
Biraz fazla uzattım ama konu zaten uzayıp gidiyor. avantaj ve dezavantajlarını iyi hesaplayarak yasalar çıkarmak lazım. Devlet kendi görevlerini başkalarının üzerine yıkarak sorumluluktan kaçmamalıdır.İzolasyon şart.Başka türlü bu alanda ekonomi sağlanması söylendiği gibi abartılı rakamlara asla ulaşmaz.
-Merkezi ısıtmanın avantajı homojen olarak ısının yayılmasını sağlamasıdır. Yani kombili evlerde keonomik olsun diye sadece 2 odayı yakıp sobalı evde oturur gibi yaşandığında alttaki ve üstteki gereğinden fazla gaz harcayacaktır.
-Üstelik binanın ortak kullanım alanlarıda çok soğuk olduğu için don tehlikesinin yanı sıra evlerinde gereğinden erken soğumasına neden olacaktır.
-Kombili sistemlerde ekonomi sağlamak yada başka amaçlarla yapılan yanlış uygulamalar (örneğin hermetik kullanılması gereken yerde şönt bacaya bağlantı yapmak) hem o dairede yaşayan hemde tüm binada yaşayanların hayatının sona ermesine neden olabilir. merkezide bu risk çok daha azdır.
-Merkezi ısıtma sisteminde binanın tesisatının doğru projelendirilmesi ve bu projeye uygun yapılması şarttır. Söz konusu tesisat doğru yapılmazsa bir cephe ısıdan cam açarken diğer cepheler titreyerek oturmak zorunda kalabilirler. Buda aidat ödemelerinde haksızlığa neden olacaktır. Örneğin kuzey cephedeki bir dairenin petek/kalori hesabı ile güney cephedeki bir dairenin petek/kalori hesapları farklıdır. Fakat her nedense bizim ülkemizdeki binalarda her evdeki petek sayısı eşittir (genelde). ısı farklarına rağmen aidatlarda eşittir. Bu haksızlığın önüne geçmek için yeni birtakım sistemler üretilmiştir.Bu cihazların genel ismi kalorimetredir. Her peteğe birtane takılarak o petekten ne kadar ısı verimi alındığını ölçmekte ve bu değerleri; isterseniz wireless isterseniz kablolu olarak bir merkezde toplayabilmektesiniz. Burdaki amaç çok ısınan evdeki sakinlerin vanalarını kısmalarını sağmak ve (dolaylı olarak) daha az aidat ödemeye teşvik ederek binayı ekonomik kullandırmaktır. Fakat bu sisteminde bazı dezavantajları var; kalorimetrenin verdiği değerleri yönetimin yada apt görevlisinin okuma şansı yok. bunun için sistemi kuran firmaya gebe kalıyorsunuz. tıpkı elektrik faturası okur gibi birisi gelip okuyup bunları faturalandırıyor. ve sırf bu işlem için daire başı 1,5 TL alıyorlar. Ayrıca bu sistemin kurulması için termostatik vanalar ve cihazın kendisiyle birlikte bir daireye kurulum maliyeti yaklaşık 750 TL civarında. En büyük riskide evdeki cihazı sakinin sökü ben bunu hep kapalı tuttum gibi bir yalan uydurması olacaktır. bunu anlamanında hiç bir yolu yoktur. İşte en büyük sıkıntı bu noktada çıkacaktır. Örneğin bir 40 daireli bir apartmanda daire başı düşen ısıtma ortalama 8 m3 dür. 8x40=320 m3 eder. Doğalgazın m3 ü 0,73 TL. 320x0,73=233,60x30=7.008,00 TL./40=175,20 TL aylık daire başına düşen ısıtma gideri çıkar. peki bazı uyanıklar bu sistemden kaytarırsa ozaman aradaki farkı kim ödeyecek??? (Yani 320 m3 harcamışsınız ama elinizdeki verilere göre 250 m3 parası çıkıyor


*Bence hükümet merkezi ısıtmayı dayatmak yerine öncelikle şartnamelere uygun ve yaşanan coğrafyanın iklim koşullarına göre mantolamayı mecbur tutmalı. daha inşaat halindeyken binalar ısı ve ses izalasyonuna kavuşturulmalı. zaten müteahhitler yeteri kadar kazanıyor onları çok üzecek bir maliyet oluşturmayacaktır. hatta bu zamanla avantaja bile dönüşecektir.
-İyi izole edilmiş bir binada ister kombiyle ister merkezi sistemle ısının veya soğutun %40 ekonomi sağlanır. Ülkemizdeki binaların çoğu harap halde. hatta geriye dönük olanlara dahi devlet yardım elini uzatıp daha uygun kredilerle bu izalasyon olayına teşvik etmelidir.
Biraz fazla uzattım ama konu zaten uzayıp gidiyor. avantaj ve dezavantajlarını iyi hesaplayarak yasalar çıkarmak lazım. Devlet kendi görevlerini başkalarının üzerine yıkarak sorumluluktan kaçmamalıdır.İzolasyon şart.Başka türlü bu alanda ekonomi sağlanması söylendiği gibi abartılı rakamlara asla ulaşmaz.
Son düzenleme: