hangi cumhuriyetin bayramıysa bu

Feyzullah

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
25 Mar 2008
Mesajlar
1,701
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Siteyi ziyaret et
genede kutlu olsun herkese...

bazen nasıl bir ülkede yaşadığım konusunda dehşete kapılıyorum.biri 29 ekimde abd ye biri başka bi yere gitmek ister birinden kasıt başşbakan ve cumhurrbaşkanı.

ya benmi yanlış düşünüyorum yoksa ben yanlışmıyım çözemedim.askerimize,polisimize,halkımıza kurşunu sık şehit et.sonra serbest ol.CUMHURİYET halkın kendisini yönetecekleri seçmesiyse seçilen kimdir.

çok doluyum arkadaşlar kötü sözler etmemek için tüm opelim.net ailemizin cumhuriyet bayramını sayelerinde hiç bir anlamı kalmasada kutluyorum.
 

kustooo

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
13 Tem 2007
Mesajlar
1,380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
ölmüş birinin doğum gününü kutlamak gibi bişi işte idare et ;)

Türkiye Cumhuriyetinin 86. yılı kutlu?! olsun...
 

ESEN_26

Kayıtlı Kullanıcı
26-Eskişehir
Katılım
21 Tem 2009
Mesajlar
774
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
44
Siteyi ziyaret et
yinede bayramınız kutlu olsun arkadaşlar..
 

~~NEO~~

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
17 Ağu 2007
Mesajlar
2,417
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Umutsuzluğa kapılmayın yoksa kaybedersiniz...İte-Köpeğe inat, Herşeye rağmen, Herkese rağmen ;

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ....

Bayramımız kutlu olsun, Hele ki bugünlerde daha coşkulu, daha da istekli kutlamalıyız, bu vatan bizim, bu Cumhuriyet bizim...Ona inanmayanlarda, karşı gelenlerde önceden olduğu gibi kaybetmeye mahkum olacaklar...Yeter ki inancımızı yitirmeyelim...;)
 

MerifasT

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
14 Mar 2007
Mesajlar
6,436
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Siteyi ziyaret et
Umutsuzluğa kapılmayın yoksa kaybedersiniz...İte-Köpeğe inat, Herşeye rağmen, Herkese rağmen ;

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ....

Bayramımız kutlu olsun, Hele ki bugünlerde daha coşkulu, daha da istekli kutlamalıyız, bu vatan bizim, bu Cumhuriyet bizim...Ona inanmayanlarda, karşı gelenlerde önceden olduğu gibi kaybetmeye mahkum olacaklar...Yeter ki inancımızı yitirmeyelim...;)

:good::good:Tüm TÜRK HALKININ Bayramı Kutlu Olsun
 

Feyzullah

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
25 Mar 2008
Mesajlar
1,701
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Siteyi ziyaret et
Umutsuzluğa kapılmayın yoksa kaybedersiniz...İte-Köpeğe inat, Herşeye rağmen, Herkese rağmen ;

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ....

Bayramımız kutlu olsun, Hele ki bugünlerde daha coşkulu, daha da istekli kutlamalıyız, bu vatan bizim, bu Cumhuriyet bizim...Ona inanmayanlarda, karşı gelenlerde önceden olduğu gibi kaybetmeye mahkum olacaklar...Yeter ki inancımızı yitirmeyelim...;)

kapılmadım desem yalan olur bir şehidimin anası diyorki;
oğlum senin kanını bu toprağa dökenler şimdi üzerinde dolaşıyor diyor taş olsa çatlar insan ya genede NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
 

Gökay

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
1,706
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
Bilirsiniz, ünlü rus fizyolog pavlov, köpeklerine et verirken zil çalinca
ve bunu çok kez tekrarlayinca, zil sesini işittiğinde et görmeden de
hayvanin salyasi akmaya başlar.

Bu, "şartli refleks"tir.

Hayvanin "tabiatinda olmayan" bir uyaran (zil sesi), onu "tabiatinda olan"
eti görmüş gibi heyecanlandirmaktadir.
Eğer sürekli olarak zil çalar ama hiç et göstermezseniz, bir süre sonra
şartli refleks söner.
Devamin sağlanmasi için arada bir et gösterilerek refleks pekiştirilmelidir.
Hiçbirimiz dünyaya türk, meksikali, sünni veya katolik olarak gelmeyiz.
Bunlar bize öğretilen değerler, bir başka deyişle, şartli reflekslerdir.
Eğer pekiştirilmezlerse, zamanla sönerler.

Bir gün pavlov'un enstitüsünü su basar. Köpeklerin bir kismi boğulur, bir
kismi da günlerce korkuyla titreşir çünkü ölümden zor kurtulmuşlardir.

Kurtarilabilenler tekrar enstitüye toplanir.
Pavlov zil çalar, köpeklerde tik yoktur.
şu müthiş sonuca varir pavlov:
Ağir travmalar, şartli refleksleri ortadan kaldirmaktadir.
Hayvan en doğal, en ilkel durumuna geri dönmektedir.
Bir yandan her gün güneydoğu şehitleri için "kanlari yerde kalmayacak"
denmesine rağmen kanlarin sürekli "yerde kalmasi",

bir yandan "ergenekon" denilerek büyük bir çoğunluğunun tek suçu "atatürk'ü
sevmek" olan insanlarin sabaha karşi evlerinden alinarak hapse atilmalari,
bir yandan araba yakip polise taş atarak gelişen etnik kalkişmalar...


Hepsini toplarsaniz, temel güvenlik duygusunun artik ortadan kalktiğini
görürsünüz.
Pavlov'un köpeklerindeki gibi, ağir travmalarla bizim de şartli
reflekslerimiz (milli duygularimiz ve tepkilerimiz) kiriliyor.
Emperyalistler sinsi savaşlarinda psikoloji bilimini kullanirlar.
Mesela ermenilerle türkler arasinda ulusal bir düşmanlik mi var, orada
psikiyatrist vamik volkan girer devreye ve bu düşmanliğin kökenlerini
"inceler" (!)
burada izlenen yol, abd'nin tehdit olarak gördüğü uluslarin ulusal
bilinçlerinin, tarihlerinin ve benliklerinin
sorgulanmasi,"aşindirilmasi"dir.
Kisacasi, milli duygunun yok edilmesidir etnik psikiyatrinin görevi.
Bir ulusun ulusal bilincini, ulusal duygusunu ve reflekslerini nasil yok
edersiniz?
Bunun denenmiş, sinanmiş bir yöntemi vardir:
"o ulusun tarihsel varliğini sorgulamaya açarsiniz".
Yani o ulusun tarihini yeniden tartişirsiniz.
Mesela türkler kendilerini kahraman bir ulus olarak mi görüyorlar?
Onlara ne kadar korkak bir ulus olduklarini göstermek gerekir.
Ya da türkler atatürk'ü çok mu yüceltiyorlar?
Onlara atatürk'ün ne kadar siradan birisi olduğunu göstermelisiniz.
Farkindaysaniz son on yildir tam da böylesi bir dönemden geçiyoruz.
"demokratlik", "tartişma kültürü" adina neyi tartişiyoruz ve bizden neyi
kabul etmemiz isteniyor?

Diyorlar ki, "siz soykirimci bir milletsiniz ermenilere soykirim
uyguladiniz ..."
biz diyoruz ki, "hayir, uygulamadik !"
o zaman deniyor ki: "tamam, madem uygulamadiniz, bunu tartişalim, öyle
sonuca varalim".
Size mantikli geliyor, "nasilsa suçlu değiliz, tartişmadan galip ayriliriz"
diyorsunuz.
Ama tartişma masasi kurulduğunda eşit bir tartişma şansi olmadiğini
görüyorsunuz.
Bakiyorsunuz, tüm televizyonlar, gazeteler, "aydinlar" sizin ermenileri
katlettiğinizi yaymaya başliyor. Kanitlari var mi ?
Elbette yok.


Ama yalan bir kez yayildi mi ve yalani söyleyenlerin sayisi da yeteri kadar
çok oldu mu, gerçeğin sesi baskilaniyor.
"hayir" diyorsunuz, "gerçekleri bir de biz anlatalim",
ama anlatamiyorsunuz çünkü tüm propaganda kanallari size kapatilmiş durumda.
Işte o zaman anliyorsunuz "tartişmaya açmak" denilen tuzaği.
Bu sürecin sonunda, ulusal gururu ve hassasiyetleri yüksek insanlar bile
"acaba" demeye başliyor, "acaba gerçekten ermenileri biz mi katlettik ?"._
"ulusal benlikte ilk kirilma" yaşaniyor...


Psikolojik harbin etkisi büyük bir hizla bu şekilde yayiliyor.


Sira kürtlere geliyor.
Sizden tartişmanizi isitiyorlar.
Tartişma başliyor ve yine kaybediyorsunuz.
Bir düşünün lütfen, son dönemde neleri tartişmaya açtik ve şimdi neredeyiz:
Bugün misak-i milli'yi pek önemsemiyoruz.
Kirmizi çizgileri umursamiyoruz.
Türk dilinin önemi kalmamiş.
Bu ülkede federasyon da olabilir, ermenilerden özür de dileyebiliriz,
kürtlere "biraz" toprak da verebiliriz.
Kisacasi, ulusal varliğimiza ait hayati her alanda kaybetmiş durumdayiz.


Sirada ne var ?


Atatürk var elbette... çünkü önemli olan, ulusal önderleri yok etmek.
O halde, onun ne kadar zalim bir diktatör olduğunu tartişalim.
Onun zaaflarini tartişalim.
Hatta onun anasini bile tartişalim.
Evet, emperyalistlerin gündeminde bu bile var. "tartişin" diyorlar,
"biz sizinle önderinizin anasini tartişmak istiyoruz !"


sonra sira sizin ananiza gelecek elbette. Hepinizinkine gelecek...
Işte psikolojik harp budur arkadaşlar...
şimdi yillar öncesine gidelim.
Mondros imzalanmiş. Düşman askerleri istanbul'a çikartma yapiyor.
Milyonlarca türk, sadece izliyor !
Demek ki önemli olan ilk adim: "işgali izlettirebilmek"miş.
Ama ayni zamanda bir de masa konuyor ortaya: "tartişacaksiniz"....
Tartişma masasinda bizim sadrazam efendi emperyalistlere yalvariyor,"biraz
aciyin" diye.

"izleyerek", "tartişarak" nereye varabilirsiniz ?
Emperyalistler şu anda beyinlerimize ve yüreklerimize yüzyilin çikartmasini
yapiyor.
Mehmet akif, çanakkale için ne diyordu ?
"şu boğaz harbi nedir, var mi dünyada bir eşi ?
En kesif ordularin yükleniyor dördü beşi
tepeden yol bularak geçmek için marmara'ya
kaç donanmayla sarilmiş ufacik bir karaya"...
çikartma sürerken iki tavir vardir alinabilecek.

Birincisi şu:


Istanbul'da işgalcileri karşilayan ve onlardan "tokat yiyen" bir osmanli
paşasi olabilirsiniz veya dolmabahçe'den çikartmayi izleyen bir padişah.
Belki de evinin perdelerini kapatan siradan ve suskun bir türk.
Ama aslinda hepsi ayni kapiya ve ayni kişiliğe çikar:
"izlersiniz !" her şeyi...
Ya da ilk kurşunu atan hasan tahsin olursunuz.
Hasan tahsin'e kadar bu ülkede düşmana hiç kurşun atilmadiğini bilmek ne
kadar utanç vericidir aslinda.

Hasan tahsin'i ne kadar taniyoruz ? Onu "hasan tahsin" yapan nedir ?
"ilk kurşun"dan önce de kurşun atmiştir bu kahraman adam
hasan tahsin avrupa'dadir ve bir filme gider. Filmde türkler
aşağilanmaktadir.
Hasan tahsin bu filmi izlemez, "önce izleyeyim, sonra eleştireyim" demez.
çikarir silahini, ateş eder beyaz perdeye.
Film de orada biter !
Hasan tahsin'in insani ve siradan yanidir bu.
Hiçbir insan kendisine, anasina, babasina, milletine, bayrağina
küfrettirmez.
En basit insan gerçeğidir bu.

Ilkokulda bir çocuğun anasina küfretmeye kalkarsaniz, sizinle "anasinin
durumunu" "tartişmaz".
Bunun cevabi, suratiniza yiyeceğiniz bir yumruktur.
çünkü çocuğun en insani ve siradan yanidir bu.


Ergenekon, ermeni sorunu, kürt açilimi ve can dündar'in "insani" denilen
"mustafa" belgeselinin bam teli "burasidir"...
 
Son düzenleme:

Gökay

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
1,706
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
ne bu karamsarlık arkadaşlar.uyanın ! bir iki tane çapulçunun yaptıklarına kanmayın, pes etmeyin.edirne kapı şehitliği inledi geçenlerde.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
VATAN SANA CANIM FEDA, SENİ SEVİYORUM TÜRKÜN YURDU TÜRKİYEM....
 

kustooo

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
13 Tem 2007
Mesajlar
1,380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
umutsuzluğun kaynağı 34 tane terörist, ermenistan sınır kapısının açılması, vb. son zamanların gündemi değil. hafızamız 15 günden gerisini hatırlamadıgı için öyle sanılıyor.

bu ülke de artık hiçbirşeye müdahale edemiyorsunuz. halk kendi kendini yönetsin istiyorsunuz. hatta öyle oldugunu zannediyorsunuz. ama birey daha kendisini yönetemiyor. yukarılarda görünmeyen bir takım güç merkezleri (ki bunlar hükümet tarikat çete abd israil vs. değil; onların da üstünde), kalabalıkların ne yapmasını istiyorsa, akıntıyı o yönde sağlıyorlar ve birey de akıntıda bir zerrecik olmaktan ileriye gidemiyor.
herkesin kendisine göre bir bilinci, dünya görüşü vardır elbette. ama o görüşlerimiz de kullanılıyor. bugun bizlerin milliyetçi damarları kabarıyorsa, yukarıdan böyle istendiği için oluyor. bundan nemalanıyorlar, bizi kullanıyorlar.

söylediğim şeyler biraz hayal ürünü gibi gelebilir. kısaca özetleyeyim ve toparlayayım. bu topraklarda yüzyıllardır komşu dost akraba kardeş olarak yaşamış insanları kanlı bıçaklı düşman haline getirdiler. dağlarda birbirimizi kovalıyoruz, şehirlerde bombalar patlıyor, canlar yanıyor. ilk bakışta bunlar yanlış hükümet politikaları, aşiretler vs. yüzünden oldu desek de, bu kuklaları oynatan birileri var. hatta o kuklacıların işverenleri, onların tiyatro sahipleri, seyircileri, üstleri üstleri üstleri.... bizler de sadece kuklalara taraf olup onların kavgasını ediyoruz.

hepimize ilkokul sıralarında öğretilen tarih dersini hatırlamakta zorlanıyoruz. böl ve yık. yüzyıllarca üzerimizde oynanmış, başarıyla sonuçlanmış taktik. çözümse inadına bölünmemek, inadına affedici olmak, inadına kardeşine sarılmak, onun gözünü açmak.

şu da bir gerçek ki bu çok büyük bir olgunluk demek. şahsen ben daha bu kadar hoşgörülü değilim. ben de kutuplaşıyorum, ben de sürükleniyorum. böyle bir akıntıya karşı kürek çekmek gerçekten çok zor.

Ne mutlu Türküm diyene! Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.
 
Son düzenleme:

umiteb

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
10 Ağu 2009
Mesajlar
437
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Tüm Opelim.net ailesinin ve Türk Milletinin Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.. Cumhuriyet rejimi altında nice bağımsız yüz yıllara.........!!!

Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene...!!!
 
Üst