ÇAresizlik

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan yezocan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ben size dahada otesini anlatayim. Bundan 2 sene evel yazin Tr geldigimizde bizim cocuk durup dururken kusmaya basladi.Cocuk daha 2 yasindaysi o zaman ,derdinide tam anlatamiyordu. Cocugu kaptigimiz gibi Buyukcekmecede OZEL HASTANE(!) ye goturduk. Baktilar ettiler falan, mideyi usutmus diyerek sacma sapan basitten ilaclar verip gonderdiler. Rus esim sinir krizleri geciriyor, Rusyada alistigi icin analiz yapilmadan ilac verilirmi diye. Bende diyorum, koskoca doktorlardan dahami iyi bilecen, Ataturk bile "Beni Turk doktorlarina emanet ediniz " demis (Sonradan ogrendim, meger o lafin bambaska bir hikayesi varmis, Ataturk bizim doktorlara guvendigi icin falan soylememis).Gece cocuk gene 39-40 ateslendi, gene kusmalar. Biz gene kosturduk ozel hastaneye.Cocuk doktoru yokmus, sabahi bekliyeceksiniz dediler. Cocugami sahip cikacagim, esimimi sakinlestirecegimi sasirdim. Bu arada esim Rusya'yi telefonla aradi, durumu izah etti bir doktor akrabasina. Once bizim doktorlara okkali bir kufur isittik kadindan kucucuk cocuga analiz yapmadan ilacmi verilir diye, sonra bizim doktorlarin on kere bakipta koyamadigi teshisi telefondan koydu kadin. Sabah cocuk doktoru geldiginde biz soyledik analizle neyi kontrol etmesi gerektigini. 2 gece cocuk serumlarla suuru kapali sabahladi hastanede. Cocuk yatagi yok diye buyuk yataginda yatti. Daha 2 yasindaki cocuk serumun uzerine yatmasin, yataktan dusmesin diye bende basinda bekledim. Hayatimin en uzun 2 gecesiydi. Uyanmasin diye isik kapali, gozun serumda, her 10 saniyede bir "TIP" diye damla damliyor aerumda boruya. Ve bunu seyrederek gecen 2 gece, o zamanin parasiyla harcanan 1000 dolar para. O sinirle doktorun uzerine yurudum, birde polisler goturuyordu, o bambaska bir hikaye. Yani maalesef Istanbul gibi yerde hastaneye dusersen birak kimligi,paranla bile rezil oluyorsun.
Rusya da nasil oluyor bu isler birde onu anlatayim. Ornegin benim ve benim gibi herkesin bagli bulundugu bir hastane var. Benimki evimden 200 metre otede.Ve o hastanede benim icin ayrilmis bir yatak 24 saat ozlemle bos bir sekilde beni bekliyor. Degil oyle olumluk olmayi,atesiniz biraz ciksa telefon ediyorsunuz, eve ambulansla doktor geliyor, sizi kontrol edip ilac veriyor, gerekli gorurse ambulansla hastaneye goturuyor.Ve bunlarin hepsi bedava. Tek verdiginiz para ilac parasi, oda Turkiye den 3-4 kere daha ucuz. Eger ozel sigortaniz varsa birde, hastaneye gitmeye korkarsiniz. Ben bir kere kan analizi yaptiriyim dedim, 14 doktorun kontrolunden gectim !!!!
 
Ben size dahada otesini anlatayim. Bundan 2 sene evel yazin Tr geldigimizde bizim cocuk durup dururken kusmaya basladi.Cocuk daha 2 yasindaysi o zaman ,derdinide tam anlatamiyordu. Cocugu kaptigimiz gibi Buyukcekmecede OZEL HASTANE(!) ye goturduk. Baktilar ettiler falan, mideyi usutmus diyerek sacma sapan basitten ilaclar verip gonderdiler. Rus esim sinir krizleri geciriyor, Rusyada alistigi icin analiz yapilmadan ilac verilirmi diye. Bende diyorum, koskoca doktorlardan dahami iyi bilecen, Ataturk bile "Beni Turk doktorlarina emanet ediniz " demis (Sonradan ogrendim, meger o lafin bambaska bir hikayesi varmis, Ataturk bizim doktorlara guvendigi icin falan soylememis).Gece cocuk gene 39-40 ateslendi, gene kusmalar. Biz gene kosturduk ozel hastaneye.Cocuk doktoru yokmus, sabahi bekliyeceksiniz dediler. Cocugami sahip cikacagim, esimimi sakinlestirecegimi sasirdim. Bu arada esim Rusya'yi telefonla aradi, durumu izah etti bir doktor akrabasina. Once bizim doktorlara okkali bir kufur isittik kadindan kucucuk cocuga analiz yapmadan ilacmi verilir diye, sonra bizim doktorlarin on kere bakipta koyamadigi teshisi telefondan koydu kadin. Sabah cocuk doktoru geldiginde biz soyledik analizle neyi kontrol etmesi gerektigini. 2 gece cocuk serumlarla suuru kapali sabahladi hastanede. Cocuk yatagi yok diye buyuk yataginda yatti. Daha 2 yasindaki cocuk serumun uzerine yatmasin, yataktan dusmesin diye bende basinda bekledim. Hayatimin en uzun 2 gecesiydi. Uyanmasin diye isik kapali, gozun serumda, her 10 saniyede bir "TIP" diye damla damliyor aerumda boruya. Ve bunu seyrederek gecen 2 gece, o zamanin parasiyla harcanan 1000 dolar para. O sinirle doktorun uzerine yurudum, birde polisler goturuyordu, o bambaska bir hikaye. Yani maalesef Istanbul gibi yerde hastaneye dusersen birak kimligi,paranla bile rezil oluyorsun.
Rusya da nasil oluyor bu isler birde onu anlatayim. Ornegin benim ve benim gibi herkesin bagli bulundugu bir hastane var. Benimki evimden 200 metre otede.Ve o hastanede benim icin ayrilmis bir yatak 24 saat ozlemle bos bir sekilde beni bekliyor. Degil oyle olumluk olmayi,atesiniz biraz ciksa telefon ediyorsunuz, eve ambulansla doktor geliyor, sizi kontrol edip ilac veriyor, gerekli gorurse ambulansla hastaneye goturuyor.Ve bunlarin hepsi bedava. Tek verdiginiz para ilac parasi, oda Turkiye den 3-4 kere daha ucuz. Eger ozel sigortaniz varsa birde, hastaneye gitmeye korkarsiniz. Ben bir kere kan analizi yaptiriyim dedim, 14 doktorun kontrolunden gectim !!!!


kaan abi herseyi anlatmişin valla fazla söze gerek yok ya turkıyenın kırk fırın ekmek yemesı lazım saglık sektoru sacma sapan işliyo buna bır dur dıyende yok ne yazıkkı anca secim zamanı pıyasaya cıkıyolar allah kımseyı boyle zor durumlara dusurmesıngecmiş olsun yeliz hanım
 
Aslında sağlık bakanlığının ve başbakanın kesin ve net talimatı var, yayınlanmış onlarca genelge ve yönerge var ama maddi kaygılar nedeniyle hastaneler bu tip keyfi uygulamalara inatla devam ediyor.. Bırakın türk anne-babadan doğma kimliksiz bir çocuğu, kaçak göçmenin dahi sağlık hizmeti almaya hakkı var. Ama işte döner sermaye geliri azalacak diye keyfi davranışa sapan çok..

O çocuğun yanık ünitesinde tedavi görmesi şart; çünkü yanan vücud yüzeyi %20 ve bu yanan ölü dokular toplandıkdan-kazındıktan sonra enfeksiyona çok açık hale gelecek. Çünkü üst deri olmayacak.Ayrıca hasta daha ÇOCUK.. Bu yüzden steril bir ortamda muhafaza edilmesi şart.

Ama memlekette yanık ünitesi olan hastane çok az. SAnki biz akdeniz ülkesiymişiz gibi yapılmıyorda. Oysa türkiye gibi kışları soğuk olan ve soba benzeri araçların çok kullanıldığı yerlerde şart olmalı. Artı bizdeki çay kültürüde bambaşka bir etken; çayın ocakda piştikden sonra, çaydanlıkla ortalığa yada sofraya taşınması esnasında yaşanan yanık vakaları, toplam yanık vakalarının yaklaşık %60ını oluşturuyor.

Ama işte aymazlık, umursamazlık , gösteriş vesair nedenlerden dolayı yapılmıyor bu üniteler.. Parasızlıkdan yada personel eksikliğinden değil. Yoksa kullanılıp kullanılmayacağı dahi şüpheli olan helikopterlere milyon dolarlar harcanıyor, garajlarda çürüyen mobil sağlık ocağı araçlarına yüzbinlerce dolar harcanıyor, hizmet vermeyen binalara yüzbinlerce dolar harcanıyor..

Yani o çocuk ölmez, ortada da kalmaz ama gereksiz yere acı çeker..
 
Yaşanan olay çok acı Allah kimseyi muhtaç etmesin denilicek bi yer halini aldı hastaneler. geçen yolum düştü maalesefki serum bağladı yattık bi saat serum çıkartılıcak hani bana söylese çıkartırdım tek elimle gayet basit bişey ilk yardım eğitimi olan olmayan herkes yapabilir lakin hemşire geldi elindeki telefonu kulağıyla omzu arasına sıkıştırdı ben hayretle bakıyorum napıcak diye yamuk eğri büğrü bi halde serumu çıkartmaya çalışırken serumun iğnesini koluma bantlayan bandaj steril eldivene yapıştı zor olanı başardı yani ve hala tlfu bırakmak yerine çekiştiriyo. sanki kasap dükkanında kıyma satıyo o kadar rahat tlf'dakinede ay bi dk off üff demezmi tabi bu tartışma tehditlerle başhekimin odasına taşındı.canımı sıkan iğnenin verdiği acı yada ordan 5 dk geç çıkmak değildi bu kadar ilgisiz bilgisiz bi işlem...hemde üniversite hastanesinde!:mad: sonuç olarak ne kimlik ne hasta sağlığı ne can güvenliği hepsine evet malasefki yok ama artık akşam haberleri izleyince yolunda giden bişey olduğunu göremiyorum.
her ne kadar uluslar arası ilişkiler öğrencisi olarak insanlık tarihini okusamda cevap bulamadığım şey yakın tarihimiz. ben çok merak ediyorum hep böylemiydi bu ülke? Atatürk böyle bırakmadı ne zaman böyle oldu hangi arada eğitimden sağlığa her sistem çöktü? bilenler bilmeyenlere demiş atalarımız ;)
 
allah yardımcımız olsun..çok üzücü bir durum
 
Of Of türkiye rezaleti işte , almanyadaki küçük kuzenimin başına gelmişti bizde oradaydık koluna ve göbek kısmına dökülmüştü . Hastaneye gittik o doktorlar nasıl ilglindi neler yapıldı anlatamam azım acık kaldı ilk tedaviden sonra kesinlikle iz kalmaması çocuğun ileriki yaş pisikolojisine kadar düşünülerek bir tedavi programı hazırlandı ve gerçektende şuan ufak bir kaç pembelik dışında hiç birşey kalmadı o yanıktan tedavi süreci 2 ay sürdü haftada 3 kez olmak şartı ile ve HİÇ BİR ÜCRET ALINMADAN ! tamamen DEVLET karşılıyor bu tür yanık vs. vakalarını + böyle bir durum için özel yanık tranva odası değil kocaman binası var . İşte bizim ülkemizdede böyle ne cerrahı ne oda nede o cocukla ilgilenebilecek bir doktor var , gerçekten yazık çok yazık.
 
Geçmiş olsun.
ALLAH çocuğa şifa ve ailesine de sabır versin.
Mustafa bey kimlik konusuna açıklık getirmiş tekrarına gerek yok ama şunuda yazamadan geçekmek istemiyorum. Burada uygulamayı yapanın basiretsizliği, yeteneksizliğive kendi insiyatifini kullanamamsı yatıyor Amiyane tabiri ile salla başını al maaşını diyebiliriz.Kendi canından birisi olmuş olsaydı acaba davranışı nasıl olurdu.
Çocuğun o yanık ile hayata tutunması çok zor. ALLAH tan şifa dileyelim.:(
 
Aslında sağlık bakanlığının ve başbakanın kesin ve net talimatı var, yayınlanmış onlarca genelge ve yönerge var ama maddi kaygılar nedeniyle hastaneler bu tip keyfi uygulamalara inatla devam ediyor.. Bırakın türk anne-babadan doğma kimliksiz bir çocuğu, kaçak göçmenin dahi sağlık hizmeti almaya hakkı var. Ama işte döner sermaye geliri azalacak diye keyfi davranışa sapan çok..

O çocuğun yanık ünitesinde tedavi görmesi şart; çünkü yanan vücud yüzeyi %20 ve bu yanan ölü dokular toplandıkdan-kazındıktan sonra enfeksiyona çok açık hale gelecek. Çünkü üst deri olmayacak.Ayrıca hasta daha ÇOCUK.. Bu yüzden steril bir ortamda muhafaza edilmesi şart.

Ama memlekette yanık ünitesi olan hastane çok az. SAnki biz akdeniz ülkesiymişiz gibi yapılmıyorda. Oysa türkiye gibi kışları soğuk olan ve soba benzeri araçların çok kullanıldığı yerlerde şart olmalı. Artı bizdeki çay kültürüde bambaşka bir etken; çayın ocakda piştikden sonra, çaydanlıkla ortalığa yada sofraya taşınması esnasında yaşanan yanık vakaları, toplam yanık vakalarının yaklaşık %60ını oluşturuyor.

Ama işte aymazlık, umursamazlık , gösteriş vesair nedenlerden dolayı yapılmıyor bu üniteler.. Parasızlıkdan yada personel eksikliğinden değil. Yoksa kullanılıp kullanılmayacağı dahi şüpheli olan helikopterlere milyon dolarlar harcanıyor, garajlarda çürüyen mobil sağlık ocağı araçlarına yüzbinlerce dolar harcanıyor, hizmet vermeyen binalara yüzbinlerce dolar harcanıyor..

Yani o çocuk ölmez, ortada da kalmaz ama gereksiz yere acı çeker..

döner sermaye geliri azalmasından ziyade bazı şerefsizlerin cebine indirdiği miktarın azalması desek daha doğru olmaz mı?
sağlık ve sosyal güvenlik sistemine bu denli büyük paralar akarken bu rezaletleri yaşamanın başka açıklaması olamaz.
 
arkadaslar cok üzücü bi olay yalnız anne babanın hiç sucu yokmu?
 
Offf Offf okuyunca içim eridii..Allah o çocuğa acı hissettirmesin,acil şifalar versin..Ailesinede sabır ve metanet versin...
 
Geri
Üst