- Katılım
- 19 Ara 2007
- Mesajlar
- 20,554
- Tepkime puanı
- 273
- Puanları
- 83
Yıllar evvel bir galeriden araba almaya kalktık. Laf arasında galericinin yakın bir akrabası babamın çocukluk arkadaşı çıktı. Arabanın sahibinin bir subay olduğunu (ilk sahibi), aracın çok temiz (70.000 km de, darbesiz, boyasız) olduğundan bahsetti. Ben ve abim aracın komple boyalı olduğunu söyleyince adam resmen çıldırdı, anasının bacısının üzerine yemin etti, bu durum karşısında biz de babamdan tatlı bir fırça yedik. Bir miktar kapora verip aracı aldık (kurban bayramı arifesinde aracı almıştık, resmi daireler tatil olduğu için satış işlemi yapılamadı) Sigorta şirketinin bölge müdürlüğünde çalışan abim henüz emekli olmamıştı, bir iki girişimden sonra aracın %70 den fazla hasarlı bir kaza geçirdiğini, bu yüzden perte çıkarıldığını öğrendik. İş yerimdeki arkadaşlardan birisi aracın eski sahibinin lojman komşusu olduğunu söyledi, daha sonra yetkili servis müdürü olan arkadaşımı arayıp aracın servis kayıtlarının olup olmadığı sordum, aracın en son servise giriş tarihini ve km.sini (180.000 km.de) verdi. Bayram tatili sonucu galeride soluğu aldık, araçla ilgili bilgileri adama söyledik önce inkar etti, durumu belgelerle ispat etme şansımız var deyince kaporamızı iade etti. Biz bu arada bayram tatili boyunca aracı kullandık, buna karşılık adama para teklif ettik önce kabul etmedi ama giderken masasının üzerine bir miktar para bıraktık ona da ses çıkarmadı. Bu olayda en fazla mağdur olan adamın hiç günahsız anası ile bacısı oldu
.
