1- Ortada işlenmiş bir suç varsa itiraz etmenin bir manası yoktur. 50 km ile gidilmesi gereken bir yerde 90 km hızla gidilmişse suç işlenmiş demektir. Geç tebliğ edildi, uyarı levhası yoktu gibi mazeretlerin arkasına sığınmak 50 km hız tahdidi olan bir yerde bizlere 90 km hızla gidilmesi hakkını vermez.
2- Yasalarda "Devlet vatandaşına tuzak kurulamaz", "kuş gibi avlayamaz" ibaresi varsa vatandaş da bu hakkını sonuna kadar kullanır. Yasalardaki bu veya buna benzer ibareler insanların kafasını bulandırıyor. Sanki "nasıl olsa uyarı levhası yok o zaman hız sınırını aşabilirim" gibi bir anlayışın ortaya çıkmasına neden oluyor. Malüm yollarımızın % 90 nında "dikkat radar" uyarı levhası yok, o zaman levha yok diye gazı kökleyecek miyiz? O nedenle ben bu tür bir uygulamaya sıcak bakmıyorum.
3- Kesilen cezaların; kesilme, sisteme girme, postaya verilme, tebligat yapılma/yapılamama tarihleri kayıt altına alınıyor. O konuda sıkıntı yaşanmaz, ama muhtarlara (veya başka bir yetkili kişiye bırakılan) teslim edilen belgelerin tebliğ tarihleri muhtara teslim edildiği tarih değil de ilgili kişiye teslim edildiği tarih olarak işleme alınırsa o zaman sorun yaşanmaz.