Arkadaşlar olanlar yağmurdan olmadı bunu iyi bilelim. Herkes o ne yağmurdu öyle diyor ama siz benim ağustos ortasında gebze tarafında temde kaldığım yağmuru görseydiniz işte felaket bu der benim gibi kenara çeker dua ederdiniz. o şimşekler yıldırımlar bir yana temden şelale gibi su akıyor o yolda kapı hizasına kadar su çıkıyor millet kenarda bekleşiyor silecekler yetişmiyor sanki arabanın üstüne kova kova su döküyorlardı...
gene böyle bir yağmura Adanada yakalanmıştım... Ama ikisinde de ne tıkalı bir dere yatağı vardı ne tıkalı ızgaralar su şelale gibi akıyor ama burdaki kadar birikmiyordu. çünki o bölgede tıkalı bir dere suyu kesen bir set yoktu...
burda olayların sorumlusu yağmur değil, o televizyondaki gerizekalı. müslümanların yüz karası şerefsiz yağmacının dediği gibi, oruç tutmayanlar hiç değil oraları imara açan o dereye paralel bağlantı yolu yapan dereyi tıkayan ve bunlara göz yuman basiretsiz yöneticiler ve onlara oy veren aramızdakilerdir...
Adamlar utanmadan yağma yok diyorlar eee gözümüze mi sanamı inanalım. Adam daha konuşmayı bilmiyo ama o orda oturuyor biz burada...öbürü suç vatandaşta diyor, öbürü onda öbürü bunda. Bi delikanlı da çıkıp biz suçluyuz demedi demezde...
Hayvan barınağını sel almış adamlar ortada yok hayvanlar kafeslerde telef olmuş. gazetecinin biri başkanı arıyo (mevlüt uysalı) gece saat ikide köpekleri gönüllüler kafeslerden çıkarıyorlar, yeniden yağmur yağacak başkanım bize bir vinç ayarlayın araç lazım hayvanları taşıyalım diyor. Adamın yanıta bakın "gecenin ikisinde niye arıyosunuz". kardeşim seni oraya köpekler getirmedi tamam ama sen başkansın insanları kurtaramadınız bari orda hayvanlara yardım eden bir kaç adama yardım et sen başkansın bi telefonuna bakar. onlarada yazık. sen rahat yatağında uyu arayanada bas fırçayı. Bakalım öbür tarafta ne olacak...
Haberle ilgili link aşağıda seyredin kararı verin...
http://www.istanbultimes.com.tr/news_detail.php?haber_ID=2122
yalnız ATV artık çalık grubunda. Bu haber üzerine akp ile araları açılırmı bakalım...
her şey göz önünde...
Umarım Allah bir daha böyle acıları bize yaşatmaz. Bunlara gereken cezayı verir...
Herkese geçmiş olsun...
yılmaz özdil gereken yazıyı yazmış gene helal olsun...
Uyarmadın demeyin...
Her akşam izliyorsunuz...
AKOM diye bi yer var.
Devasa salon...
Duvarlarda yüzlerce plazma ekran, 24 saat canlı yayın, kırmızılı mavili meteorolojik bulut görüntüleri, dijital saatler, mobese kameraları, uydudan haritalar filan, ortada 70 kişilik oval masa, herkesin önünde mikrofon, yanında bilgisayar piysileri, hepsi elsiidi, ayrıca leptop, önlerindeki elektronik verilere bakıp, kablosuz telefonlarıyla sağa sola talimat yağdıran kravatlı adamlar, telsizler, hoparlörler, sinyaller falan, ciyesemler zırıl zırıl, ellerinde kâğıtlarla oraya buraya koşuşturanlar, bir telaş atmosferi, bir hummalı faaliyet ki, sorma.
*
Sanırsın NASA’dır... Uzay mekiğinde sorun var, İkitelli’ye inemiyor.
*
Ve, bu müthiş afet koordinasyon merkezinden, hep aynı koordinat çıkıyor:
“Çıkmayın!”
*
Yağmur yağar,
“evden çıkmayın.”
Deprem olur,
“eve girmeyin.”
Kar düşer,
“okula gitmeyin.”
Buzlanır,
“trafiğe çıkmayın.”
Poyraz eser,
“vapur iptal.”
Sis olur,
“deniz otobüsü iptal.”
Lodos var,
“sobaları söndürün.”
Denize lağım akar,
“yüzmeyin.”
Deniz çeşmeye karışır,
“içmeyin.”
*
Bu iş
“uyarmak”la bitiyorsa, bakın
“uyarmadın” demeyin kardeşim... Bunları boş verin, iş işten geçmeden, Bünyamin Sürmeli’yi seyredin, ölmeyin.
umarım çölaşan, bekir coşkun gibi harcanmaz...
