- Katılım
- 8 Mar 2007
- Mesajlar
- 1,457
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
Mevta olup cehenneme giden bir adam hakkındadır bu öykü.
Melek bu adamı nefis
yemek kokuları gelen bir odaya götürür. Odanın ortasında büyük bir tencere
ve çevresinde oturan insanlar vardır. Bu çok zayıf, bir deri bir kemik
kalmış insanlar acıyla inlemektedir. Cehenneme yeni gelen bu adam tencerenin
çevresindeki insanların ellerinde kepçeye benzer, uzun saplı
kaşıklar görür. kaşıklar ellerine bağlıdır. Kasığı tencereye
daldırabilmekte ama hiçbir şey yiyememektedirler çünkü kasıkların sapı o
kadar uzundur ki, ellerindeki kaşıkları bir türlü ağızlarına
götürememektedirler...
Lütfen der adam 'bana bir de cenneti gösterir misin?
Elbette der melek; ''Sonsuzlukta birkaç dakikanın ne önemi var'' der ve
onu cennete götürür.
>
Adam cennete girince hem çok şaşırır hem de kafası karışır. Gördüğü
manzaranın cehennemdekinden hiçbir farkı yoktur. Yalnızca insanlar mutlu ve
sağlıklıdır, kahkahalarla gülmektedirler.
'Anlayamadım der. Herşey aynı, herkesin ellerine bağlı uzun saplı kaşıklar
var ve hepsi de bir tencerenin çevresinde oturuyorlar. Farklı olan nedir?
Neden burası cennet ''Melek adamın sorusunu yanıtlamaz. Tam çıkarken, adam
başını bir kez daha çevirir ve olan biteni anlar. Herkes ellerindeki uzun
saplı kaşıklarla birbirlerini beslemektedir.....!
Sonuç olarak, ''Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve hepimizin bir başkasına
gereksinimi var..! Hepimiz birbirimizin tek kanatlı meleğiyiz. Uçabilmemiz
için kucaklaşmamız gerekir''
Melek bu adamı nefis
yemek kokuları gelen bir odaya götürür. Odanın ortasında büyük bir tencere
ve çevresinde oturan insanlar vardır. Bu çok zayıf, bir deri bir kemik
kalmış insanlar acıyla inlemektedir. Cehenneme yeni gelen bu adam tencerenin
çevresindeki insanların ellerinde kepçeye benzer, uzun saplı
kaşıklar görür. kaşıklar ellerine bağlıdır. Kasığı tencereye
daldırabilmekte ama hiçbir şey yiyememektedirler çünkü kasıkların sapı o
kadar uzundur ki, ellerindeki kaşıkları bir türlü ağızlarına
götürememektedirler...
Lütfen der adam 'bana bir de cenneti gösterir misin?
Elbette der melek; ''Sonsuzlukta birkaç dakikanın ne önemi var'' der ve
onu cennete götürür.
>
Adam cennete girince hem çok şaşırır hem de kafası karışır. Gördüğü
manzaranın cehennemdekinden hiçbir farkı yoktur. Yalnızca insanlar mutlu ve
sağlıklıdır, kahkahalarla gülmektedirler.
'Anlayamadım der. Herşey aynı, herkesin ellerine bağlı uzun saplı kaşıklar
var ve hepsi de bir tencerenin çevresinde oturuyorlar. Farklı olan nedir?
Neden burası cennet ''Melek adamın sorusunu yanıtlamaz. Tam çıkarken, adam
başını bir kez daha çevirir ve olan biteni anlar. Herkes ellerindeki uzun
saplı kaşıklarla birbirlerini beslemektedir.....!

Sonuç olarak, ''Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve hepimizin bir başkasına
gereksinimi var..! Hepimiz birbirimizin tek kanatlı meleğiyiz. Uçabilmemiz
için kucaklaşmamız gerekir''