Öncelikle herkese merhabalar;
Uzun zamandır işlerim münasebeti ile giremiyordum siteye ama geçen başımdan geçen olaydan sonra "Bunu kesinlikle paylaşmalıyım" dedim.
Geçen ay görev yaptığım Bolu ilinden çıkarak bir kurs için aynı zamanda memleketim olan Ankara iline geldim. Gelmişken 2006 Model Opel Astra H 1.4 twinport Essentia marka aracımın bir ay kadar önce kelepçe yerinden kesilen ve su kaçıran klima hortumunu değiştirmek için Ankara'nın İstanbul istikametinden girişinde şaşmaz'a yakın (OPAK servis'inden aldığım mesajlara binaen tekrar baktığım opel.com'daki haritaya ve sahibinden.com'da bulunan opis ikinci el ilanlarında gördüğüm kadarı ile) Opis Otomotiv'e girdim.
(Opak Opel'den çok özür diliyorum fakat ben zaten servisinizi değil Opel'in genelini kastederek yazmıştım ve "Bir Elin Beş Parmağı Bir Değil" diyerek konuyu son satırlarımda açmıştım. Baya tepki toplayacağıma eminim ama kusura bakmayın. Amacım karalamak değil, başımdan geçen durumu insanlarla paylaşmaktı. Bir kişi de demedi OPAK anayol üzerinde değil Ostim'de diye. Ankara'ya ilk geldiğimde OPAK'ı bularak servisine geleceğim. Umarım bu Opis'in üzerimde yarattığı olumsuz etkiyi kırarsınız da her fırsatta övdüğüm opel markasını tekrar sevmeme sebep olursunuz. İsim önemli değil ama siz eğer aracınızın servisine gitseniz ve benim başımdan geçenler sizin başınızdan geçse ne düşünürsünüz? Ayrıca bahse konu servisin OPAK olmadığını daha uygun bir şekilde belirtebilirdiniz. Nihayetinde 12 yıllık dediğiniz ustanız pert araca sağlam raporu vermiş. Sizin yerinizde olsam bu kadar iddialı olmazdım. Olabilir böyle şeyler, başları yoğundur, o sırada dalgınlardır deseniz daha babacan bir yaklaşım olurdu ve tarafınıza daha çok saygı uyandırırdı. Yine de haksızım ve tekrar özür diliyorum)
Girdiğimde ilk başta girişte bulunan ve ilk talebi alan yere yöneldim. Burada bir görevli bey duruyordu ve aracımı göstererek "Şu gördüğünüz kırmızı opelime klima hortumu lazım" dedim. Arabama baktı ve o opelin hangi modeli diye sordu gayet şaşkın gözlerle ve ben de aynı şaşkınlıkla 2006 Opel Astra 1.4 H Essentia dedim. Ardından ikinci bomba soru geldi: " 1.4 dizel mi?" Dumur olmuştum o anda ve arkadaşın sorusuna soru ile cevap verdim: "Opel'in bildiğiniz bir aracında 1.4 dizel motoru var mı" ve tekrar küstah bir cevap geldi: "Yok mu"
Neyse dedim beni parça kısmına yönlendirebilir misiniz diye sordum ve alt kata inmemi söyledi. Tamam dedim ve indim. Burada bulunan parça görevlisine aracımın marka ve modelini söyledim cevap korkunçtu. "1.4 dizel mi?"... Yaa çıldıracağım, "Siz Opel'de mi çalışıyorsunuz" diye sordum artık. Beyefendi beyefendiliğine yakışmayacak bir bilgiçlikle "Tabi ki" dedi ve 1.4 dizel motor var mı yok mu diye bana sordu. Neyse dedim aracı anladınız. Bana ihtiyacım olan klima hortumunu verir misiniz dedim. İçeride herkes birbirine baktı ve görevli bey bana dönerek "Klima hortumu ne? Öyle bir parça mı var?" dedi. Afallladım. Acaba ben de mi sıkıntı var diye düşündüm. Israr ettim tabi ki ve anlatmaya çalıştım. Nere ile nereyi bağladığını falan izah ettim. Kalınlığından ve uzunluğundan bahsettim. Olmadı. Kar etmedi ve beni tekrar yukarı gönderdi.
Burada durumu söyledim, fazla uzatmak istemiyorum, beni tekrar aşağı gönderdi ve ben tekrar parçacı ile savaş verdim ama mağlup çıktım. Tekrar yukarı gönderdi beni ve yukarı çıktım. Buradan bu sefer beni usta başına gönderdiler ve ben o sevinçle koşarak servis kısmındaki ustabaşına gittim.
Güler yüzle konuyu anlatmaya başladım ki yine beynimden vurulmuşa döndüm. O efsane soru: "1.4 dizel mi?" Çıldırmaya ramak kaldı, yüzüm düştü, elim ayağım boşaldı. Her yerde her fırsatta övdüğüm, arabamı satsam ancak yeni bir opel için satarım dediğim bu güçlü markanın servisi daha baktığı markanın motor seçeneklerini bilmiyordu. Motor koduna kadar kendisine söylememe rağmen işin içinden çıkamadı. Neyse arabayı anlattıktan sonra klima hortumundan bahsettim. "O ne?" dedi bana yine ve ben yine anlatmak için uğraşmaya başladım. Anlamadı... Sonra bana daha 20 m öteden 1.6 enjoy olduğunu anladığım astrayı göstererek "Şu arabanın üzerinde gösterir misin?" dedi? Ben de cevaben "Gösteririm ama parça boyutu aynı olmayacaktır, en nihayetinde biri 1.4 biri 1.6 iki farklı motor ve parçaların dizilimi farklı. Bu aracınki benimkine uymayabilir" dedim. "Olsun göster sen" dedi. Parçayı buldum ve gösterdiğimde "Haaa o klima hortumu mu? Onun değişmesi için arabın en az bir gün yatması lazım" cevabını aldım. Bundan sonra verdiğim cevaplar tamamen bilinç dışı, ilkel güdülerimleydi. O kadar sinirlendim ki aslında kendime hakim bile olmak istemiyordum. Ama tabi saygıyı elden bırakmadan hafif sinirli normal bi ses tonu ile " Size arabamı çok sevdiğim ve bulunduğum ilde opel servisi olmadığı için geldim, fakat siz benim bile bir pense ile 10 dk içinde değiştireceğim bir parçayı en az bir günde değiştireceğinizi söylüyorsunuz ki zaten benim zamanım yok ve sizden sadece ben parçayı istiyorum, buradan çıkıp sanayiye gitsem bile 5 dakikada değiştirirler ama ondan sonra siz nasıl benim yüzüme bakacaksınız" dedim ve "Tamam teşekkür ederim, eğer ben de mesleğimi sizin gibi yapsam yollarda perişan olursunuz" dedim ve yukarı çıktım. Bir şikayet dilekçesi yazdım ve opelin kutusuna attım. Fakat ciddiye alınmadı ki bir aydır arayan olmadı.
Konudan ne anlarsanız onu anlayın, tabi ki bir elin beş parmağı bir değil ama bu opel'in denetlemesi dahilinde olan bir servis için üzücü bir durum. saygılarımla.
Uzun zamandır işlerim münasebeti ile giremiyordum siteye ama geçen başımdan geçen olaydan sonra "Bunu kesinlikle paylaşmalıyım" dedim.
Geçen ay görev yaptığım Bolu ilinden çıkarak bir kurs için aynı zamanda memleketim olan Ankara iline geldim. Gelmişken 2006 Model Opel Astra H 1.4 twinport Essentia marka aracımın bir ay kadar önce kelepçe yerinden kesilen ve su kaçıran klima hortumunu değiştirmek için Ankara'nın İstanbul istikametinden girişinde şaşmaz'a yakın (OPAK servis'inden aldığım mesajlara binaen tekrar baktığım opel.com'daki haritaya ve sahibinden.com'da bulunan opis ikinci el ilanlarında gördüğüm kadarı ile) Opis Otomotiv'e girdim.
(Opak Opel'den çok özür diliyorum fakat ben zaten servisinizi değil Opel'in genelini kastederek yazmıştım ve "Bir Elin Beş Parmağı Bir Değil" diyerek konuyu son satırlarımda açmıştım. Baya tepki toplayacağıma eminim ama kusura bakmayın. Amacım karalamak değil, başımdan geçen durumu insanlarla paylaşmaktı. Bir kişi de demedi OPAK anayol üzerinde değil Ostim'de diye. Ankara'ya ilk geldiğimde OPAK'ı bularak servisine geleceğim. Umarım bu Opis'in üzerimde yarattığı olumsuz etkiyi kırarsınız da her fırsatta övdüğüm opel markasını tekrar sevmeme sebep olursunuz. İsim önemli değil ama siz eğer aracınızın servisine gitseniz ve benim başımdan geçenler sizin başınızdan geçse ne düşünürsünüz? Ayrıca bahse konu servisin OPAK olmadığını daha uygun bir şekilde belirtebilirdiniz. Nihayetinde 12 yıllık dediğiniz ustanız pert araca sağlam raporu vermiş. Sizin yerinizde olsam bu kadar iddialı olmazdım. Olabilir böyle şeyler, başları yoğundur, o sırada dalgınlardır deseniz daha babacan bir yaklaşım olurdu ve tarafınıza daha çok saygı uyandırırdı. Yine de haksızım ve tekrar özür diliyorum)
Girdiğimde ilk başta girişte bulunan ve ilk talebi alan yere yöneldim. Burada bir görevli bey duruyordu ve aracımı göstererek "Şu gördüğünüz kırmızı opelime klima hortumu lazım" dedim. Arabama baktı ve o opelin hangi modeli diye sordu gayet şaşkın gözlerle ve ben de aynı şaşkınlıkla 2006 Opel Astra 1.4 H Essentia dedim. Ardından ikinci bomba soru geldi: " 1.4 dizel mi?" Dumur olmuştum o anda ve arkadaşın sorusuna soru ile cevap verdim: "Opel'in bildiğiniz bir aracında 1.4 dizel motoru var mı" ve tekrar küstah bir cevap geldi: "Yok mu"
Neyse dedim beni parça kısmına yönlendirebilir misiniz diye sordum ve alt kata inmemi söyledi. Tamam dedim ve indim. Burada bulunan parça görevlisine aracımın marka ve modelini söyledim cevap korkunçtu. "1.4 dizel mi?"... Yaa çıldıracağım, "Siz Opel'de mi çalışıyorsunuz" diye sordum artık. Beyefendi beyefendiliğine yakışmayacak bir bilgiçlikle "Tabi ki" dedi ve 1.4 dizel motor var mı yok mu diye bana sordu. Neyse dedim aracı anladınız. Bana ihtiyacım olan klima hortumunu verir misiniz dedim. İçeride herkes birbirine baktı ve görevli bey bana dönerek "Klima hortumu ne? Öyle bir parça mı var?" dedi. Afallladım. Acaba ben de mi sıkıntı var diye düşündüm. Israr ettim tabi ki ve anlatmaya çalıştım. Nere ile nereyi bağladığını falan izah ettim. Kalınlığından ve uzunluğundan bahsettim. Olmadı. Kar etmedi ve beni tekrar yukarı gönderdi.
Burada durumu söyledim, fazla uzatmak istemiyorum, beni tekrar aşağı gönderdi ve ben tekrar parçacı ile savaş verdim ama mağlup çıktım. Tekrar yukarı gönderdi beni ve yukarı çıktım. Buradan bu sefer beni usta başına gönderdiler ve ben o sevinçle koşarak servis kısmındaki ustabaşına gittim.
Güler yüzle konuyu anlatmaya başladım ki yine beynimden vurulmuşa döndüm. O efsane soru: "1.4 dizel mi?" Çıldırmaya ramak kaldı, yüzüm düştü, elim ayağım boşaldı. Her yerde her fırsatta övdüğüm, arabamı satsam ancak yeni bir opel için satarım dediğim bu güçlü markanın servisi daha baktığı markanın motor seçeneklerini bilmiyordu. Motor koduna kadar kendisine söylememe rağmen işin içinden çıkamadı. Neyse arabayı anlattıktan sonra klima hortumundan bahsettim. "O ne?" dedi bana yine ve ben yine anlatmak için uğraşmaya başladım. Anlamadı... Sonra bana daha 20 m öteden 1.6 enjoy olduğunu anladığım astrayı göstererek "Şu arabanın üzerinde gösterir misin?" dedi? Ben de cevaben "Gösteririm ama parça boyutu aynı olmayacaktır, en nihayetinde biri 1.4 biri 1.6 iki farklı motor ve parçaların dizilimi farklı. Bu aracınki benimkine uymayabilir" dedim. "Olsun göster sen" dedi. Parçayı buldum ve gösterdiğimde "Haaa o klima hortumu mu? Onun değişmesi için arabın en az bir gün yatması lazım" cevabını aldım. Bundan sonra verdiğim cevaplar tamamen bilinç dışı, ilkel güdülerimleydi. O kadar sinirlendim ki aslında kendime hakim bile olmak istemiyordum. Ama tabi saygıyı elden bırakmadan hafif sinirli normal bi ses tonu ile " Size arabamı çok sevdiğim ve bulunduğum ilde opel servisi olmadığı için geldim, fakat siz benim bile bir pense ile 10 dk içinde değiştireceğim bir parçayı en az bir günde değiştireceğinizi söylüyorsunuz ki zaten benim zamanım yok ve sizden sadece ben parçayı istiyorum, buradan çıkıp sanayiye gitsem bile 5 dakikada değiştirirler ama ondan sonra siz nasıl benim yüzüme bakacaksınız" dedim ve "Tamam teşekkür ederim, eğer ben de mesleğimi sizin gibi yapsam yollarda perişan olursunuz" dedim ve yukarı çıktım. Bir şikayet dilekçesi yazdım ve opelin kutusuna attım. Fakat ciddiye alınmadı ki bir aydır arayan olmadı.
Konudan ne anlarsanız onu anlayın, tabi ki bir elin beş parmağı bir değil ama bu opel'in denetlemesi dahilinde olan bir servis için üzücü bir durum. saygılarımla.
Son düzenleme: