İstanbulda Kural Sökmez..

.
Bana kalırsa İstanbul trafiği ve sürücüleri mükemmel.

İstanbul sürücüsü 2 şerit olan yola rahatlıkla 3 ataç sığdırabilir giren sürücülerin hiç biride durumdan rahatsız olmaz, mümkün olan her deliğe park yapabilir, Şerit değiştirebilecek imkan olmadığı için tüm sürüçüler dans edercesine makas atabilir (annem dahil), Işırı yoğun trafiğe rağmen yüksek tempoda araba kullanabilir. Kaza konusunda bir çok sürücüye göre neredeyse kaza yapmaz. (Konyadan gelen Karabağlarım kaza yapmadan dönemezler.), İstanbul sürücüsü kaza yapmadığı gibi dışarıdan gelen kaza riskine karşı da tetiktedir ve İstanbul sürücüsünün en önemli özelliği kırmızı ışıkta mutlaka durur. Sürücülerimizin %80 ni böyle


Yol ve trafiğin akışına uy yeter, illa yavaş gideceğim diyorsan da sağ şeriti, sollamalarda da orta şeriti kullanman yeterli.

+ efekadefe..
 
Sol serit hız şerididir , yani 80 km ile sol'dan gitmenin hiç bir manası yok.
Belki adamın acil bir işi var , hastaneye gidiyor o yüzden basıyor bilemezsiniz ki.

En mantıklısı 80km ile sağ şeritten yavaş yavaş gitmek...
 
Sol serit hız şerididir , yani 80 km ile sol'dan gitmenin hiç bir manası yok.
Belki adamın acil bir işi var , hastaneye gidiyor o yüzden basıyor bilemezsiniz ki.

En mantıklısı 80km ile sağ şeritten yavaş yavaş gitmek...

veya 2.5 in egzosu bagırta bagırta sağdan soldan gitmek :D:D
 
istanbul a hos geldin Cem :)

olmadigini dusunsemde :) burdan magandalara cagri yapiyorum..
yavas gitse bile yasli suruculeri durduk yere sikistirmayin, karsinizdakinin baciniz, ananiz, dedeniz v.s akrabaniz oldugunu dusunun.. bos serit varsa oraya gecin..
 
:rock
İstanbul sürücüsü alışkanlığı gereği istanbul dışındada trafikte süzüle süzüle araba kullanır ama aslında herşey kontrol altındadır.

izmir sürücülerini istanbulda görelim birde:)
 
bir de, istabulda kural sökmez başlığı pek doğru olmamış bence.
istanbulun kendi kuralları vardır, desek daha doğru:)
 
İstanbul trafiğine laf yok. İstanbul trafiği kendi içinde işleyen kurallara sahip bir trafiktir. Bu kuralları bir kaç ay araba kullandıktan sonra çok iyi anlarsınız. İstanbul trafiğinin kendi kurallarına göre araç kullanan şöförler kendi aralarında çok iyi anlaşırlar ve birbirlerine karşı çok anlayışlıdırlar. Ancak birisi çıkarda o kuralları değiştirmeye kalkarsa küfür kıyamet, sıkıştırma üzerine gitme gibi her türlü şeyi birlik halinde yaparlar. Hız sınırı 110 olan bir yerde soldan 80 le giderseniz arkanızdan gelirler önünüze tamponun tozunu alarak geçerler fren veya 4lü flaşör yakar devam ederler. Olurda trafiğe göre çok fazla takip mesafesi bırakırsanız önünüze geçerler ve hiç bir yere gidemezsiniz. Bu öküzlük kuralsızlık hayvanlık serserilik değildir. Bu istanbulun kendi kurallarıdır. Bilmem farkına varan oldumu ama hafta içi ve hafta sonu trafiği vardır çok farklıdır. Hafta içi trafiğinde %85 i iş için yoldadır ve 1 saniyelik aksamaya bile tahammül yoktur. Ancak hafta sonu çok daha hoşgörülü ve sakin bir trafik vardır. İstanbul trafiğinde rahat araç kullanmak istiyorsanız ya trafiğe uyup onlardan biri olacaksınız. Ya da kendi kurallarından vazgeçirmeye çalışıp doğrusunu göstermeye çalışmadan. Kimsenin rahatını bozmadan gerekirse önlerinden çekilerek araba kullanacaksınız.
Kesinlikle başlığı açan yada yorum yapan kişilere yönelik bir yazı değildir bu. Benim kendi gözlemlerimdir. Bende istanbul trafiğinde iki türlü bulunuyorum. Bende iş için bulunduğum zamanlarda 1 saniyelik bir aksamaya bile tahammül edemiyorum. Gezmek için yoldaysam da işi olanlara mümkün olduğunca az rahatsızlık vererek yolculuk yapıyorum. Buranın hız sınırı 110 siz nasıl 160 la gidersiniz ben önünüze geçip 110 la gideyimde yavaşlayın gibi bir kahramanlığa hiç gerek yok. Herkes farkında neyin ne olduğunu. Trafik polisleri bilmez mi e-5 e radar koyalım herkese ceza keselim demeyi. Ama İstanbul trafiğinde işler öyle yürümüyor. Ayrıca kırmızı ışık konusunda çok haklısınız herkes kırmızı ışıkta durur. Bizim trafik lambalarımızda sarı yoktur. Çünkü hazırlık yapmaya gerek yoktur. Her an her şeye hazır olmak zorundasınızdır. Işıkta saniye sayacı yoksa. Yaya lambasını kontrol ederek hazırlık yapmak zorundasınız. Yeşil yandığı halde hala hareket etmediyseniz korna ile uyarılmak hiç garip gelmesin. :D
Başka şehirlerde de araba kullandım ben. Ankarada kırmızıda durduğum için az küfür yemedim. Bana yeşil yandığı halde yola atlayan yayalardan bol bir şey de yoktu. Eskişehirde kimsenin kimseye yol vermediğini hele ki 34 plaka görünce daha da zorladıklarını da gördüm. Her trafiğin kendine has kuralları var. Ama İstanbul trafiği içindeyseniz birazda eğlenceli bir trafiktir.
 
Son düzenleme:
@tunerrus gerçekten çok iyi açıklamışsın tebrik ederim.

izmirliler hız yapmadıkları için övünmüşler.tabi ki güzel birşey ama izmirde en başta karabağlar ve bornova olmak üzere genel olarak ışık ihlali yapılıyor.kırmızı yanalı 5 saniye olmuş hala geçmeye çalışan bir ton insan var.bir iki kez değil eylül sonundan beri izmir trafiğindeyim onlarca kez karşılaştım...
 
@tunerrus gerçekten çok iyi açıklamışsın tebrik ederim.

izmirliler hız yapmadıkları için övünmüşler.tabi ki güzel birşey ama izmirde en başta karabağlar ve bornova olmak üzere genel olarak ışık ihlali yapılıyor.kırmızı yanalı 5 saniye olmuş hala geçmeye çalışan bir ton insan var.bir iki kez değil eylül sonundan beri izmir trafiğindeyim onlarca kez karşılaştım...
Yanlışlık olmasın, bence durum tam tersi. İzmir'de frene basmadan evvel gözün mutlaka dikiz aynasında olacak, zira büyük ihtimalle bagajına girmek üzere olan bir araç mutlaka vardır. Tek yönlü yollarda asla yol benim diye gazlamayacaksın, zira her an karşına bir veya birkaç araba çıkabilir. İzmir trafiğinin en olumsuz yönlerinden biri de, özellikle eski semtlerde sokak aralarındaki yollar çok çok dar, apartmanlarda otopark için ayrılan yer hiç yok, dolayısı ile araçlar yol kenarına park ediyor, bu durumda karşıdan bir araç geldiğinde seyreyleyin çümbüşü, Allah korusun bir yangın çıksa itfaiye aracı birçok sokağa asla giremeyecek durumda, bu nedenle çoğu çöp kamyonları bile neredeyse kamyonet boyunda :). Bir de İzmir trafiğinde kavga gürültüye pek denk gelmezsiniz, en fazla höt möt denir o kadar, yani İzmir trafiğinin de kendine has kuralları var, özellikle de Menemen dolmuşlarının durumu tam evlere şenlik boyutunda :D.
 
bide yeni yeni büyüyen küçük ilçelere gidin derim :) geniş alanda kullanmaya alışmış dayılar her tarafta olduğundan ana yola geri geri çıkan mı istersin, ter yöne girip bide üstüne soldan soldan gelen mi istersin gırla :D

istanbul trafiğinde rahat etmenin tek yolu gazlamak, herkesten hızlı gittiğin sürece başın derde girmiyor diye teori geliştirmiştik arkadaşlarla :)

ama gazlama günleri geride kaldı, sellektör yapıp sövene de pis pis sırıtıyorum karşıdan, deli zannedip hemen kaçıyolar
 
Geri
Üst