başıboş köpeklerden nefret etmeye başladım

[hubus]

Tarafsız bir şekilde bir yorum yapmak istiyorum. Oturduğum sokak tam bir başıboş köpek cenneti gibi. 200 metrelik bir mesafede en az 30 sokak köpeği vardır. Çucuğumu bakkala gönderemiyorum. Eşim sokağa çıkmaya korkuyor. Köpeklerden korkularına çocuklar apartmanların içerisinde oynuyorlar. Her geçen arabaya gece gündüz demeden havlıyorlar. Köpekler havlayınca araç alarmları da onlara eşlik ediyor. Gece gündüz uyku haram. Sokağımız adeta İzmir'in köpek barınağı oldu. Geçen sene 4-5 tane sokak köpeği varken şu anda 30 civarında. Belediyeye başvurduk, hayvan hakları var dediler, kısırlaştırıp alındıkları yere bırakıyoruz dediler. Kısırlaştırılan köpek 5 yavru yaptı. İzmir'de lüks semtlerden toplanan köpekler bizim sokağa terk ediliyor. Aç kalıp insanlara saldırmasınlar diye konu komşu yiyecek veriyor. Gerçekten alındıkları yerlere bırakılsalardı sayı bu kadar artmazdı. Bizim talebimiz bu hayvanların uyutulması değil. Bu sahipsiz hayvanlar barınağa alınsın, bizler de bu barınağa maddi veya manevi yardımcı olalım. Yoksa bunlara eziyet etmek, uyutmak, öldürmek hem marifet değil hem de insanlık değil.

çok doğru, bu yönde bir çözüm bulunması gerekli...

belediyeler de işlerine geldiği zaman binbir türlü eziyeti ederler, işlerine gelmeyince de hayvan hakları...sen adam gibi belediyeysen, hem insanları hem de hayvanları mağdur etmeyecek çözümler geliştirmen lazım...

bu arada ne güzel kısırlaştırmışlar veya köpeğin partnerı oldukça azimliymiş...

 

[orcinus]

Başıboş hayvan ne demek?Bugün yarın yerleşim yerleri tükenip Afrika'ya yerleştiğimizde başıboş aslanları, başıboş gergedanları mı konuşacağız?Bu dünyadaki en bencil yaratık insandır.Şartlar kendine uymadığında şartlara uymak yerine menfaati doğrultusunda değiştirip bu değişimin başkalarına zararı olup olmadığına bakmak aklına gelmez hiç nedense.Bu dünyanın canına okuyan asalaklar durumundayız maalesef.Ne demek sokaklarda dolaşmalarına şiddetle karşı olmak?Eskiden orada sokak mı varmış?O sokaklar bizlerden çok onların.Her geçen gün yaşam ve beslenme alanlarını daha da kısıtlayan, çöplüklerden beslenmeye mahkum eden kim?

başı boş köpek = yerleşim yerindeki sahipsiz köpek. afrika vs demogojisine gerek yok. kimse mağarada yaşamıyor. o zaman kent kuralları oluşturmak lazım ki oluşturulmuş zaten. dünyayı öldürdüğümüz doğru, ama bu mesele ile alakası yok. hayvan sevgisi apayrı bir konu yine bununla ilgisi yok. yerleşim yerinde sahipsiz köpek olmaz. belediye bu sorunu çözmelidir. çünkü bu bir sorundur.

elbette herkes kendinden sorumlu muhasır medeniyetler seviyesini aşmış arkadaşım.ancak konu sen ve senin içindeki hayvan sevgisi değil dikkatli okursan yazdıklarımı çorba yapma kafanda okuduklarını.

sen yine okumadan yazmışsın. muhassır medeniyetler seviyesini aştım ben yazmadım. yukarıda duruyor ne yazdığım. elma-armut yapmayın illaha birşeyler yazacağım diye. muhassır medeniyetlerdeki vatandaştan daha iyi oto. kullandığımı iddia ediyorum dedim. arada muazzam bir fark var değilmi? çorba vs de yok

Tarafsız bir şekilde bir yorum yapmak istiyorum. Oturduğum sokak tam bir başıboş köpek cenneti gibi. 200 metrelik bir mesafede en az 30 sokak köpeği vardır. Çucuğumu bakkala gönderemiyorum. Eşim sokağa çıkmaya korkuyor. Köpeklerden korkularına çocuklar apartmanların içerisinde oynuyorlar. Her geçen arabaya gece gündüz demeden havlıyorlar. Köpekler havlayınca araç alarmları da onlara eşlik ediyor. Gece gündüz uyku haram. Sokağımız adeta İzmir'in köpek barınağı oldu. Geçen sene 4-5 tane sokak köpeği varken şu anda 30 civarında. Belediyeye başvurduk, hayvan hakları var dediler, kısırlaştırıp alındıkları yere bırakıyoruz dediler. Kısırlaştırılan köpek 5 yavru yaptı. İzmir'de lüks semtlerden toplanan köpekler bizim sokağa terk ediliyor. Aç kalıp insanlara saldırmasınlar diye konu komşu yiyecek veriyor. Gerçekten alındıkları yerlere bırakılsalardı sayı bu kadar artmazdı. Bizim talebimiz bu hayvanların uyutulması değil. Bu sahipsiz hayvanlar barınağa alınsın, bizler de bu barınağa maddi veya manevi yardımcı olalım. Yoksa bunlara eziyet etmek, uyutmak, öldürmek hem marifet değil hem de insanlık değil.

bire bir örnek işte. savaş abi yaşadığı olayı anlatmış. davulun sesi uzaktan gelmiyor ona demekki. yerleşim yerinde sahipsiz hayvan olmaz kardeşim. yerel yönetim bunu çaresini bulmalıdır. "öldürülsün, otomobille çarpıldığı için ölmüş suç köpekte" vs diyen yok yahu. böyle cümleler eklenmiş yorumların sonuna. barınak yapar belediye, kısırlaştırır. düzgün ortamlarda yaşatılır. asılsın kesilsin diyen yok. ben öyle demiyorum en azından. ama yerleşim yerinde gezen yüzlerce sahipsiz hayvan için "bunda bir yanlışlık yok" demek komik oluyor. yoksa kısırlaştırma işlemine bile canilik diyen gruplar var.derine inmeye gerek yok. yerleşim yerinde yüzlerce sahipsiz kedi köpek normalmidir değilmidir? başka cümlelere, demogojiye gerek yok.

 

[punisher]

öncelikle şunu belirtmek isterimki şuan sokaklardaki sahipsiz hayvanların büyük kısmının bir zamanlar sorumsuz sahipleri vardı.bir hevesle alınan hayvanlar çeşitli nedenlerle sokaklara terk edildi.
şu yerleşim yerinde sahipsiz hayvan olurmu sorusuna gelinde; yerleşim alanından kasıt nedir meskun mahallermi?yani belediye sınırı olan heryer yerleşim alanıdır.istanbulda nerde başlayıp erde bitiyo meskun mahal?naapsınlar izmitemi göndersinler?izmitliler naapsın sakaryayamı göndersin?onlar naapsın sıksınlar kafalarına hayvanların.bu ne saçma yaklaşım şelidir.
hem bir insan köpekten neden korkarki.hiç bir köpek durduk yere saldırmaz kimseye yada havlamaz.nasıl davranılacağını öğrendikten sonra hiçbir canlı insana zarar vermez.ama maalesef insan herşeye ve herkese zarar verir sebepsiz yere.

 

[35KES52]

Tarafsız bir şekilde bir yorum yapmak istiyorum. Oturduğum sokak tam bir başıboş köpek cenneti gibi. 200 metrelik bir mesafede en az 30 sokak köpeği vardır. Çucuğumu bakkala gönderemiyorum. Eşim sokağa çıkmaya korkuyor. Köpeklerden korkularına çocuklar apartmanların içerisinde oynuyorlar. Her geçen arabaya gece gündüz demeden havlıyorlar. Köpekler havlayınca araç alarmları da onlara eşlik ediyor. Gece gündüz uyku haram. Sokağımız adeta İzmir'in köpek barınağı oldu. Geçen sene 4-5 tane sokak köpeği varken şu anda 30 civarında. Belediyeye başvurduk, hayvan hakları var dediler, kısırlaştırıp alındıkları yere bırakıyoruz dediler. Kısırlaştırılan köpek 5 yavru yaptı. İzmir'de lüks semtlerden toplanan köpekler bizim sokağa terk ediliyor. Aç kalıp insanlara saldırmasınlar diye konu komşu yiyecek veriyor. Gerçekten alındıkları yerlere bırakılsalardı sayı bu kadar artmazdı. Bizim talebimiz bu hayvanların uyutulması değil. Bu sahipsiz hayvanlar barınağa alınsın, bizler de bu barınağa maddi veya manevi yardımcı olalım. Yoksa bunlara eziyet etmek, uyutmak, öldürmek hem marifet değil hem de insanlık değil.

Savaş abi hangi semtte oturuyorsun

 

[smihci]

Savaş abi hangi semtte oturuyorsun

Çiğli İstasyonaltı Mah. (Kipa'nın bitişiği). Özel Türk Kolejinin sokağı.
Köpekler durduk yere havlamaz diyen arkadaşlara; gece davulcu geçiyor havlıyorlar, sokaktan araba geçiyor peşinden koşturup havlıyorlar, kağıt toplayıcılar, hurdacılar geçiyor havlıyorlar. Bir kaç gurup halinde yaşıyorlar hiç bilemezlerse gecenin ilerleyen saatlerinde birbirleri ile çatışma haline girip havlıyorlar. Köpekler havlamasın diye sokağı trafiğe mi kapatalım, sokağa kağıt toplayıcıları veya hurdacıları mı sokmayalım. Bir de bu köpekler insanların beslemek için alıp daha sonra bıkıp sokağa saldıkları cinsten değil, içlerinde çok çok iri boyda olanları var. İnsanlar adeta cüsselerinden korkuyorlar.

 

[smihci]

Geçen sene Mersin'de yaşanan bu olayın bir benzeri bizlerden birinin başına gelirse sorumlusu kim olacak. Hayvanlardan korkanlar mı, görevini yerine getirmeyen yerel yönetimler mi? Yoksa adam sende burası Türkiye olur böyle şeyler deyip geçiştirecekmiyiz.

Kızının ölümünü balkondan izledi


Mersin'de servis beklerken köpeklerden korkup kaçan kız otomobilin altında kaldı. Kızını balkondan uğurlayan annenin ise ölüm anını gördüğü ortaya çıktı. Alınan bilgiye göre, Mersin'in Tarsus İlçe Belediyesi eski Başkanı SHP'li Bedrettin Sarpkaya'nın ithalat ihracat yapan kardeşi 45 yaşındaki Bülent Sarpkaya'nın tek çocuğu olan Tarsus Amerikan Koleji 10-C sınıf öğrencisi Sesim Sarpkaya, Adnan Menderes Bulvarı'ndaki Neptüm Yalı Sitesi'ndeki evinden çıkıp okul servisini beklemeye başladı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, bu sırada, 2 sokak köpeğinin üzerine doğru geldiğini fark eden Sesim Sarpkaya paniğe kapılarak kaçınca ana yola çıktı. Bu sırada, 36 yaşındaki Uğur Ak yönetimindeki 33 AK 735 otomobil, genç kıza çarptı. Otomobil altında sürüklenen Sesim, araçla refüj arasında kaldı. Kızının servise binmesini balkonda bekleyen Sema Sarpkaya, kazayı görünce şoka girip dışarı fırladı. Sema Sarpkaya, gözleri önünde can veren kızının bedenine kapılarak gözyaşlarına boğuldu. Sinir krizi geçiren anne, kızının üzerinden güçlükle kaldırıldı. Bir süre sonra Sarpkaya, iş için Irak'a giden eşi Bülent Sarpkaya'yı cep telefonuyla arayıp, "Kızımız öldü" diyerek acı haberi verdi. Otomobil sürücüsü Uğur Ak ise ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

GÖZYAŞI SEL OLDU​

Hayatının baharında yaşama veda eden Sesim Sarpkaya'nın cenazesi, bugün Mersin Devlet Hastanesi morgundan alınarak doğum yeri olan Tarsus'taki Şehir Mezarlığı'na getirildi. Genç kızın cenaze törenine Irak'tan dönen baba ile annenin yanı sıra amcası eski Belediye Başkanı Bedrettin Sarpkaya, yakınları, öğrenci arkadaşları, öğretmenleri ile CHP Mersin Milletvekilleri Ali Oksal, Vahap Seçer, Ali Rıza Öztürk ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tek evlatlarını kaybetmenin acısıyla sık sık baygınlık geçiren Sarpkaya çiftçi, mezarlıkta bekletilen 2 ayrı ambulansa alındı. Sakinleştirici iğne yapılan çift, güçlükle ayakta durdu. Kızının toprağa verilişini izleyen anne Sema Sarpkaya, "Kızımı yalnız mezara koymayın. Ne olur beni de yanına koyun. Orada yalnız yapamaz" diyerek ağlaması yürekleri yaktı. Gözyaşları dinmeyen arkadaşları da genç kızın mezarına çiçekler attı.

Kaynak: Vatan

 

[SANCAR]

Köpeklere özgürlük..
Germeyelim birbirimizi.Köpekler aralarından birtanesi ezildi diye gerilirse vay halimize.

 

[skyeye]

Geçen sene Mersin'de yaşanan bu olayın bir benzeri bizlerden birinin başına gelirse sorumlusu kim olacak. Hayvanlardan korkanlar mı, görevini yerine getirmeyen yerel yönetimler mi? Yoksa adam sende burası Türkiye olur böyle şeyler deyip geçiştirecekmiyiz.

Kızının ölümünü balkondan izledi


Mersin'de servis beklerken köpeklerden korkup kaçan kız otomobilin altında kaldı. Kızını balkondan uğurlayan annenin ise ölüm anını gördüğü ortaya çıktı. Alınan bilgiye göre, Mersin'in Tarsus İlçe Belediyesi eski Başkanı SHP'li Bedrettin Sarpkaya'nın ithalat ihracat yapan kardeşi 45 yaşındaki Bülent Sarpkaya'nın tek çocuğu olan Tarsus Amerikan Koleji 10-C sınıf öğrencisi Sesim Sarpkaya, Adnan Menderes Bulvarı'ndaki Neptüm Yalı Sitesi'ndeki evinden çıkıp okul servisini beklemeye başladı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, bu sırada, 2 sokak köpeğinin üzerine doğru geldiğini fark eden Sesim Sarpkaya paniğe kapılarak kaçınca ana yola çıktı. Bu sırada, 36 yaşındaki Uğur Ak yönetimindeki 33 AK 735 otomobil, genç kıza çarptı. Otomobil altında sürüklenen Sesim, araçla refüj arasında kaldı. Kızının servise binmesini balkonda bekleyen Sema Sarpkaya, kazayı görünce şoka girip dışarı fırladı. Sema Sarpkaya, gözleri önünde can veren kızının bedenine kapılarak gözyaşlarına boğuldu. Sinir krizi geçiren anne, kızının üzerinden güçlükle kaldırıldı. Bir süre sonra Sarpkaya, iş için Irak'a giden eşi Bülent Sarpkaya'yı cep telefonuyla arayıp, "Kızımız öldü" diyerek acı haberi verdi. Otomobil sürücüsü Uğur Ak ise ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

GÖZYAŞI SEL OLDU​

Hayatının baharında yaşama veda eden Sesim Sarpkaya'nın cenazesi, bugün Mersin Devlet Hastanesi morgundan alınarak doğum yeri olan Tarsus'taki Şehir Mezarlığı'na getirildi. Genç kızın cenaze törenine Irak'tan dönen baba ile annenin yanı sıra amcası eski Belediye Başkanı Bedrettin Sarpkaya, yakınları, öğrenci arkadaşları, öğretmenleri ile CHP Mersin Milletvekilleri Ali Oksal, Vahap Seçer, Ali Rıza Öztürk ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tek evlatlarını kaybetmenin acısıyla sık sık baygınlık geçiren Sarpkaya çiftçi, mezarlıkta bekletilen 2 ayrı ambulansa alındı. Sakinleştirici iğne yapılan çift, güçlükle ayakta durdu. Kızının toprağa verilişini izleyen anne Sema Sarpkaya, "Kızımı yalnız mezara koymayın. Ne olur beni de yanına koyun. Orada yalnız yapamaz" diyerek ağlaması yürekleri yaktı. Gözyaşları dinmeyen arkadaşları da genç kızın mezarına çiçekler attı.

Kaynak: Vatan

Savaş abi, her zaman işin en kolayına kaçılıp cevap vermeyene, kendini savunamayana yükleniriz, doğamızda var sanırım bu.Bu olayda köpeklerin köpek olmak haricinde ne gibi bir günahı var?En küçüğünden en büyüğüne tüm köpeklerin atası kurttur.Dolayısı ile sahipsiz tüm köpekler kurtlar gibi haraket eder, yani sürü oluşturup bölgesini savunurlar.Bir hayvanın doğasında olan bir davranış için hayvanı suçlamak ne kadar doğru olur bilemiyorum.Eğer yetkililer görevini yapıp tüm dişi köpekleri kısırlaştırsalar en insani şekilde bu sorundan kurtulmuş olacağız ama bütçeyi kaldırımlara, lalelere harcayıp göz boyamak çok daha cazip geliyor olsa gerek...

 

[smihci]

Savaş abi, her zaman işin en kolayına kaçılıp cevap vermeyene, kendini savunamayana yükleniriz, doğamızda var sanırım bu.Bu olayda köpeklerin köpek olmak haricinde ne gibi bir günahı var?En küçüğünden en büyüğüne tüm köpeklerin atası kurttur.Dolayısı ile sahipsiz tüm köpekler kurtlar gibi haraket eder, yani sürü oluşturup bölgesini savunurlar.Bir hayvanın doğasında olan bir davranış için hayvanı suçlamak ne kadar doğru olur bilemiyorum.Eğer yetkililer görevini yapıp tüm dişi köpekleri kısırlaştırsalar en insani şekilde bu sorundan kurtulmuş olacağız ama bütçeyi kaldırımlara, lalelere harcayıp göz boyamak çok daha cazip geliyor olsa gerek...[/quote]
Sonuna kadar haklısın Erman. Bulunduğum yerde büyük bir AVM var. Zavallı hayvanlar aç oldukları için alış verişten dönen insanların poşetlerine kafalarını sokmaya çalışıyorlar. Biz erkekler alıştık ama kadınlar ve çocuklar gerçekten çok korkuyorlar. Komşular ve çevre halkı bu köpeklerin bu şekilde eziyet görmesinden daha çok rahatsız. Duyduğuma göre İzmir'e iki adet çok çok büyük kapasiteli barınak yapılmış, yarısı dahi dolmadığı halde bu hayvanlarla ilgilenilmiyor. Binbir türlü bahanelerle bizlerden vergi alınıyor. En basiti belediyeye emlak vergisi yatırıyorum, benim rızam olmadan kültür varlıklarını koruma adı altında para kesiliyor. Kesilen bu paranın oranını birazcık artırıp bir kısmını hayvanlar için ayıramazlar mı? Yeterki yapmak istesinler. Yerel seçimler zamanı yaklaşıyor, bu hayvanları oy uğruna katletmezler işallah.

 

[smihci]

Köpeklere özgürlük..
Germeyelim birbirimizi.Köpekler aralarından birtanesi ezildi diye gerilirse vay halimize.

Bu hayvanların eziyet görmesine karşıyım. Benim yaşama hakkım kadar onların da yaşama hakkı var. Ama her canlı ait olduğu yerde yaşamalı.