- Katılım
- 19 Ara 2007
- Mesajlar
- 20,564
- Tepkime puanı
- 282
- Puanları
- 83
Karşımızdaki kişilerden, kurumlardan artık klasik olan şeyleri istiyoruz ama kendimiz nedense uygulamıyoruz, yani artık suni bir hayat yaşıyoruz, samimi değiliz. Karşımızdaki kişiden dürüstlük, samimiyet bekliyoruz ama ya kendimiz? Artık dünya olarak günü kurtarmayı amaçlamışız, yarın için Allah kerim deyip geçiştiriyoruz, çünkü artık yarını görememe korkumuz var. Herşeye çok kolay bahane bulur hale geldik, sorunlarla mücadele etmek yerine geçiştirdik, görmemezliğe geldik. Genel anlamda yaşam profilimiz bu şekilde.
Benim özellikle kızdığım şeyler; Bir mağazanın vitrinine bakarken içeriden bir görevlinin koşarak yanıma gelip "içeride başka çeşitlerimiz de var" demesine, beni kör veya salak yerine koyduğu için acayip gıcık oluyorum. Turistik yörelerde hanutcuların yerli özellikle yabancı turistlere sırnaşık hareketlerle tarzanca yanaşmaları ayrı bir dert. Bir başka sorun bir ticarethane çalışanının müşterisine bilmediği veya az bildiği bir ürün hakkında satış yapacağım telaşıyla sanki konferans veriyormuşcasına yalan yanlış bilgiler vermeye çalışması, bilinçli bir müşterinin de kontr veya teknik bir sorusu karşısında tuş olup morarması hiç de hoş olmuyor. Bir de içerisi mescit gibi olmuş, duvarları eski yazılarla dolu, hacı kılıklı sahte din tacirlerinin bulunduğu dükkanlara adım atmamaya özen gösteririm, çünkü en sağlam kazıkları buralarda yediğime inanıyorum.
Benim özellikle kızdığım şeyler; Bir mağazanın vitrinine bakarken içeriden bir görevlinin koşarak yanıma gelip "içeride başka çeşitlerimiz de var" demesine, beni kör veya salak yerine koyduğu için acayip gıcık oluyorum. Turistik yörelerde hanutcuların yerli özellikle yabancı turistlere sırnaşık hareketlerle tarzanca yanaşmaları ayrı bir dert. Bir başka sorun bir ticarethane çalışanının müşterisine bilmediği veya az bildiği bir ürün hakkında satış yapacağım telaşıyla sanki konferans veriyormuşcasına yalan yanlış bilgiler vermeye çalışması, bilinçli bir müşterinin de kontr veya teknik bir sorusu karşısında tuş olup morarması hiç de hoş olmuyor. Bir de içerisi mescit gibi olmuş, duvarları eski yazılarla dolu, hacı kılıklı sahte din tacirlerinin bulunduğu dükkanlara adım atmamaya özen gösteririm, çünkü en sağlam kazıkları buralarda yediğime inanıyorum.