Sabah kalktım, şen şakrak arabacığımın yanına geldim ve başladım sövmeye. Ehliyetini bakkaldan, arabasını manavdan, aklını beyinleri ufacık kuşlardan alan bir boz ayı ya park ederken yada çıkarken benim arabayı tramplen zannetmiş üstüne çıkmaya çalışmış. Tamponu hafif yerinden oynatmış gibi, çizikleri ve çarıkları saymak bile istemiyorum. Biraz önce sağolsun Oğuz gelip inceledi arabayı, halledilir canını sıkma dedi, rahatlattı beni. Ama burdan o boz ayıya selam ve sevgilerimi yolluyorum, mahallede üzerinde teknik gir boya kalıntısı olan araba görürsem kiralayacağım bir Murat 131 ile kendisine güzel bir imza bırakacağım, bonus olarak dört lastiğini patlatıp egzozuna da muz tıkayacağım.