En önemlisi geçmiş yıllarda dostluk bağları daha sıkıydı, komşu demek ailenin bir ferdi demekti, komşulara sonsuz güven duyardık, yaz tatiline giderken çiçekleri sulasın, eve göz kulak olsun diye komşumuza gözümüz kapalı anahtar verirdik, hatta karı/koca çalışanların yedek anahtarının biri komşuda olurdu, iş yerinde ocağın altını kontrol et diye komşumuzu arardık. Hatta Ankara'da gençlik günlerimin geçtiği apartmanda 17 daire vardı, 17 dairenin birçoğunun anahtarı birbirine uyardı, anahtarı kaybeden anahtarcı yerine komşusundan yardım isterdi, şimdi bakıyorum kapılar çelik oldu, yetmedi ikinci kilit kondu, gene yetmedi üçüncü kilit kondu, o da yetmedi alarmlar devreye alındı.